Isparta’da iki konuk

CUMHURBAŞKANI Cemal Gürsel 1960’larda parti liderlerini Çankaya’da “Huzur Toplantıları” denilen buluşmalarda ara sıra bir araya getiriyor.

Haberin Devamı

Başbakan İsmet İnönü, Adalet Partisi lideri Süleyman Demirel, YTP Başkanı Ekrem Alican, CKMP lideri Osman Bölükbaşı.
O toplantılarda Demirel hükümeti eleştiriyor, bir, iki derken İsmet Paşa, Demirel’e, “Burası Meclis değil, eleştirilerinizi Meclis’te yapın, bulun 226’yı, düşürün hükümeti” diyor.
Toplantı sonrası arkadaşlarına Demirel: “İsmet Paşa doğru söylüyor”. Siyasi tarihimize “226” edebiyatı böyle giriyor, o tarihte Meclis 450 sandalyeli, çoğunluk 226. Ve İsmet Paşa Amerika’da, Ankara’da bütçe görüşülüyor, muhalefet 226’yı buluyor, İsmet Paşa’yı deviriyor.

HARİKA KİTAP

Geçen hafta Isparta’da “Süleyman Demirel Demokrasi ve Kalkınma Müzesi” açılıyor. Davetliyim, özel nedenle açılışa katılamıyorum. Ama orada olanları öğreniyorum.
Müze açılışında Demirel’in siyasal hayatını anlatan bir kitap dağıtılıyor, “Büyük Türkiye’nin Hikâyesi”. Benim de elime geçen kitabı gazeteci dostum Hulusi Turgut hazırlıyor. Mükemmel titizlik, tam gazeteci gözüyle hazırlanan nefis bir kitap. Bol fotoğraf ve tarihe gönderme yapan kısa yazılarla Demirel’in dönemlerini özetleyen bölümler.

SAYGI İÇİNDE

Haberin Devamı

Kitapta Demirel’in İsmet Paşa ile birlikte fotoğrafları var. O fotoğrafları görünce, sohbetlerimizin birinde, İsmet Paşa’ya ilişkin soruma Demirel’in yanıtını anımsıyorum:
“İsmet Paşa’nın arkasında Garp Cephesi Komutanlığı var, Kurtuluş Savaşı var, Lozan var, Cumhuriyet’i kurmuşlar, Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlığı var, ben onunla nasıl baş ederim, Türkiye için saygı içinde birlikte çalıştık”.
Demirel, İsmet Paşa’yı hep saygıyla anıyor, muhalif olmuşlar, ne gam, tarihe ve kişiye saygı önde. Bugüne teğet geçmez.


VEFA, NEZAKET


Otuz yıl sonra Demirel’in rakibi İsmet Paşa’nın oğlu Erdal İnönü. Birbirlerine rakipler, ama aynı koalisyonda hep saygı ve nezaket. Bugüne teğet geçmez.
Geçen pazar Isparta’da Demirel Müzesi’nin açılışında iki konuk protokol sırasında. İsmet Paşa’nın kızı Özden Toker, Erdal İnönü’nün eşi Sevinç İnönü. Yıllarca siyasal rekabet, ama vefa, ama saygı. Bugüne teğet geçmez.
Bir zamanlar böyle bir Türkiye’de yaşıyorduk. O Türkiye’yi kuranlar bugün belli fırsatlarda o özlemi aktarıyor.

Haberin Devamı

Erdal Bey anısına


ARAMIZDAN ayrılışının yedinci yılında Erdal İnönü için geçen akşam yemek. İnönü ailesinin yakınlarını, birlikte siyaset yaptığı insanların bir bölümünü, bazı çalışma arkadaşlarını, onu izleyen bazı gazetecileri bir araya getiren yemekte ben de varım. İnönü kimliğine yakışan sadelikte. Özlemişim kendini bilen böyle bir topluluğu. Bir ara Sevinç Hanım’a Isparta davetini soruyorum: “Çok mutlu oldum, Sayın Demirel yakından ilgilendi. İnönü ailesi ne zaman etkinlik düzenlese, mutlaka katıldı, şimdi de bizleri davet etti”.
Bu hodbinlik ortamında özlemişim bu tür tavırları.

Çayırhan tehlikesi

ERMENEK cinayeti üzerinden beş gün geçiyor, bir maden göçük haberi de Bartın’dan geliyor. Bartın Valisi bilgi veriyor, “Bir işçimiz ölü olarak kurtuldu”. Veciz açıklama. Bu ülkede maden işçisinin ölümü artık kurtulmak anlamında.
Pek çok madenden ihbar geliyor. Bunlardan biri Ankara’ya bir buçuk saat uzaklıkta Çayırhan madeni. Ocaktaki işçiler “yarı bellerine kadar su içinde çalıştıklarını” söylüyor. Üç gün sonra bir felaket de orada kapımızı çalabilir. Enerji mi, Çalışma mı, artık hangi bakanlık ise işe yarar mı, bilinmez, Çayırhan’a bir baksalar iyi olur.

Yazarın Tüm Yazıları