Paylaş
- Bugünkü liberal kapitalist sistem çökmüştür. Biz ne bu düzeni devirmek, ne reforma tabi tutmaktan yanayız. Bizim hedefimiz bu düzeni kökünden yok etmektir.
- Hitler’le birlikte biz altı yıl boyunca dünyayı dize getirdik. Şimdi aynı güce yine sahibiz.
- Hiç tartışılmaz, Hitler dünya tarihinin en büyük devlet adamıdır.”
Bu sözler günümüz Almanya’sında sokakta gezen Nazi terörist ekibine ait değil. Bunlar eyalet parlamentolarına seçilen aşırı sağcı NPD partisinin milletvekillerine ait.
Onların ana başlıklarından biri de yabancı düşmanlığı:
“- Almanya’da sadece damarlarında Alman kanı dolaşanlar yaşayabilir.
- Halk kavramı bize sadece Alman Halkını anlatıyor. Onun dışındakilerin Almanya’da yaşamaya hakkı yoktur.
- Yabancılarla konuşmak gereksiz.
- Diğer ırklar zeka olarak Almanların altındadır.”
Nazilerin seksen yıl öncesinin çökmüş, çöktüğü korkunç savaşla kanıtlanmış düşünceleri bugün yeniden hortluyor.
182 CİNAYET
Hortlama aslında yirmi yıl öncesine dayanıyor.
1991’den bu yana aralarında pek çok Türk’ün de bulunduğu 182 göçmen öldürülüyor.
1992’den bu yana yabancı düşmanlığından kaynaklanan 200 bin suç işleniyor. Bunların yirmi bini şiddet içeriyor.
Türklerin kurban gittiği Mölln, Solingen yangınlarında kundakçı katiller yakalanıyor. Cezaya çarptırılıyor. On yıl, on beş yıl, hatta ömür boyu hapis cezaları veriliyor.
Daha sonra ilginç gelişmelere tanık olunuyor. On yıl hapse mahkum olan altı yıl, on beş yıl hapse mahkum olan yedi yıl, ömür boyu hapse mahkum olan on beş yıl sonra serbest bırakılıyor.
LİSTEDEKİ 68 İSİM
Son zamanlarda yeniden tırmanan Neonazi şiddeti seri cinayetlerine devam ediyor. Ortaya çıkan DVD’lerde adı yer alan 88 isim ve adresten 68’i Türk ve Türk kuruluşları.
Alman Basınına bakıyorum, SPD’ye bakıyorum, Neonazi şiddet eylemlerine ve fikrine karşı gerçekten yoğun bir kampanya var. Neonazi haberleri manşetlerde. Ayrıca çok sayıda araştırma yayınlanıyor. Nasıl yayınlanmasın, dünya ile birlikte en acı dönemi onlar yaşıyor.
Buna karşılık, eleştiriler Merkel Hükümetine dönük. Hükümetin Neonazi şiddetine karşı gerekli önlemi almadığı iddiaları yaygın. Alman Hükümetinin bu ayıbı temizlemesi şart.
Yabancı düşmanlığı var mı, yok mu, diye tartışmak abes. Son üç yılda 190 bin Türk’ün Türkiye’ye geri dönmesi yabancı düşmanlığının en büyük kanıtı.
‘Nazilerle işimiz yok’
NEO-NAZİ akımının hortladığı bir dönemde dikkat çeken bir başka SPD broşürü daha var.
“Nazilerle işimiz yok.”
Yazının altında bugün Neonaziler içinde yer alan bir isimden söz ediliyor, devamında halk uyarılıyor:
“Sağ hayat tarzı defolsun gitsin.”
Kriz zirvede
SIRBİSTAN Cumhurbaşkanı Tadiç, Norveç Başbakanı Stoltenberg, Avrupa Sosyalist Partisi Başkanı Boris, İtalya eski Başbakanı D’Alema ve SPD’nin önde gelen yöneticileri Avrupa’daki ekonomik krizi tartışıyor.
Berlin’de bulunduğum üç gün içinde dört ayrı panele tanık oluyorum. Hepsinde kriz tartışılıyor. Türkiye’den bakıldığında kriz bize uzak gibi duruyor. Oysa, Avrupa’da kriz zirve yapmış durumda. Çanlar fena halde çalıyor. Orada çan çalıyorsa, bizde de çalabileceği ortada.
Panelde konuşulanlar insanı ürpertiyor. Ve önemli bir nokta, Avrupa’nın en büyükleri bile, “biz durumu idare ederiz” demiyor.
1932 broşürü bugün de geçerli
1932 seçimlerinden örnek veriyor. Seçmenlere o tarihte “sosyal demokratları seçin” diyen Alman Sosyal Demokrat Partisi (SPD) halkı Nazilere karşı uyarıyor.
O tarihte dağıtılan seçim broşürlerinde bir Nazi kafasında gamalı haç şapkası taşıyor. Gamalı hacın uçları halk için ölümcül tehlikede. Sosyal demokratlar dikkat çekiyor, “bu sistemde halk ölür”.
Olaylar ve tarih sosyal demokratları haklı çıkartıyor. İktidara gelen Hitler sadece kendi halkını değil, dünyada altı milyon insanın ölümüne neden oluyor.
Bugün Almanya’da Neo-Nazi tehlikesi var. İşlenen cinayetlerle birlikte, yabancı düşmanlığı tırmanışa geçiyor.
SPD “yeni Nazilere karşı” derken, broşür seksen yıl önceki faciayı hatırlatıyor.
Paylaş