’Hava bugün biraz serin, ama güneşli. Gök masmavi’
Paula Zwillinger’in ağzından çıkan bu sıradan cümle, çevresindekileri şoke ediyor.
Paula devam ediyor:
"Bir golf turnuvası için ideal bir hava."
Çevredekiler iyice sarsılıyor. Birbirlerine kaygıyla bakıyor, Paula’yı korkulu gözlerle izliyor.
Kendi aralarında, bu kadın herhalde aklını kaçırdı, diye düşünüyorlar.
Orada bulunanların hepsi bir gece önceyi düşünüyor. Hepsi önceki geceye gidiyor, geliyor.
Bütün ABD bir gece önceye gidiyor.
Bir gece önce HBO kanalı. HBO’dan bir TV ekibi Bağdat’a gidiyor. Yaklaşık bir ay süreyle Irak’ın başkenti Bağdat’ta savaşın filmini çekiyor.
Patlayan bombalar, havaya uçan insanlar, parçalanan vücutlar, intihar saldırıları.
Arka arkaya, makineli tüfek gibi. Ekran, can pazarı sahneleriyle dolu.
Bu arada HBO ekibi bir hastaneye gidiyor. Hastane bahçesinde doktorlar basketbol oynuyor. Birkaç tanesi sigara molasında.
Derken, kamera bir ameliyat masasına yaklaşıyor, yaklaşıyor, yaklaşıyor.
Masada genç bir Amerikalı deniz piyadesi. Ameliyatı yeni bitmiş, ama yatağında sıçrıyor, çırpınıyor. Başında birkaç doktor, biri oksijen tüpünü bağlamaya çalışıyor, diğeri kalbine masaj yapıyor. Asker çırpınıyor. Asker sıçrıyor.
Yatağın kenarında bir rahip dua okuyor.
Elektronik kalp aletleri bir anda susuyor. Asker yatakta sakin yatıyor. Ne sıçrama, ne çırpınma, sadece 21 yıl süren hayat Bağdat’ta noktalanıyor.
Bu ölüm sahnesini, bir gece önce, bütün ABD dehşetle izliyor. Amerikan halkı TV’ye kilitleniyor.
Ölen asker Robert Mininger, Paula’nın ilk evliliğinden olan öz oğlu.
Bütün ABD gibi, Paula da, oğlunun ölümünü TV’den saniye saniye izliyor.
Ertesi sabah golf turnuvası ve "hava bugün serin, ama güneşli" sözleri.
Çevredekiler ona şaşkınlıkla bakarken, o birkaç ay öncesine dönüyor.
Paula’nın evi bayram yeri gibi. Mayıs sonunda oğlu Robert’tan bir mektup alıyor. "Anne, 7 Haziran’da evdeyim, artık dönüyorum."
7 Haziran gecesi Paula bütün yakınlarını çağırıyor. Ev konfeti yağmurunda. Her yer çiçek dolu. Balonlar havada uçuşuyor. CD’deki caz, Robert’in en sevdiği müzik. Herkes artık kapıda duracak arabayı bekliyor.
Kapıda bir araba duruyor. İçinden bir değil, üç asker iniyor.
Ellerinde dikdörtgen bir kutu, üzeri altın yıldız işlemeli.
Yoksa... Yoksa...
Paula’dan yükselen çığlıklar, altın yıldız işlemeli kutuyu parçalıyor.
Kutuda Pentagon antetli bir kağıt."Üzüntüyle bildiririz ki, oğlunuz Robert Mininger dün kahramanca savaşırken..."
Oğlunun ölüm haberini almasıyla, TV’deki film arasında iki ay geçiyor.
ABD, ölüm sahnesini iki ay sonra izliyor. Paula da öyle.
Arada, avunmak için kendini golf turnuvalarına vuruyor.
Her gün Irak’ta otuz, kırk, elli kişi, Iraklı ya da Amerikalı ölüyor. Ölüm haberleri Irak’ta artık sıradan ve etkisiz.
Tek bir ölüm sahnesi insanları yine de ayaklandırıyor. Savaşı ve ölümü kanıksamaya, o film yeniden nokta koyuyor.