Patriot üzerinden ilan ederiz ki...

İkinci istek, Amerika’nın Irak işgaline rastlıyor, 2003’te. O zaman Amerika ayak sürçüyor, “sen 1 Mart tezkeresini geri çevirdin, beni zora düşürdün, şimdi sana patriot yok” diyor. Buna rağmen, zor da olsa, daha sonra Türkiye’ye patriotlar geliyor.

Şimdiki istek, üçüncü istek. İlki kadar kolaylıkla gelecek gibi görünüyor.

Patriotlara Amerika, İngiltere, Hollanda ve Almanya sahip. NATO’da her yıl kuvvet planlaması yapılırken, ülkeler NATO’ya vereceği silah ve mühimmat envanterini de sunuyor. Patriotlar o envanter içinde.

Herhangi bir NATO üyesi ülkeye gönderilirken, masrafı “Ortak Fon” karşılıyor. Patriotlar havadan gelecek bir saldırıyı havada imha ediyor.

Bunlar işin teknik yönü.

İSRAİL’İ KORUMAK

Asıl siyasi soru, Türkiye neden patriot istiyor ve bu ne anlama geliyor? İstiyor, çünkü:

1-Suriye’den gelecek herhangi bir hava saldırısına karşı kendini güvenceye alıyor.

2-Bundan çok daha önemli olan, Türkiye patriotlarla Kürecik’i korumayı amaçlıyor. Kürecik’te İsrail’i koruyan füze rampası var. Patriotlar bu rampayı, yani İsrail’i koruyacak. Her fırsatta düşman ilan ettiğimiz İsrail’i.

Dışişleri eski müsteşarı, Washington eski büyükelçisi, şimdi CHP milletvekili Faruk Loğoğlu’nun buna ilişkin değerlendirmesi çarpıcı. Loğoğlu, “Patriotu NATO ve dost ülkelerle paylaşmak için istiyor Türkiye, dost ülkeler arasında İsrail de var” diyor.

Suriye’ye karşı tamam da, görünüşte aramızın epey açık olduğu İsrail’i korumak ilk anda pek akla gelen bir yaklaşım değil. Ne de olsa, şeytan ayrıntıda gizlidir.

AMA ASIL NOKTA

NATO’dan patriot istemek çok önemli bir anlama geliyor.

Türkiye dolaylı yoldan, Suriye ile kendi iradesi, kendi inisiyatifi ile savaşmayacağını ilan etmiş oluyor.

Suriye ile aramız açıldığından bu yana, hep tartışılan bir konu var. Biz Suriye ile savaşa mı giriyoruz? Amerika bizi Suriye ile savaşa mı itiyor, kaygısı.

Bizim hava savunma sistemimiz zayıf. NATO’dan patiot istemek, kendini savunmak demek, saldırmak değil. NATO patriotları savunma amaçlı veriyor, saldırı amaçlı değil. Şart bu.

Bu durumda Türkiye’nin, ister kendi iradesi ile ister Amerika’nın arkadan itmesi ile Suriye ile savaşa girmesi, en azından şimdilik söz konusu değil. Patirotları alarak Türkiye NATO’ya bu yönde söz vermiş oluyor.

Rahat bir nefes alabiliriz, patriotlar bizde olduğu sürece.

ABD: ‘Türkiye vazgeçilmez değil’

Bir süredir genel olarak Batı’ya, özel olarak Amerika’ya sistemli bir çıkışma, çatma söz konusu. Tayyip Erdoğan son günlerde ağzını ne zaman açarsa, Batı’ya ve Amerika’ya giydiriyor.

Bu çıkışlar Amerika’da nasıl bir Türkiye algısı oluşturuyor? İlk elden bilgilerin özeti şöyle:

Evet, Türkiye bizim için önemlidir, Orta Doğu’da önemli bir müttefiktir, ama vazgeçilmez değildir.

Bunun başka nedenleri de var. Amerika, İran konusunda Türkiye’nin onu yalnız bıraktığına inanıyor. Suriye politikasını iyi yönetemediğini düşünüyor. Her ne kadar el altından bazı ilişkiler sürüyor olsa bile, İsrail’i açıktan gereksiz yere eleştirdiğini vurguluyor.

Washington bunları hepsini Türkiye bilançosunun pasifine yazıyor ve “Biz Türkiye olmadan da yapabiliriz, Türkiye vazgeçilmez değildir” cümlesinin altını çiziyor.
Gerisini Tayyip Erdoğan düşünsün.