AB’nin Bosna-Hersek için vazgeçilmez Kopenhag Kriteri de bu. Bizim için nasıl ki, insan hakları ve demokratikleşmenin vazgeçilmez ölçüsü Kopenhag Kriterleri ise, AB’nin de Bosna-Hersek’teki ilk ölçüsü, savaş suçlularının yakalanması.
Onlar yakalanacak ve Lahey’deki Adalet Divanı’na teslim edilecek. Tıpkı, eski Yugoslavya Devlet Başkanı Miloseviç gibi.
AB’nin genişlemeden sorumlu komiseri Olli Rehn, bizim yakından tanıdığımız, 25 Kasım’da Saraybosna’ya geliyor.
AB ile Bosna-Hersek arasındaki ilk ilişki, AB ile yapılacak anlaşmanın ilk adımı, bizim Ankara 1963 Anlaşması’na giden yolu karşılayan ilk aşama. Adaylığa hazırlık.
ÖNCE ASKERİ GÜÇ
AB, Bosna-Hersek’e siyasetten önce askeri gücünü gönderiyor.
1995’te NATO gücü Sırpları bombalıyor ve savaş sona eriyor. NATO gücü 1995-2004 arasında burada görev yapıyor.
2004’te, NATO gücü gibi, BM Güvenlik Konseyi kararıyla, Bosna-Hersek’te AB Askeri Gücü görevi devralıyor. Üç gün önce, AB askerleri birinci yılını dolduruyor. Bu nedenle Saraybosna’da tören var.
AB, her ülkeden bir gazeteci davet ediyor.Türkiye’den töreni izlemek üzere ben davet ediliyorum.
Arka arkaya brifingler, gezi, görgü, tören, burada yoğun bir program eşliğinde.
BİZİM ASKER DE VAR
AB gücünün görevi şöyle:
Yugoslavya’nın parçalanması sonrası yapılan Dayton Anlaşması’nın uygulanmasında askeri rol.
Savaş suçlularının yakalanması.
Terörle mücadele.
İstihbarat.
AB gücünde, NATO güçünde olduğu gibi, Türk askeri de var. Piyade, jandarma, istihbarat subay ve erleri ile toplam 395 personel.
Hangi ülkeden olursa olsun, AB gücünde görevli askerlerin kolunda AB bayrağı var, bizim askerlerin de.
Dolayısıyla, AB’ye önce bizim asker girmiş oluyor. Darısı hepimize!..
Travnik kenti. Ünlü Bosnalı Sırp yazar, Nobel ödüllü, Drina Köprüsü kitabının yazarı İvo Andriç’in doğum yeri. Şu anda Boşnak nüfus ağırlıklı, Hırvatlar da yaşıyor.
Aynı kentte oturuyorlar. Ama, Hırvatlar Boşnaklar’ın çöpünü toplamıyor.
Tarihi köprüsüyle ünlü Mostar’da yine Boşnaklar ve Hırvatlar yaşıyor. Sözüm ona birlikte, ama Mostar tam anlamıyla ikiye bölünüyor. Ortak bir hayat sıfır. Çünkü, biri Hırvat, öteki Boşnak.
Sırplar, Hırvatlar, Boşnaklar ortak ordu kuruyor. Ortak ordunun yemin töreni. Törende Sırplar ulu orta diğerine küfür yağdırıyor.
Sırp TV’si ARES. Sadece Sırpların yaşadığı bölgenin hava durumunu veriyor. Boşnak ve Hırvat bölgelerini atlıyor.
Oysa, bu örneklerin yaşandığı yer, Bosna-Hersek devleti, yani, üç halkın birlikte yaşadığı ülke.
Üçü de, Güney Slav ırkından. Dilleri küçük farklılıklarla aynı. Dinleri farklı. Sırplar Ortodoks, Hırvatlar Katolik, Boşnaklar Müslüman. Üç yıl birbirleriyle savaşıyorlar.
Savaş sonrasında kurulan Bosna-Hersek devleti üç bölgeden oluşuyor. Bosna-Hersek Federasyonu, Sırp Cumhuriyeti ve Briçko Bölgesi. Sözüm ona ortak devlet, ama kimse kimseye gücenmiyor, hepsi kendi milletini üstün görüyor. Kimlik, aidiyet ve milliyetçilik siyasetin ve günlük yaşamın birer hücresi. Her yer buram buram milliyetçilik kokuyor. Her adım. Her işlem. Her alışveriş.
Bütün bu sistem içinde bu üç milletin paylaşımı sonucu, tam 145 bakan var. Belediye başkanı Sırp ise, yardımcıları Boşnak ve Hırvat. Yönetimin her kademesinde dağılım böyle.
Milliyetçilik nefes kesiyor. Ya ülke?.. Ülkedeki tüm çaba, bunları aşmak ve Bosna-Hersek’i normal bir ülke haline dönüştürmek.
Karadağ yolda
Eski Yugoslavya, Berlin Duvarı’nın yıkılışıyla, federe devletlerin bağımsızlık ilanı sonucu parçalanıyor.
Bir Yugoslavya’dan beş ülke doğuyor. Slovenya, Hırvatistan, Sırbistan ve Karadağ, Makedonya, Bosna-Hersek.
Şimdi Karadağ kazan kaldırıyor. 2006 Nisan’ında Bağımsızlık Referandumu var.
Türkiye’de ‘AB bizi parçalamak istiyor’ diyenlere tekzip niteliğinde, AB, bu referandumun ertelenmesini istiyor. Karadağ ise, Nisan’da referanduma gidip, uygulamayı sonraya bırakmak düşüncesinde.