‘Dürüst’ Sakık’ın Heykeli

“Ergenekon Savcısı Zekeriya Öz on gün önce Diyarbakır Cezaevinde Şemdin Sakık ile görüştü. Sakık’ın Ergenekon ile PKK arasındaki bağlantıyı anlattığı belirtildi. Sakık’ın ifadesi on dört sayfa tuttu”.

Aradan bir süre geçiyor. Şemdin Sakık sağa, sola mektuplar yazıyor. O mektupların bazıları yayınlanıyor.

Mektupları ve Ergenekon iddianamesini bir arada inceleyen Oda TV “Deniz” kod adlı gizli tanığın Şemdin Sakık olduğunu tahmin ediyor.

Oda TV’nin üç yıl önceki tahmini doğru çıkıyor.

GİZLİ TANIK NEDİR

Silivri’de önceki gün tarihsel bir dram yaşanıyor.

Sakık ve benzeri teröristlerle mücadele eden, onları yakalayan, sorgulayanlar sanık sandalyelerinde, Şemdin Sakık onlar aleyhine ifade vermek üzere, tanık sandalyesinde. Tarihe düşülecek ibretlik sahnelerden biri daha.

Gizli tanık hukuk açısından şudur:

-Taraflardan herhangi biriyle maddi ve manevi husumeti ya da çıkarı olmayacak.

-Toplumun ortalama değer yargılarına göre saygın olacak.

-Aktaracağı bilgileri beş duyusuyla algılayacak, kişisel tahminlerde ve dedikodularda bulunmayacak.

Şemdin Sakık “gizli tanıklık” için, bu üç temel unsurdan hangisine sahip?

Dağa çıkmış, pek çok kanlı cinayete karışmış, 33 erin şehit edilmesinde baş rolü oynamış bir terörist, toplumda hangi saygınlığa sahip olabilir? Kendisini
yakalayanlara husumet duymaz mı? Hapiste hangi bilgileri, nasıl elde edebilir? Verdiği ifadeye nasıl inanılır? Bilemediniz, öyle değil.

Şemdin Sakık pek çok faili meçhul cinayetin esrar perdesini kaldırıyor, “derin devlet” yapılanmasını sular seller gibi ezbere biliyor, böyle muhterem bir zatı hapiste tutmak, aziz vatanımıza zarar veriyor, bu ülke onun faziletinden mahrum kalıyor.

Kendisinden daha büyük hizmetler beklemek adına, bir an önce ona özel bir af çıkartılmalı ve heykeli dikilmelidir. “Ucube” olmayan bir heykel.

TUNCER KILINÇ

İşte bakın, bir başka memleket evladı, Milli Güvenlik Kurulu eski genel sekreteri, emekli orgeneral ki, kendisi de tutuksuz yargılanıyor, Tuncer Kılınç Şemdin Sakık’ın hakkını teslim ediyor:

“Dürüst adamdır, eğrisi büğrüsü yoktur”.

Helal olsun Tuncer Paşa. 33 askeri şehit eden Şemdin Sakık’ın dürüstlüğünü  en iyi emekli Orgeneral Kılınç biliyor. Nerede, nasıl tanışmışlar, dürüstlüğünü nasıl test etmiş, Tuncer Paşa açıklasa da, vakit kaybetmeden Şemdin Sakık’tan daha çok yararlansak.

CHP’den Karşı Atak

AKP hiç kimseye sürpriz gelmeyen “Başkanlık Sistemi” önergesini Anayasa Uzlaşma Komisyonuna veriyor. İki gün önce.

CHP dün karşı atağa kalkıyor. Anayasa Uzlaşma Komisyonunda yasama ve yürütme ile ilgili önerilerini sunuyor. AKP’nin tam tersi öneriler. Örneğin:

-Cumhur-başkanını yeniden Meclisin seçmesi öngörülüyor. Üç turda Meclis üçte iki çoğunluğu bulamıyorsa, seçim  “Cumhurbaşkanı Seçim Kuruluna” bırakılıyor. O kurul, milletvekilleri ile 550 il genel meclis üyelerinden oluşuyor.

-Parlamenter sistem güçlendiriliyor. Rejim bugün olduğu gibi, parlamenter sisteme ağırlık veriyor.

-Meclisin denetimi arttırılıyor.

CHP’nin önerileriyle ilgili olarak dün konuştuğum CHP Milletvekili Atilla Kart şu görüşte:

“Mutlak yetki ve çoğunlukla ülkeyi on yıldır idare ettiklerini söyleyenler, şimdi kendi beceriksizliklerini siyasal rejime bağlıyor, bunu örtmek için Başkanlık Sistemi öneriyor. Kifayetsiz ve muhteris bir kadronun, Başkanlık Sistemi ile mutlak yetkiyi tek adam dönüştürme gayreti boş çıkacaktır”.

Belediyeler Yine Hedef

Türkiye’nin şurasında ya da burasında fark etmiyor, yeter ki, CHP’li belediye olsun, yolsuzluk iddiaları ve bununla bağlantılı operasyonları, göz altıları her CHP’li belediye mutlaka tadacaktır.

Son örnek Ayvalık Belediyesi. Başkan ve bazı üyeler göz altında.

Önümüzdeki günlerde benzer biçimde başka belediyelere de, operasyonlar düzenlenirse, kimse şaşmasın.

Günümüzde halkı yıldırmanın bir yolu da, belediyeleri hedef almak.