Haberler en geç üç yılda ‘Cumhurbaşkanı Erdoğan’ diye başlayacak

1-Sağlık hizmetleri.

Haberin Devamı

2-Toplu konut.
3-Belediye hizmetleri.
4-Faizlerin yüzde 10’un altına düşmesi.
Ortalama vatandaşı özellikle bu dört neden ciddi biçimde etkiliyor, onları AKP’ye yönlendiriyor. Bunlara Tayyip Erdoğan’ın liderlik karizması, parti disiplini ve örgütün arı gibi çalışması eklendiğinde, ortaya yüzde 50’ye dayanan bir zafer çıkıyor.
CHP ile ortalama vatandaşın gündemi uyuşmuyor. Ortalama vatandaş yukardaki dört ölçüte göre siyasal tercihte bulunuyor. Oysa, CHP elindeki belediyelerle insanları memnun bırakacak hizmet yerine, pek çok yerde yetersiz kalıyor.
“Anneler Gününüz Kutlu Olsun”, “Kitap Şenliğine Davetlisiniz” pankartları geniş kitleleri CHP’ye oy vermeye ikna etmiyor.
KIYILARDA ARAŞTIRMA
AKP’nin sekiz yıllık iktidarında
öne çıkan yukardaki dört temel
unsurun hepsi pratik yaşamın güçlüklerine çare oluyor.
İnsanlar hastanelere rahatlıkla gidebiliyor. Yirmi yılda ödenmek üzere, ayda 150, 200 liralık taksitlerle düzgün konut sahibi olabiliyor. Klasik gecekondular Anadolu’nun önemli illerinde tarihe karışıyor. Her yerde AKP’li belediyelerin verdiği hizmet halkı memnun ediyor.
Faizlerin yüzde 10’un altına düşmesi insanların varlıklarını katlıyor. Dolaylı vergilerin bu kadar yüksek olmasına, ciddi dış açığa rağmen, insanlar “ekonomik istikrar sürsün” görüşünde.
AKP 2009 yerel seçimlerinde kıyılarda yenilgiye uğruyor. O yenilginin ertesi günü AKP kıyılarda araştırma yapmaya başlıyor. Yenilginin nedenini arıyor.
CHP geçen seçimde milletvekili çıkartamadığı yerlerde yine çıkartamazken, AKP kaybettiği kıyıları geri alıyor.
2012 YA DA 2014
AKP üçüncü iktidar dönemine girerken, Tayyip Erdoğan için farklı bir siyasal serüven başlıyor.
Cumhurbaşkanı Gül’ün görev süresi 2012’de, en geç 2014’de sona eriyor. Seçim zaferi  Çankaya Köşkü’nün kapılarını sonuna kadar Erdoğan’a açıyor. Zamanlama, Gül ile anlaşmasına bağlı.
2012 ya da 2014’te Cumhurbaşkanını halk seçecek. Erdoğan’ın şimdi aldığı yüzde 50 oy ile halkın seçeceği ilk Cumhurbaşkanı olması kuvvetle muhtemel. Başkanlık olmadan, bu süre içinde Çankaya’yı güçlü kılacak öyle bir ortam yaratır ki, başkanlığa gerek kalmaz.
AKP üçüncü kez iktidarda, Erdoğan Çankaya’da.

Haberin Devamı

Gözler 36 bağımsızda

Haberin Devamı

SEÇİMDEN önce Diyarbakır’da Selahattin Demirtaş ile sohbet ediyorum. O, “35’in altı başarısızlık olur” diyor.
BDP’nin bağımsız hareketi başarıya ulaşıyor, 36 milletvekili çıkartıyor. 36 milletvekilinin ortak özelliği siyasal görüşleri nedeniyle hapislerden ve tecrübelerden geçmiş olmaları, Kürt davasına inanmış olmaları, Kürt Sorununda artık çözüm zamanının geldiğini ilan etmeleri.
Meclis’te 36 bağımsız milletvekilinin her fırsatta Kürt Sorununu açacağını, bunu Türkiye’nin gündemine taşıyacağını tahmin etmek zor değil. Hem AKP iktidarını, hem muhalefet partilerini, hem  toplumu bu açıdan zorlayacakları ortada.
1965’te Türkiye İşçi Partisi (TİP) on beş milletvekili ile Türkiye’nin gündemine nasıl oturmuş ve yüzde 52 oy alan AP iktidarını nasıl sıkıştırmışsa, bugün de 36 bağımsızın benzer eylemine tanık olacağımız çok açık.
Kritik soru şu: Başbakan Erdoğan yeni anayasa için 36 bağımsızla, yani BDP ile uzlaşma arar mı? Ararsa, taraflar hangi noktalarda anlaşabilir?
Önümüzdeki dönemde bunları çok konuşacağız.

Haberin Devamı

Balkonda altını çizdiğim cümle

BAŞBAKAN Erdoğan’ın bu seferki “Balkon konuşmasında” söylediği bir cümle hayati önemde:
“Bize oy verenlerin de, vermeyenlerin de yaşam tarzı, inanç ve değerlerini onurumuz, namusumuz, şerefimiz olarak göreceğimizden kimsenin şüphesi olmasın.”
Önümüzdeki döneme ışık tutacak çok ciddi söz verme.

CHP’de parti kimliği ve al sana ego

MARDİN’de eski Parti Meclisi üyesi bu seçimde milletvekili adayı yapılmıyor. Vay sen misin yapmayan, Kılıçdaroğlu orada mitingde konuşuyor, bu CHP’li vatandaş “CHP’ye oy vermeyin” diye, yana yakıla ortada dolaşıyor.
İstanbul’da bir Parti Meclisi üyesi milletvekili adayı yapılmıyor. Seçim sonuçları belli olunca, o arkadaş TV’lerde esip gürlüyor, Kılıçdaroğlu’nu istifaya davet ediyor. Bu vahim hastalığın yanı sıra, Anadolu’nun pek çok yerinde, CHP örgütünün damarlarında sanki kan yok. Eski yönetimden kalma örgüt pek çok yerde enkazdan farksız. Birbirinin kuyusunu kazan partililerin bulunduğu bir “partiye”, bu örgütü eklerseniz, daha farklı etkenlerle birlikte, bu sonuca ulaşıyorsunuz.
Parti kimliği geride, “ben” ve ego önde. Al sana ego.

Yazarın Tüm Yazıları