Fransa’daki yangın tüm AB’ye sıçrar

Irkçılığa, yabancı düşmanlığına ve soykırıma karşı mücadele edilmesini öngören Çerçeve Kararın çok yaygın sonuçları olabilir.
Fransa eğer “soykırımı inkar edenler cezalandırılır” yasasını kabul ederse, şimdi buraya dikkat, bu sadece Fransa ile sınırlı kalmayacak, kalan 26 AB ülkesine de yansıyabilecek.
Çerçeve Karar AB ülkeleri mahkemelerini hem herhangi bir fiilin soykırım olup olmadığına karar vermeye yetkili kılıyor, hem de o fiilin soykırım olduğunu inkar edenlerin üç yıla kadar hapsini öngörüyor.
Altını ısrarla ve şiddetle çiziyorum, tüm AB ülkelerini etkileyebilecek bir kararla karşı karşıyayız.
HERKES SUÇLANABİLİR
Çerçeve Kararda özel olarak bir olay vurgulanmıyor. Yani, 1915 olaylarına gönderme yok.
Bununla birlikte, Fransa bu yasayı kabul ederse, tüm AB ülke vatandaşları açısından bunun pratik sonucu olacak.
Herhangi bir AB ülkesinde, Macaristan’dan İspanya’ya, İngiltere’den İtalya’ya kadar, aklınıza hangi AB ülkesi geliyorsa, o ülkelerden birinde, bir kişi çıkar ve “Ermeni soykırımı yoktur” derse, inkarcılıkla suçlanacak ve mahkum olacak.
Onun içindir ki, Fransa kararı Fransa ile sınırlı değil. Bizim açımızdan işin
vahameti burada. Fransa Parlamentosundan çıkacak karar sonrasında sadece Fransa’ya şu ya da bu yaptırımı uygulamak yetmeyecek. Bizimkiler bu acı gerçeğin farkında mı?
Dışişleri Çerçeve Kararı nasıl değerlendiriyor?

Asala’nın avukatı Sarkozy’nin bakanı

70’li ve 80’li yıllarda Türk diplomatlarına suikast düzenleyen Ermeni terör örgütü ASALA.  Avrupa’da yankı bulan terör eylemlerinden biri de, Paris Orly Hava Alanındaki baskın.
ASALA terör örgütünün avukatlığını Orly Davasında yine bir Ermeni, Patrick Deveciyan üstleniyor. Sarkozy yıllar sonra Deveciyan’a kabinesinde bakan olarak görev veriyor.
Sarkozy’nin Ermenilerle böylesine bir işbirliği var. Sarkozy’nin daveti üzerine Marsilya’ya gelen Ermeni Cumhurbaşkanı Serkisyan orada yaptığı konuşmada seçimlerde Sarkozy için Ermenilerden açıkça oy istiyor.
Biz kendimiz çalıp kendimiz oynamak yerine, biraz dünyada neler olup bitiyor, izlesek, belki bu ölçüde hüsrana uğramayacağız.
Örneğin, dış politikayı iç politika malzemesi olmaktan çok, dış politika için yapmak gibi.

Fol Deresi’nde zafer

TEMİZ enerjiden yanayım, ucuz enerjiden yanayım. Bu ikisini yan yana getiren en önemli araçlardan biri HES’ler, dereler, nehirler üzerine kurulan hidroelektrik santrallar.
Dünyanın değişiklik yerlerinde HES’ler biliyorum, ancak hiç birinde bizdeki gibi doğaya vahşet, halkın su kullanım hakkına engelleme yok. O nedenle, hukuk savaşına giren HES’leri yakından izliyorum, kazandıklarında  seviniyorum. Son zafer haberi Derelerin Kardeşliği Platformu’ndan.
Karadeniz Bölgesinde planlanan 700’e yakın HES projesinden 170 Trabzon’da. Ülke genelinde inşa halinde bulunan 200’e yakın HES’in 48’i Trabzon’da.
O 170 HES’ten biri Tonya’nın Fol Deresinde. Tonyalılar buna itiraz ediyor, mahkemeye gidiyor.
Trabzon Valiliği, ne hikmetse, bu proje için “ÇED gerekli değildir” diyor.  Trabzon İdare Mahkemesi, bilirkişi raporuna dayanarak ve hukuka aykırı bulduğu için Trabzon Valiliği’nin kararını iptal ediyor.
Bu iptal önemli, çünkü bu Trabzon’da ilk iptal.
Karadeniz Bölgesinde ilginç bir durum var. Artvin’den Sinop’a kadar HES’lere karşı açılan davalarda, mahkemeler genellikle iptal kararı veriyor. Demek burada hukuk açısından boşluk var. Hukukun dayanağı ise, çevre ve halkın su kullanım hakkı.
Tonya’dan gelen iptal haberi kullanım hakkının teslim edilmesi ayrıca, çevre bilincinin zaferi.

Türkiye Lahey’e gidebilir

SOYKIRIM, Fransa’nın yaptığı gibi, gelişigüzel, siyasal amaçla kullanılabilecek keyfi bir kavram değil.
Birleşmiş Milletler 1948 yılında Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesini kabul ediyor.
Sözleşme soykırımı tanımlıyor. Ayrıca, soykırımın oluşması için kanıtlanması gereken maddi ve manevi unsurları belirtiyor. Tanımın B.M. Sözleşmesinde yer alması hukuki yönden bizim için önemli.
Türkiye bu sözleşmeden hareketle Lahey Yüksek Adalet Divanı’na başvurabilir.
Fransa’nın Osmanlı Devleti ile ilgili soykırım kararı alma hakkına sahip olmadığı ve 1915 olaylarının soykırım olup olmadığına karar vermesini isteyebilir.
Elimizdeki tek güçlü hukuki koz Lahey, iyi savunulursa.