SADECE iki gazetede çıkıyor haberi. Gözcü ile Cumhuriyet’te.
Onun dışında, hiç bir gazetede tek bir haber yok. Sadece Yalçın Bayer yazıyor. Oysa, 81 ilden beş bin çalışanın katıldığı bir kurultay. Adı Zenginlikte Sosyal Adalet İçin Emek Kurultayı.
Geçen hafta Ankara’da içerde beş bin, dışarda içeriye giremeyen iki bin kişinin katıldığı bir kurultay yapılıyor. Kurultayı DSP düzenliyor. Katılım müthiş. Sağ politikaları destekleyen HAK-İş dahil, DİSK, Türk-İş gibi işçi sendikaları ile tüm memur sendikaları, KESK, BASK, Kamu-Sen, Memur-Sen ve hatta işverenler adına TİSK de katılıyor. Biri hariç, hepsinin genel başkanları.
Çalışanların önde gelen tüm örgütleri katılıyor, iki gazetede dışında, hiç bir yerde tek sütun bile haber olarak yer almıyor. Burada durmak gerek. Neden?
İKTİDAR ÖZLEMİ
Ama, ondan önce kurultayda yaşananlar.
Son üç yılda dört milyon kişi yerini, yurdunu terkedip, büyük kentlere göçüyor. Çok ciddi bir işsizlik. Gittikleri kentlerde yaşanan binlerce dram.
Çalışanlar ise, sendikal haklardan yoksun. Sosyal devlet gerilerde.
Böyle bir ortamda siyaset yapmak. Onlarca sorun altında ezilen bu insanlar umut peşinde. Bir kıvılcım, politik bir çıkış arıyor. Bir araya gelmek istiyor.
O nedenle, DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi sık sık alkışlarla kesilen konuşmasında, ne zaman "sol birleşmeli" dediyse, ortalık birbirine giriyor. İktidar özlemi olarak.
TABANDA İSYAN
Kurultay çok canlı, çok heyecanlı, katılanlar çok memnun. Ama, ertesi gün gazete ve TV’lere bakıyorlar, iki haber ve bir yorum yazısı. Neden?
Çünki, solun yarattığı bıkkınlık var. Cazibesini kaybeden, dinlemeden, anlamadan her yeniliğe karşı çıkan, sadece sloganlarla durumu idare etmeye alışmış bir sol var. Ne kadar kaybederlerse kaybetsinler, koltuklarına çakılmış, oligarşi kurmuş olanlar var.
Taban buna isyan ediyor. Kurultay onun için canlı. Taban isyan ediyor, çünki artık birleşmek istiyor.
Bir iktisat doçenti
"İslam, insanı ve tabiatı, diz çöktürülecek ve sömürülecek bir düşman olarak görmez."
Sanki gelmiş geçmiş onca din ve felsefe insanı düşman görüyor!
"İslam’da en şerefli varlık insandır."
Sanki başka dinlerde insan şerefsiz!
"Müslüman topluluklar geniş coğrafyalarda büyük ve dinamik iktisadi piyasalar oluşturmuşlardır."
Onun için İslam Dünyası bugün azgelişmiş ülkelerle dolup taşıyor!
Siyah ve tırnak içindeki sözler, bir iktisat doçentine ait. Marmara Üniversitesi öğretim üyelerinden Doç. Dr. İbrahim Öztürk 1 Mart günkü Zaman gazetesinde bunları yazıyor. Öztürk, iktisat analizi yapıyor gibi görünüp, gerçekte İslam propangadası yapıyor.
Marmara Üniversitesi İngilizce İktisat Fakültesi’nde öğrencilerinebunları mı anlatıyor? Oysa, kendisi bir süre Japonya’da kalıyor ve Japon kalkınmasını inceliyor. Yani, uygar dünyaya bağlantısı var.
Çevremiz, kötü de olsa, iyi de olsa, her olayı İslam’a bağlayan, çözümü İslam’da arayanlarla dolu. Sayıları, her köşede gün geçtikçe artıyor.