Pentagon’da petrol

İBRET verici bir brifing!.. ABD Savunma Bakanlığı, namı diğer Pentagon’da. Konu petrol:

‘Her kötü olasılığı dikkate almak gerekir. Hepsine karşı önlem almak zorundayız. İhtiyaç halinde, Suudi Arabistan’daki petrol kaynaklarına fiilen el koymamız gerekebilir!..’

11 Eylül New York saldırısıyla birlikte, Amerika çeşitli projeler geliştiriyor. Teröre karşı mücadele, Orta Doğu’nun bazı ülkelerinde rejim değişiklikleri, savaş, işgal, ne ararsan, var!..

Ama, bütün bunların ötesinde ve derininde, asıl bir başka amaç var: Bu bölgelerdeki petrol kaynaklarını garantiye almak!..

ARAPLARA BIRAKMA!
..

En temel amaç bu!.. Irak işgali, Suriye’ye gözdağı, Suudi Arabistan’la bozulan ilişkiler, hep bu amaç doğrultusunda.

Bir zamanların imparatoru, ABD Dışişleri Bakanı Henry Kissinger’in sözü, bugünlerde Washington kulislerinde sık sık dile getiriliyor:

‘Petrol, Araplara bırakılmayacak kadar önemlidir!..’

Amerika, bugün bu sözlerin gereğini yerine getirmek için, var gücüyle çalışıyor.

YILDA 29 MİLYAR VARİL

Son 150 yılda, dünyada toplam 950 milyar varil petrol tüketiliyor. Bilinen yataklara göre, halen 1200 milyar varil petrol rezervi tüketime hazır bekliyor. Yaklaşık 200 yıllık rezerv!..

Yılda halen 29 milyar varil petrol tüketiliyor. 2020’ye gelindiğinde, yıllık tüketimin 42 milyar varile çıkması bekleniyor.

Çin ve Hindistan’ın tüketimi, Amerika ve Japonya’ya göre, hızla artıyor. Avrupa’nın yıllık tüketimi ise, yılda 5 milyar varil dolayında. (Oil and Gas Journal, Ocak 2004).

Tüketimin hızla artması, savaş ve işgalle bir araya geldiğinde, petrol piyasasında alarm zillerinin çalmasına neden oluyor. Tıpkı, 1973, 79 ve 90’daki gibi, petrol krizi senaryoları!..

Petrol fiyatları, tarihinde görülmemiş kadar fırlıyor, geçen ay varili 40 doları aşıyor.

Dolayısıyla, Amerika gözlerini bir kez daha petrol ülkelerine çeviriyor. Orta Doğu, Afrika, Orta ve Güney Amerika, Endonezya, nerede petrol varsa, haritalar açılıyor.

Ve Pentagon petrol tezleri geliştiriyor. Tezler, ne yazık ki, yeni savaşlar alamında!..

Bush’un Afrika gezisi

GEÇEN
yıl ABD Başkanı Bush Afrika’ya gittiğinde, TV’lerden ve basından sadece safari görüntüleri ve öyküleri yansıyor. Yok, fillerin çiftleşme sahneleri, yok aslan avı, yok Afrika’daki açlıkla mücadele nutukları!..

Bush’un orada söylediği sözler de, kılıfı hazırlamanın ta kendisi:

‘Afrika bizim kalbimizde yatıyor. Açlık ve sefaletle mücadele ederken, demokratik rejimi bu bölgeye getirmek, bizim moral görevimizdir.’

Örtüyü kaldırınca, bu moral görev daha iyi anlaşılıyor. Bush’un gezdiği Batı Afrika kıyılarında 105 milyar varillik petrol rezervleri var!.. Amerikan firmaları, bu gezi sonrasında bu bölgelerde petrol yatırımlarına başlıyor!..

Moral görev yerine geliyor!..

15 teröristin pasaportu

11
Eylül New York’taki İkiz Kulelere saldırının başını çeken 19 teröristten 15’i Suudi Arabistan pasaportlu. Yani, bunlar Suudi Arabistan vatandaşı.

İşte, bu olayla birlikte, ABD-Suudi ilişkileri bir anda gerginleşiyor. Yıllardır Suudiler’le yaşanan balayı sona eriyor. Bir adım ötesinde, Washington, Suudi Rejimi’nin değişmesi projesini gündemine alıyor.

Hele de, CIA’nın bir raporu, Beyaz Saray’ı hop oturtuyor, hop kaldırıyor. O rapora göre, bazı İslamcı terörist guruplar, Suudi Arabistan’da bazı petrol firmalarına sızmış durumda!.. CİA’ya göre, Suudi Yönetimi’nin katkısı olmadan, bu teröristlerin petrol firmalarına sızması mümkün değil!..

Suudi Arabistan dünyanın en büyük ikinci petrol üreten ülkesi. Günde 8.5 milyon varil petrol üretiyor.

Bütün bunların toplamında, 72 yıllık Krallık Rejimi şimdi sırat köprüsünde!..
Yazarın Tüm Yazıları