Paylaş
Özellikle Balyoz davasında verilen hapis cezalarından sonra mektuplar daha da artıyor. Savunma mektupları, kendilerine yöneltilen iddiaları çürütmeyi amaçlayan satırlarla dolu.
Aldığım mektuplardan biri emekli Tümamiral Cem Gürdeniz imzasını taşıyor. Mektubuna duruşma sırasındaki savunmasını da ekliyor. Savunmasında tutuklamalar sonucunda Deniz Kuvvetleri’nin geldiği durumu anlatıyor.
54 AMİRALDEN 27’Sİ
“Bir savaş gemisi üç yılda inşa ediliyor, buna kumanda edecek bir subay on beş, komodor yirmi, amiral yirmi beş yılda yetişiyor.”
Gürdeniz muharip 54 amiralden 27’sinin tutuklu, son YAŞ kararlarıyla 13’ünün emekli edildiğini belirtiyor. Tutuklu albay ve yarbayların sayısı ise, 175. Devam
ediyor:
“Donanmada amiral kadrosunun yarısını, albay ve yarbayların en verimli çağlarında tasfiye edilmesinin Türk Deniz Kuvvetleri’ne verdiği zararı hayal bile edemezsiniz.”
Savunmada deniz personelinin niteliklerini övgüyle dile getiriyor ve şu yoruma varıyor:
“Türkiye’nin denizlerdeki varlığı sindirilmeye çalışılmaktadır.”
DOĞU AKDENİZ
Gürdeniz savunmasında farklı bir yorum getiriyor:
“Doğu Akdeniz’de 13 milyar varil petrol ile 21 trilyon metreküp doğalgaz bulunduğu tahmin ediliyor. (...) Cumhuriyet Donanması Karadeniz, Ege ve Akdeniz’de Anadolu’nun çıkarlarını korumuştur.
(...) Bu alana göz diken emperyalist güçler, Deniz Kuvvetlerinin emperyal yapının kontrolü dışında güçlendiğini, onun iradesi dışına çıktığını görmüştür. (...) Dolayısıyla, Türk Deniz Kuvvetleri hedef alınmıştır.”
Bu yorum darbe iddialarını aşıyor. Başkaları daha başka yorumlar da getirebilir. Ancak, görmezden gelinmeyecek bir gerçek var.
Bu kadar çok sayıda general, amiral ve subayın yıllardır tutuklu kalmasından ordu fena halde zarar görüyor. Zaten Başbakan Erdoğan da bunu dile getiriyor.
Gürdeniz ayrıca bir kitap gönderiyor. Beş yüz sayfaya yakın, büyük boy koca bir kitap, “Cumhuriyet Donanması ve Dış Politika” Hasdal Cezaevi’nde yazılmış.
Otoyollar çok ucuza gitmiş
OTOYOL ve köprüler 5.7 milyar dolara 25 yıllığına özel kesime devrediliyor. Özelleştirme. İktidar önce memnun. Ne var ki, Başbakan Erdoğan geçenlerde ihalenin iptal edileceğini söylüyor.
Uzmanlar bir hesap yapıyor. Personel dahil tüm köprü ve otoyolların işletilmesi için yapılması gereken giderler düşüldüğünde 25 yıllığına vazgeçilen net gelir 28.5 milyar dolar civarında.
5.7 milyar nerede, 28.5 milyar nerede?
Uzmanlar hesaplamaya devam ediyor. Hazine’nin Haziran 2012 tarihinde ihraç ettiği 2041 vadeli dış borç tahvilinin kupon ödemesi yüzde 6. Hazine’nin bu vadede gerçekleştirdiği borçlanma maliyeti dikkate alındığında imtiyaz devrinden elde edilen 5.7 milyar doların 2037’deki değeri 24.5 milyar dolar oluyor.
Dolayısıyla köprü ve otoyolların imtiyaz devri, borçlanmaya göre kabaca 4 milyar dolar daha pahalı bir finansman.
Bu özelleşmenin iptali yerden göğe kadar haklı. Haklı ama, bu hesaplar özelleştirme öncesinde neden yapılmıyor? Devirden sonra bazı bakanların övünmelerini hatırlıyorum da.
Paylaş