Koşar adım demokrasiye veda

Kore’ye asker göndermeye karşı çıkan sosyalist Türk Barışseverler Cemiyeti Meclis’e mektup yazıyor.

Haberin Devamı

Belli ki, eylem yapacaklar. 1950’de, Demokrat Parti döneminde.
Aralarında Behice Boran, Adnan Cemgil, Nevzat Kemal Özmeriç, Reşat Sevinçsoy, Naci Ormanlar’ın bulunduğu dernek üyeleri bildiri dağıtırken yakalanıyor, on beş ay hüküm giyiyor. Gerçi yakalama “eylem yapma olasılığını önleme” değil, çünkü eylem var, ama yazılan mektupla birlikte, dernek üyeleri takibe alınıyor.
Oysa, hiç takibe gerek olmadan Türk siyasi tarihi eylem yapma olasılığına karşı insanları önceden gözaltına almalarla dolu. 12 Eylül askeri yönetimi eyleme niyetli kişileri sorgusuz sualsiz gözaltına alıyor. Doksan güne kadar.

1 MAYIS VE MAÇLAR

Askeri yönetim bir yana, 30 Nisanlarda bol gözaltı var. 1 Mayıs’ta gösteri yaparlar, en iyisi belli kişileri bir gün öncesinden içeri atmak.
Ya da taşkınlık yapacağına inandığı taraftarları maçtan önce gözaltına almak, maç bitince serbest bırakmak. Savcı ve yargıç kararı olmadan. Çok örneği var.
2005’te AB yolunda reformlar faslından hayatımıza CMUK giriyor. Palas pandıras gözaltılar sözüm ona sona eriyor ama, uygulama CMUK filan dinlemiyor.

1935 HİTLER

Şimdi yeni bir paket hazırlanıyor. Hayata bakın, “demokrasi paketinin” ertesine rastlıyor. Zaten delik deşik demokrasiye bir darbe daha iniyor.
Eylem yapma olasılığı bulunan kişileri, savcı ve yargıç kararı olmaksızın, polise 24 saate kadar gözaltına alma yetkisi tanınıyor. Buna önleyici güvenlik deniyor.
Benzer uygulama Hitler döneminde var. Weimar Anayasası 1935’de faşizm yönünde ilk kez bu tür bir yasayla deliniyor.

TEK TİP TOPLUM

Herhangi bir kişinin eylem yapma olasılığı nereden belli? Neye göre potansiyel suçlu, neye göre suç işleyebilir?
1- Toplantı ve gösteri yürüyüşleri özgürlüğüne çok ağır tırpan atan bu hazırlık temel hak ve özgürlükleri adım adım yok etme serisinin bir parçası.
2- Niyet okumaya dönük bu hazırlık, “Benim hakkımda olumsuz düşünmek yok” demek. Herkesi kendisine göre hizaya getirmeyi, tek tip toplum yaratmayı amaçlıyor.

PAKET YERLE BİR

“Demokrasi paketi” denilen pakette “kişisel verilerin gizliliğini korumak” diye bir madde var. AKP’ye hâlâ alkış tutanların övdükleri o maddeyle bu hazırlık taban tabana zıt.
Kişisel verilerin gizliliğini korumak için yola çıkıyor, ama o gizli bilgilere dayanarak insanları sorgusuz sualsiz içeri atıyor.
Demokrasiye adım adım veda günlerini yaşıyoruz.

Haberin Devamı

Cemaate darbe

Haberin Devamı

BAŞBAKAN Yardımcısı Bülent Arınç geçen mayısta ABD’de Fethullah Gülen’i ziyaret ettiğinde, Gülen, sözü dershanelerin kapatılmasına getiriyor ve “28 Şubat’ta askerlere okulları verdim, şimdi de size dershaneleri veririm” türünde tarizde bulunuyor. Arınç “Estağfurullah Hocam” diyerek, geri adım atıyor ama, Tayyip Erdoğan geri adım atmıyor. Dershaneler bir yıl sonra kapatılıyor.
Geçenlerde cemaate yakın biriyle görüşen Erdoğan, “Söyle, ben iktidarı kimseyle paylaşmam, bürokrasiden elini eteğini çeksin” diyerek, Amerika’ya haber gönderiyor. Şimdi de, dershaneleri kapatarak Gülen cemaatine darbe vuruyor.
Cemaat ile Tayyip Erdoğan’ın arası artık iflah olmaz.

Haberin Devamı

Bakanlık açıklaması ve TEMA

AKKUYU’da nükleer santral kurulması için Orman ve Su İşleri Bakanlığı 968 hektar sahada ön izin veriyor. Devamını aynı bakanlığın “Nükleer santral için 220 bin ağaç kesilecek” başlıklı yazıma gönderdiği açıklamadan okuyalım:
“Nükleer santral için bugüne kadar hiçbir faaliyet yoktur. Şu andaki faaliyetler maden işletmeciliği, yangın emniyet yolları ve güvenlik yolu yapımıdır. Maden işletmeciliği ÇED belgesine dayalı olarak yapılmaktadır. Bununla nükleer santralın içinde bulunduğu 1.500 hektar ormanın korunması hedeflenmektedir. Akkuyu nükleer santralı için 220 bin ağacın kesilmesi söz konusu değildir”.
Çok memnun oluyorum. Yalnız bir nokta var. Akkuyu ÇED raporunun tartışıldığı toplantıya TEMA da katılıyor, 220 bin ağacın kesileceğini orada öğreniyor ve açıklama yapıyor. TEMA ile Bakanlık farklı şeyler söylüyor. İkisinin aynı anda söyledikleri doğru olamaz. Bu sütun şimdi TEMA’ya açık.

Yazarın Tüm Yazıları