Paylaş
“Mebuslar Meclis’e iltihak ettiklerinde şu şekilde tahlif olunurlar.”
Türkçesi, milletvekilleri Meclis’e katıldıklarında şu şekilde ant içerler. Bu cümlenin hemen altında, milletvekillerinin edecekleri yemin metni var.
1961 Anayasası’nın 77. maddesi:
“TBMM üyeleri görevlerine başlarken şöyle ant içerler.”
Bu cümlenin hemen altında, milletvekillerinin edecekleri yemin metni var.
Halen yürürlükteki 1982 Anayasası’nın 81. maddesi:
“TBMM üyeleri göreve başlarken aşağıdaki şekilde ant içerler.”
Bu cümlenin hemen altında milletvekillerinin edecekleri yemin metni var.
Doksan yıllık Cumhuriyet’te milletvekili yemini Anayasal zorunluluk. Doksan yıllık Cumhuriyet’te milletvekilinin görevini başka türlü yerine getirebilmesi mümkün değil.
Anayasalar “göreve başlarken” derken, yemin koşulunu vurguluyor. Onun için yemin metni, hemen bu vurgunun altında yer alıyor.
YENİ BİR YOL
Olayın bir başka vahim yönü daha var.
Meclis’e geldiği halde, yemin etmeden o sıralarda oturmak, milletvekili görevini yerine getirmeye yetmiyor. Yemin etmeyen milletvekilinin Meclis’e gelmesi, Meclis’e devam anlamını taşımıyor.
Bundan çıkan ciddi sonuç var:
Yemin etmeyen milletvekili, devamsız sayılıyor, devamsızlığın sonucu milletvekilliğinin düşürülmesine kadar uzanıyor. (Anayasa madde 84).
Bu anayasal düzen içinde CHP’nin kendine yeni bir yol haritası çizmesi kaçınılmaz görünüyor.
SAYGIYLA KARŞILAMAK
Özünde, CHP’nin başlangıçta yaşadığımız hukuki çıkmazı halka anlatmak ve bu çıkmazı gidermek amacıyla tepkisini saygıyla karşılıyorum. Karşılamak gerektiği ortada. Çünkü, bir demokratik eksikliği herkesin gözüne sokuyor.
O kadar ki, biz kendi derdimize düşmüş olduğumuz için, dünyanın farkında değiliz. Batının önemli kurumları, yaşadığımız krizi eksik ve yarım demokrasi olarak nitelemeye çoktan başlıyor bile. Burada kullandıkları ölçü, hukuk devletinin tam olarak işlemediği tanımı.
CHP hepimize ve dünyaya bu aksaklığı gösteriyor. Ama, buradan nasıl çıkılacağına ilişkin adımları iyi hesaplayamadığı için, şimdi nereden, nasıl döneceğini bilemiyor. Ve güç duruma düşüyor.
Nasıl döner, nasıl bir gerekçe bulur, bilemem. Bir an önce yemin etse, iyi olacak. İleride bu protesto CHP’ye kazanç sağlar mı, sağlamaz mı, bilemem. Şimdilik yıpranıyor.
Kadının fendi futbolda erkeği yendi
ERKEKLERDEN geri kalır yanları yok. Çıkıyorlar sahaya, şakır şakır futbol oynuyorlar.
Almanya’da bir haftadır Kadınlar Dünya Futbol Şampiyonası devam ediyor. TV’lerde zaman zaman bu şampiyonadan maçların özet görüntüleri var.
Kadınlar erkekler gibi futbol oynuyor mu? Kadınlar futbolda ne kadar başarılı? Bu araştırılıyor, istatistiği tutuluyor ve ortaya ilgi çeken rakamlar çıkıyor.
Almanya’da yayınlanan haftalık Die Zeit gazetesinin 22 Haziran 2011 tarihli sayısı (sayfa 41) bu konuda harika bilgiler aktarıyor. Bir maçta:
- Erkekler ortalama 11 bin 563 metre koşarken, kadınlar 11 bin 740 metre koşuyor. Kadın futbolcular erkek futbolculara göre daha çalışkan.
- Kadınlar bir saatte ortalama 78 kilometre hızla koşarken, erkek futbolcular saatte 108 kilometre hızla koşuyor. Erkekler daha hızlı.
- Aynı ülkenin milli takımları karşılaştırıldığında, kadın milli takımları daha iyi sonuçlar alıyor.
- Kadın milli takımlarında öne çıkan ülkeler Amerika, Almanya, Brezilya, Japonya, İsveç, Kanada, Fransa, Kuzey Kore, Norveç. Erkeklerde öne çıkan ülkelerin çoğu kadınlarda geri kalıyor.
Bu başarıya rağmen, pek çok ülkede kadın kulüpleri yok. Olanlar ise, kadın kulüplerini yakın zamanda kuruyor.
Dünyaca tanınan, futbolu orkestra şefi gibi yöneten futbol adamlarının sözleri var, “futbol kadınlara göre değil”. Bu istatistikler futbol sihirbazlarının kulaklarını çınlatıyor.
Madımak’a paraşütle anma
2 Temmuz 1993. Sivas’ta Pir Sultan Abdal Şenlikleri düzenleniyor.
O gün, orada Cumhuriyet’in en vahşi katliamlardan biri yaşanıyor, Madımak Oteli yakılıyor. 33 yazar ve düşünür, 2 otel çalışanı hayatını yitiriyor.
Bugün bu katliam Fethiye’de Ölü Deniz’de anılıyor. Çeşitli etkinliklerin yanı sıra, anma programına paraşüt gösterileri de ekleniyor.
Fethiye Belediye Başkanı bir insanlık borcunu yerine getiriyor.
Paylaş