Paylaş
Toplantıda Etiyopya’nın Nil Nehri üzerinde yapmak istediği barajın nasıl engelleneceğiele alınıyor. Mısır baraja karşı. Bunu anlatmak amacıyla Mursi Etiyopya’ya gidiyor ancak sonuç alamıyor.
Gizli toplantıda “barajın dinamitlenmesi” üzerinde bile duruluyor. Toplantıyı bütün dünya öğreniyor. Gizli toplantıyı, nasıl oluyorsa, bir TV kanalı canlı yayınlıyor.
Bu çarpıcı örnek Mursi’nin “dış politika beceriksizliği” olarak kayıtlara geçiyor.
HAYAT ZOR
Elektrik ve su kesintileri, benzin kuyrukları Mısır’da günlük hayatı insanlara zehir ediyor.
Katar sekiz milyar dolar yardımda bulunuyor. Türkiye’nin de Mısır’a yardımı var, miktarı belli değil. Yardıma rağmen, Mursi ekonomiyi doğrultamıyor. IMF ile anlaşmaya gidiyor. Mursi’nin kesinlikle bağlı olduğu Müslüman Kardeşler devreye giriyor: “Sakın IMF ile anlaşma yapma”. Mursi IMF anlaşmasını iptal ediyor. Ama, ekonominin kötü gidişini durduramıyor. İşsizlik fena halde artıyor.
Bu örnek, Mursi’nin “ekonomide beceriksizliği” olarak kayıtlara geçiyor.
YÜZDE 52 OY
İktidara geldiğinde, “Yüz Günlük Program” ilan ediyor, hiçbirini yerine getiremiyor. Ne kadrosu var, ne organizasyonu. Kadrolar Müslüman Kardeşler’den, onlar hayli yetersiz.
Mursi sadece Müslüman Kardeşler’e bağlı kalıyor, hiç kimseye danışmıyor, “Her şeyi ben yaparım” edasıyla, aldığı yüzde 52 oya güveniyor.
Geri kalan yüzde 48’i fena dışlıyor, onlarla hiçbir biçimde diyalog kurmuyor. Ta ki, darbe öncesinde “Ulusal Koalisyon” önerinceye kadar. Oysa, işlerin kötü gittiğini gören muhalefet ona aynı koalisyonu altı ay önce önerdiğinde, “Benim yüzde 52 oyum var, ben kurarım” diyerek kabul etmiyor.
Bu örnek, Mursi’nin “siyasi beceriksizliği” olarak kayıtlara geçiyor.
KENDİNE BAĞLI
Bütün devlet kadrolarına Müslüman Kardeşler’i getiriyor. İnsanlar bilgi ve tecrübelerine göre değil, siyasi fikirlerine göre görevden alınıyor ya da göreve atanıyor. Toplum bölünüyor.
O kadar ki, medyada pek çok gazeteci işsiz kalıyor, çünkü medyada Müslüman Kardeşler’e bağlı olanlar atanıyor.
DARBEYE ASLA
Mursi’nin seyir defteri özetle böyle. Mısır Baharı’nı sonbahara çeviren olaylar dizisi. Otuz yıllık diktatör Mübarek’in devrilmesiyle birlikte, Mısır’da demokratik rejimin tohumunu atabilecekken, sürekli tek yanlı tutumuyla Mursi ne yazık ki bu fırsatı kaçırıyor.
Bütün bunlara rağmen, Mısır’da darbeyi onaylamak asla ve asla mümkün değil.
HEPSİ ASKER
Mısır’ı 1952’de Kral Faruk’un darbeyle devrilmesinden bu yana hep askerler yönetiyor.
1952’de Necip, 1954’te Nasır, 1970’te Enver Sedat, 1981’de Mübarek asker kökenli, ordu destekli başkanlar. Mursi altmış yıldır ilk sivil Cumhurbaşkanı. O da bu demokratik değerin hakkını veremiyor.
“Arap Baharı” Ortadoğu’ya henüz demokrasi getirmiş değil. Mısır’daki darbe, sonbahar son örnek. Şimdi en kısa sürede demokrasiye dönülmesini dilemek gerek.
TV’lerde Mısır darbesi
MISIR’da darbenin yapıldığı önceki gece bizim haber kanalları... Hepsinde Mısır üzerine tartışmalar yer alıyor, çok normal. Bununla birlikte, durum garip.
Her TV kanalı Mısır’daki darbeyi kendi siyasal duruşuna, bizdeki iktidara yakın ya da uzaklığına göre yayınlıyor. Bazı istisnalarla, tartışmalar genellikle bu yönde.
Siyasi duruşunu bildiğiniz TV’yi açın, oradaki Mısır haberlerini önceden ezbere bilirsiniz. Böyle yayıncılık olmaz.
Paylaş