Önder’e işkence yapan işte karşısında

MAHKEME dönüşü, cezaevine girer girmez, tutuklulara emir veriliyor, “yüzünüzü duvara dönün”.

Haberin Devamı

Tüm tutuklular gibi, Sırrı Süreyya Önder de, emre itaat ederek, yüzünü duvara dönüyor. Daha döner dönmez, iki kulağına yumrukla müthiş darbeler alıyor. Yere düşüyor.
Yumruğu atan Mamak Askeri Cezaevi Komutanı Albay Raci Tetik. Tetik durmuyor, yere düşen Önder’e bu kez tekmelerle vuruyor, “ayağa kalk, esas duruşunu göster”.
12 Eylül fırtınasının toplumu kökünden kopardığı günler. Diyarbakır Cezaevi gibi, Mamak Askeri Cezaevi de insanlığın iflas ettiği, tutukluların korkunç işkencelerden geçtiği, öldürüldüğü bir zindan.
Cezaevine yeni giren tutukluyu önce kafes denilen bir yere koyuyorlar. Orada tekme, tokat, küfür, zincir, kan kusturuncaya kadar, akla ne gelirse. İşkence gün boyu tüm tutuklulara çeşitli yöntemlerle sürüyor. İşkence evinin o komutanı Raci Tetik tekme tokat saldırdığı Sırrı Süreyya Önder ile karşı karşıya geliyor. Darbeleri Araştırma Komisyonu’nda.

PİŞMAN DEĞİL

Haberin Devamı

Tetik aylardır Acıbadem TSK Özel Bakım Merkezinde. 12 Eylül soruşturması başladığından beri orada. Nasıl oluyorsa!
Karşılaşma tüyler ürpertici. Önder kendisine işkence yapanla karşı karşıya, otuz yıl sonra. Bu kez soruları Önder soruyor. Ancak, Tetik hala otuz yıl önce neredeyse orada, Sırrı Süreyya’ya dönüyor:
“Bak herkes kravatlı, sen değilsin, senin adam olmadığın buradan belli”.
Önder, bu adamın emriyle Mamak’ta “kafesten, tabutluktan” geçmiş, yine de sakin:
“Haddin bil, burası Mamak değil. Sen önce İlhan Erdost’un, Mustafa Yalçın’ın Mamak’ta nasıl öldürüldüğünü anlat”.
İşkence, demek ayrı bir ruh yapısı, Tetik hiç pişman değil, hatta:
“Evladım olsa, aynısını yaparım, bana komutanlar emretti, ben de yaptım”.
Evladına işkence yapmayı düşünen biri, belki bunu oynuyor, kendini kurtarmak için işi hastalığa vuruyor ya da gerçekten pek rastlanacak bir karakter değil.
Kaldı ki, “bana komutanlar emretti”, ayrı bir itiraf. Kim o komutanlar?

YARGI KARŞISINA

Dün kendisiyle konuşurken, Sırrı Süreyya Önder o çelebi haliyle:
“Bu adamla karşılaşacağımı on beş gün önceden biliyordum. Kendi kendime, keşke pişman olduğunu söylese, diye düşündüm. Mamak’tan otuz bir bin kişi geçmiş, ben otuz bir bin kişiden biriyim, görüşmede kendimi katmak, kendim için adalet istemek aklımdan geçmedi”.
Sırrı Süreyya haklı, toplum için adalet istemek gerek. Onu dinlerken, böylesi bir karşılaşma aklımdan çıkmıyor. İşkencecisi ile karşılaşmak. İnsanda farklı bir tepki doğabilir, intikam duygusu gibi. Hayır, o yok, Sırrı Süreyya toplum için adalet istiyor.
Raci Tetik’i o komisyonda dinlemek çok anlamlı değil. Toplum için adaleti gerçekleştirmeye zaten hiç yetmiyor. Tetik’i yargı karşısına çıkarmak gerek. İşkencelerin hesabını sormak gerek.

Haberin Devamı

Gül ve BDP yine açık düştü

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün bir süre önce, onların isteği üzerine, bazı BDP milletvekilleri ile görüşmesi yeniden “Kürt Sorunu çözümü için yeni bir kapı” yorumlarına yol açıyor. AKP yanlısı medyada çalınan davulların hesabı yok.
Başbakan Erdoğan o davulları susturmakta gecikmiyor: “Teröristlerle kucaklaşanlarla bizim konuşacak bir şeyimiz olmaz”.
Erdoğan kim bilir kaçıncı kez, BDP’lileri dışlıyor. İmralı ile görüşmeye yeşil ışık yakıyor, buna karşılık BDP’lileri kırmızı ışıkta bekletiyor.
Bu arada Cumhurbaşkanı Gül ile yeniden çelişkiye düşüyor. Gül, görüşmeden sonra, sorunun çözümü yönünde topluma umut dağıtırken, Erdoğan bunun önünü kesiyor. Gül’ü zor durumda bırakıyor.
O çelişki bir yana, devletin tepesinde sorunun çözümüne dönük ortak bir görüş, yöntem birliği olmadığı ortaya çıkıyor.

Haberin Devamı

Yerde yatanlar

Beşiktaşlı futbolcular Trabzon maçı berabere bittiği anda kendilerini yere atıyor, sanki yenilmiş gibi. Pek alışık olmadığımız, profesyonellikten uzak, amatör bir sahne. Çok hoş. Bir Beşiktaşlı olarak, bu yıl benim Beşiktaş’tan umudum yok. Genellikle kötü oynuyor Beşiktaş, zayıf yönü çok. Ama, o sahne var ya, o işte tam filmlik. Takım ruhunun ayaklandığı bir sahne.Takımı ayakta tutacak olan o ruh. Şu ana kadar bir başka takımda görmedim.

 

 

Yazarın Tüm Yazıları