Fazla gaz yapsa da Ruslara aşığım

“YA al ya öde, alamıyorsan parasını yine de öde.”

Haberin Devamı

Ne kadar doğalgaz tüketeceğimize ilişkin tahminler çuvallıyor. Ta 1997-98’de Enerji Bakanlığı ve BOTAŞ tahminde bulunuyor. 2010’da biz 55 milyar metreküp doğalgaz tüketiriz. Buna göre anlaşmalar yapılıyor.

2010 yılında 55 yerine 38 milyar metreküp doğalgaz tüketince, “al ya da öde” anlaşması gereğince, kullanmadığımız doğalgaz için para ödemek zorunda kalıyoruz.

BOTAŞ bu yanılmadan dolayı kendi web sitesinden tüketim tahminlerini kaldırıyor.

Her ne kadar ödenen milyarlarca doların bir bölümü mahsup ediliyorsa da, yeterli gaz depo kapasitemiz olmadığı ya da gelen doğalgazı daha fazla tüketimi olan batı illerine aktaracak istasyonları (Kırşehir ve Erzincan gibi), zamanında yapamadığımız için mahsup işlemleri eksik kalıyor. Ödenen bedelin bir kısmını kurtaramıyoruz.

RUSYA’YA BAĞIMLILIK

Son on yılda bir başka yanılgı daha var.

2002’den bu yana sürekli olarak “enerjide dışa bağımlılık azalacak” deniyor, buna rağmen, 2002’de yüzde 67 olan enerjide dışa bağımlılık günümüzde yüzde 72’ye yükseliyor.

Bir yandan dışa bağımlılık azalacaktır, derken, diğer yandan elektrik üretimi için yeni doğalgaz santrallarına izin üstüne izin veriliyor.

Dışa bağımlılık denilince, akla Rusya geliyor;

1- Doğalgazın yüzde 46’sını,

2- Petrolün yüzde 30’unu Rusya’dan alıyoruz.

3- Samsun-Ceyhan boru hattı ile Rusya’ya kolaylık tanıyoruz.

4- Nihayet nükleer santral yapımını Rusya’ya veriyoruz.

Enerjide her taşın altından Rusya çıkıyor. Ne hikmettir bilinmez, Rusya aşkı.

GÜNEY AKIM

Derken Enerji Bakanı Taner Yıldız bir gece ansızın Moskova’ya gidiyor. Güney Akım projesi için.

Güney Akım Rusya’nın bir başka büyük projesi. Yılda 61 milyar metreküp Rus gazını Karadeniz altından geçirilecek boru hattı ile Avrupa’ya taşıyacak.

AB halen doğalgazın yüzde 40’ını Rusya’dan alıyor. Bunu yüzde 30’un altına indirmeyi planlıyor. Nabucco, indirim planının parçası. Rusya’ya bağımlılığı azaltacak alternatif proje.

Ne var ki, Güney Akım Nabucco’nun önünü kesiyor. Çünkü, Türkiye Güney Akım için, Taner Yıldız’ın son Moskova seferinde Rusya’ya inşaat ve işletme izni veriyor. Güney Akıma izin vererek, AB’nin Rusya’ya bağımlılığını azaltacak projesini engellemiş oluyor. Rusya’ya kıyak çekiyor.

Moskova bu nedenle Ankara’ya hararetle teşekkürlerini sunuyor. Ama, bedava teşekkür karın doyurmuyor. Rusya Güney Akım karşılığında Türkiye’ye 2011’den geçerli, üç yıl süreyle doğalgaz fiyatında yüzde 12 indirim yapıyor.

Ayrıca, “al ya da öde” karşılığında, bir bölümü zaten ödenmiş 5.6 milyar metreküp doğalgaz veriyor.

Enerjide tek bir ülkeye bu kadar bağımlılık fazla gaz yapar, adamın siyasette elini kolunu fena bağlar.

HERKESE İNDİRİM

Hem fiyat indirimi, hem ek doğalgaz, ne kadar sevinsek az. Acele etmeyin.

Rusya bize sağladığı yüzde 12’lik fiyat indiriminden üç gün sonra aynı indirimi Sırbistan’a uyguluyor.

Dünya gaz piyasasında gaz fazlası var, fiyatlar zaten düşüyor. Almanya ve İtalya, Rusya ile fiyatları aşağı çeken anlaşmalar imzalıyor. Güney Akım karşılığında bize özel durum yok.

Ya o aylarca manşetlerden düşmeyen Nabucco Güney Akım sonrasında ne olacak? Türkiye’yi enerji koridoruna çevirecek projelerden biri?

Öyle görünüyor ki, bizden Ruslara ömür, o proje sizlere ömür.

Haberin Devamı

Alkışlar Fransız yiğitlerine

Haberin Devamı

(Özünde Kuvvetler Ayrılığına)

FRANSA Parlamentosunda toplanan yeterli sayıdaki imza sonucu, soykırımı inkar yasası iptal istemiyle Anayasa Konseyine gidiyor.

Yandaş gazetelere bakıyorum, hepsi zevkten dört köşe, sessiz diplomasinin zaferi manşetlerinden geçilmiyor. Cumhurbaşkanı Gül, Başbakan Erdoğan, Dışişleri Bakanı Davutoğlu daha temkinli, zafer nidaları atmasalar da, hep birlikte 72 senatör ile 65 milletvekilinin girişimine alkış tutuyor. Neyi alkışlıyorlar?
Bizde son yıllarda suya düşmüş olan kuvvetler ayrılığı ilkesini. Yasama, yürütme ve yargının birbirinden bağımsız işlemesini, demokrasinin temel kurumlarından birini alkışlıyorlar.

Bizde Mecliste bir yasa kabul edilecek, ardından aynı Meclisin iktidar kanadından belli bir çoğunluk yürütmeye (Başbakana) rağmen o yasanın iptali için Anayasa Mahkemesine gidecek. Göremiyorum o babayiğitleri.

Bizde yasama ve yürütme kağıt üstünde ayrı, uygulama malum, hükümet ne derse, Meclis onu yapıyor. Yargı bağımsızlığı ise, zaten sürekli tartışma konusu. Aksak ve eksik demokrasi.

Başkalarında kuvvetler ayrılığı ilkesi işleyince, bize ilaç gibi geliyor, keyfimize diyecek yok. Alkışlar, manşetler çığı gibi, “işte demokrasi” nutukları eşliğinde.

İş bizdeki kuvvetler ayrılığına gelince, orasını fazla karıştırmayın. Kuvvetten de düşersiniz, ayrı da düşersiniz.

Yazarın Tüm Yazıları