Doğalgaz bataklığı

DOĞALGAZDA dışa bağımlılık yüzde 98. Doğalgazın neredeyse tamamı ithalat.

Haberin Devamı

İthalat dolarla, dolar fırlıyor, biz de fırlıyoruz, zamla. AKP dışa bağımlılığı “azaltacağız” diyor, rakamlara bakınca, bu bir masal.
Sürekli yeni doğalgaz santral izni veriyor. Yeni izni çıkan doğalgaz santrallarının toplam kurulu gücü 30 bin megawatt (MW). Daha önce inşa edilmiş 21 bin 200 MW doğalgaz santralı var. Buna yeni 30 bin MW doğalgaz santralı ekleyip, doğalgaza bağımlılık nasıl azalacak?

SEÇİMLER

Son doğalgaz ve elektrik zammı Ekim 2012’de. 2011 ve 2012’de doğalgaz ve elektriğe üç kez zam yapılıyor, toplamda doğalgaz zammı yüzde 48.9, elektrik zammı yüzde 30’a ulaşıyor.
O tarihte dolar 1.79 TL. İki yıldır dolar yükseliyor ama zam yok, çünkü yerel seçimler ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri var.

Haberin Devamı


ZAM FIRTINASI


Türkiye’nin petrol faturası 55.9 milyar dolar, petrol artı doğalgaz ithalatına ödenen para. Doğalgazın büyük bölümü elektrik üretiminde ve sanayide kullanılıyor. Doğalgaza zam, elektrik ve sanayi ürünlerine zam demek. Elektriğe zam gelince, sanayi ürünleri maliyeti artıyor, bu da bize zam olarak geri dönecek, sanayi malları fiyatları artacak.
Sanayi ürünleri fiyatı artınca, gıda ürünler ile diğer mal ve hizmetler, akla ne gelirse, hepsine zam. Bu arada çalışanlara zam, geçiniz bir kalem. Memurlara her temmuzda verilen zam bile verilmiyor bu yıl.


SANAYİYE PAHALI


AKP doğalgazı konutlara ithal fiyatından daha ucuza, sanayi ve santrallara daha pahalıya veriyor. Çok daha ucuza elektrik üreten hidroelektrik santralları payı geçen yıl yüzde 24.8 iken, bu ağustosta yüzde 16.9’a geriliyor, kuraklık. O kuraklığı da, genel iklim değişikliğine eş olarak, her yeri betonla dolduran, orman bırakmayan AKP’ye borçluyuz.
AKP iktidara geldiğinde, enerjide dışa bağımlılık yüzde 67, şimdi yüzde 72. Şimdi zammın gerekçesi dolardaki artış. Ama, petrolün varili bir yıl önce 109, şimdi 98 dolar. Kim inanır “dolar arttı, doğalgazı pahalı alıyoruz” yalanına.

Haberin Devamı

Dokuz yaş hepten aykırı

-TARLADA çalışan dört kişiden biri dokuz-on yaşlarında kız çocuğu. Çocuk türbanlı. Konya’ya elli kilometre uzaklıktaki Akören dolaylarında. Yoldan geçenler onlara yaklaşıyor, kız çocuğuna adını soruyor, çocuk mahcup, adını söylemiyor, ama davranışı genç bir kadın gibi. Dokuz yaşında bir kadın. O kız çocuğunu ailesi örtüyor, şimdi devlet zorluyor. Dramın ilk perdesi kız çocuklarına türban, artık Türkiye’nin her yerinde.
Kız çocuklar örtünürken, ikinci perde, erkek çocuklar IŞİD’e katılıyor. Son bir ayda Konya’dan IŞİD’e katılanların sayısı 150’yi buluyor, 70’i Rakka’da çatışmalarda hayatını kaybediyor.
Hikâye değil, CHP Konya Milletvekili Atilla Kart bunları İçişleri Bakanı’na soruyor, henüz yanıt yok. Son türban düzenlemesi:
-BM Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne aykırı. Türkiye’nin 1990’da imzaladığı o sözleşme dünyada en çok onaylanan belge, 193 ülke imzalıyor. “Devlet çocuğun düşünce, vicdan ve din özgürlüğüne saygı gösterir.”
-Kadın Haklarına Karşı Her Türlü Ayırımcılığın Kaldırılması Sözleşmesi’ne aykırı.
-AHİM kararlarına aykırı, türban güçlü bir dini semboldür.
-Din esasına göre oluşan Osmanlı hukukuna dönme, laik Cumhuriyet’ten kopma anlamına geliyor. Doksan yıl önce çıkarılan çarşafa adım adım dönme.
12 Eylül darbesinin lideri Kenan Evren o dönemde yaptığı pek çok konuşmada “din dersinin zorunlu ders olmasını” savunuyor. Otuz dört yıl sonra darbeyle değil, seçimle işbaşına gelen Tayyip Erdoğan, darbe lideri gibi, din dersinin zorunlu ders olması gerektiğini aynı mantıkla savunuyor.

Yazarın Tüm Yazıları