Paylaş
Buna karşılık, içeride PKK isteklerini İmralı ve Kandil üzerinden kimseye fark ettirmeden gerçekleştiriyor. Kuruluş yıldönümü için kutlama yerleri belirliyor, Güneydoğu’da bazı illerde belediye başkan adaylarını kesinleştiriyor, sesi fazla çıkmış bazı BDP ya da HDP milletvekillerini hizaya getiriyor.
Ancak, PKK’dan daha üstün, Washington ve Moskova ile birlikte, bölgede ve Ankara’da sözü geçen aktör artık Barzani. PKK Barzani’ye boşuna içerlemiyor.
DİYARBAKIR SONRASI
Diyarbakır’a gelişi Barzani için büyük dönemeç. O günden sonraki gelişmeler çorap söküğü gibi.
1- Tayyip Erdoğan Putin’le görüşmek için Rusya’ya gidiyor.
2- Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi Başbakanı Neçirvan Barzani Ankara’ya geliyor.
3- PKK seyrediyor.
Önce Erdoğan’ın Rusya gezisi. Erdoğan, Putin’e muhtemelen, “Kuzey Irak’taki PYD’nin siyasal varlığını tanıma” diyor. Erdoğan ile Barzani’nin anlaşmasında bu var. Erdoğan bunu Putin’e kabul ettirmeye çalışıyor.
BAĞDAT-ANKARA
Neçirvan Barzani’nin Ankara’ya gelişi ise Diyarbakır’da Erdoğan-Barzani arasındaki siyasal anlaşmanın petrol yönü.
Petrol her ne kadar Kuzey Irak’ın malı ise de, yine de Bağdat’ın onayı gerek. Gerçi, Barzani hiçbir şeyi Bağdat’a sormuyor ama, Ankara bu diyaloğun kurulmasını istiyor. Barzani ile Bağdat arasındaki buzların erimesinde Ankara rol oynuyor. Neçirvan’ı Bağdat’a gitmeye ikna eden, Bağdat’a da petrol bilgisini veren Ankara. Neçirvan onay için Bağdat’a, imza için Ankara’ya geliyor.
TEK BAŞINA
Mesud Barzani en mutlu günlerini yaşıyor. PKK saf dışı kalmış, petrol üzerinden Ankara ile anlaşmış, Suriye’de kendisini rahatsız edebilecek PYD Moskova’nın denetimine girmiş, geriye şu kalıyor:
Barzani’nin Kürdistan’ı tek başına ilan etmesi. Barzani Kuzey Irak’ta her şeye zaten hâkim, Ankara buna ses çıkarmayacak, o Yumurtalık’a akacak petrol sesiyle meşgul.
Bu olup bitenlere karşı İmralı hamlesini beklemek gerek.
1.92’nin Türkçesi
MERKEZ Bankası dolar karşısında TL’nin değerini yıl sonu itibariyle 1.92 olarak belirliyor.
Bu bildirimden hemen sonra Enerji Bakanı Taner Yıldız kurla ilgili etliye sütlüye karışmıyormuş gibi görünen bir açıklama yapıyor. Yıldız’ın dikkatlerden kaçan cümlesi şu:
“Kurun dolar karşısında 1.92 TL olarak bir an önce oluşması gerek”.
Bu sözü Türkçeye çevirirsek: Kur 1.92’ye inmez ve bugünkü gibi iki lira dolayında seyrederse, hepimize müjdeler olsun, benzine, doğalgaza ve elektriğe zam var. Bu demektir ki, her şeye zam var.
Kur inmez ise, ki öyle gibi, ufukta zamlı yeni yıl görünüyor.
Güle oynaya tüketmek yok
RESMİ adı “tasarrufları arttırma, yatırıma yönlendirme”. Demek ki, tüketimi kısmak gerekiyor. İlk kısılacak yer kredi kartlarına sınır getirmek. Parlak sözlerle cilalı ekonominin gerçek yüzüne doğru ilk adım.
- AKP iktidara geldiğinde, toplam tüketici kredi borcu 2.3 milyar lira. Bu borç eylül ayı itibarıyla 237 milyar lira. Akıl alacak gibi değil, on bir yılda yüz kat artış.
- AKP iktidara geldiğinde halkın toplam kredi kartı borcu 4.3 milyar lira, bugün 83.2 milyar lira. On dokuz kat artış.
On bir yılda gelirden çok, borç artıyor. Tüketimi frenlemek zorunlu hale geliyor. Frenin ilk ayağı kredi kartları, kredi kartına taksit sınırı. Ürününe göre, altı, dokuz, on iki aylık taksitler.
Borçla balayı yaşamanın sonuna geliniyor.
Paylaş