Erdoğan’ın ziyaret listesi

Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ hayal kırıklığına uğruyor:

“Biz terörle mücadelede ölmeye hazırdık ama terörist ilan edilmeye hiç hazır değildik”.

Genelkurmay Adli Müşaviri emekli Tümgeneral Hıfzı Çubuklu’ya yöneltilen suçlama, “internet kurmak”. Çubuklu sürekli soruyor, “İçinde hangi suç var” diye, bir türlü yanıtını alamıyor.

Sayıları binleri bulan hastaları sağlığına kavuşturan, organ nakli yapan Prof. Mehmet Haberal  zamanın akmasından yakınıyor: “Burada geçirdiğimiz bir dakika bile hastalarım açısından çok değerli, şu sohbet ettiğimiz süre içinde iki böbrek nakli yapabilirdim”.

Eski rektörlerden Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu çok hasta, bitkin ve hastalığı her geçen gün ağırlaşıyor, kendisini “mezarda” hissediyor.

AMAÇ BELLİ

Son zamanlarda Başbakan Erdoğan hastane hastane dolaşıyor. İnsani görevi yerine getirmek amacıyla.

Tahliye edilen emekli Orgeneral Ergin Saygun’u, Amerikan Büyükelçiliği’ne saldırıda yaralanan meslektaşımız Didem Tuncay’ı, hastalanan Türkiye gazetesi patronu Enver Ören’i ziyaret ediyor.

Benzer durumlarda ziyaret mümkün değil ise, telefonla ulaşıyor, geçmiş olsun demek ya da başsağlığı dilemek ya da herhangi sevinçli bir olayı kutlamak için.

Erdoğan’ın bu tür davranışları yeni değil. Ama, şimdi özel durumlar var. Ergin Saygun darbecilikle suçlanıyor, sağlık nedeniyle tahliye ediliyor, henüz beraat etmiş değil. Erdoğan onu ziyaret ediyor.

‘Geçmiş geçmişte kalmıştır, şimdi herkesle barışmak, herkesi kucaklamak zamanıdır’ mantığıyla. Bu mantığın siyasal dayanağı var: başkanlık hedefi.

Bu mantığı, bu mesajı yıllardır içeride yatan generallere, amirallere, profesörlere, gazetecilere, Başbuğ’a, Haberal’a, Hilmioğlu’na, parti lideri Doğu Perinçek’e,
Odatv’den Balyoz’a kadar bütün bu davalarda özgürlüklerini yitiren insanlara nasıl ulaştıracak?

Hepsini tek tek ziyaret edecekse, ona uzun bir liste hazırlamak gerek.

‘Sulandırılmış deterjan içtim’

MUĞLA E Tipi Cezaevi’nde arka arkaya intihar girişimleri üzerine CHP’den bir grup milletvekili olayı araştırmak için cezaevine gidiyor. İntihar girişiminde bulunan çocuklarla konuşuyor.

14-17 yaşlarındaki çocuklar bıçaklama, hırsızlık, uyuşturucu ve cinayet iddialarıyla hapiste.  İki çocuk intihar girişimiyle ilgili “Bulaşık yıkamak için verilen deterjanı sulandırarak içtim” diyor. Dördü “Macera olsun diye sulandırılmış deterjan içtim” karşılığını veriyor. Aralarında sözleşmiş gibi.

Deterjan ve maceradan başka bir ipucu yok, garip bir durum. Aynı cezaevine bir daha gitmek, başka mahkûmlarla konuşmak yararlı olabilir.

Şu açıdan dört yeni bakan

YENİ İçişleri Bakanı Muammer Güler Mardin milletvekili. Yeni Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı Eskişehir milletvekili. Yeni Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu Edirne milletvekili. Yeni Kültür Bakanı Ömer Çelik Adana milletvekili.

Yeni bakanların milletvekili olarak seçildikleri illerin belediye başkanlıkları kimde?

Eskişehir ve Edirne CHP’de, Adana MHP’de, Mardin BDP’de. Hepsi muhalefette.

Yeni bakanların muhalif belediyelerin bulunduğu illerden gelmesi tesadüf olmasa gerek. Hedef belli, bakanlıkla birlikte belediyeler.