Diğer Romalı askerler Horatius’dan cesaret alıyor. Etrüskler’i püskürtüyor, Roma kurtuluyor.
1500 yıldır süren bu efsane günümüze kadar uzanıyor. Bazen ırkçı, bazen komünist, bazen köktendinci, bazen milliyetçi ideolojilerle besleniyor. Her beslenme aynı insan tipini yaratıyor:
Terörist!
Dolayısıyla, sonuç da aynı. Ne coğrafya tanıyor, ne karşıdaki topluluğu. Tek ve kutsal bir amaç var. Amacın niteliği önemli değil. Önemli olan,
o amaç, ona göre kutsal, ona göre vazgeçilmez, ona göre o amaca ulaşmak için, her yol geçerli.
Üç gün yetiyor. Üç günün sonunda artık patlamaya hazır. Cinayet, baskın, soygun, bombalama ve akla gelebilecek
herhangi bir terör eylemi için artık hazır. Üç günlük yoğun propaganda ve aklını çelme faaliyeti, tek tek terörist yetiştirmeye çoktan yetiyor. Üç günün sonunda, her biri Horatius’un sözünü ezbere biliyor.
*
Horatius ezberi kendini en çok 19. yüzyılda gösteriyor. Terörün, bugünkü anlamda tarih sahnesinde yer aldığı dönem. Çarlık Rusyası ile Batı Avrupa’da uç veriyor.
Günümüzde dünyanın istisnasız her bölgesinde mantar gibi türeyen terörist gruplar, kendi kutsal amaçları için, gözlerini kırpmadan her türlü eyleme girişiyor.
Geçenlerde uluslararası bir kuruluşun yayınladığı listeye göre, şu anda kendi siyasal amaçları peşinde koşan dünyada
48 terör örgütü var.
MLC, RCD, SPLA, ELA, LTTE, FNL, LIT, FSLN, RAF, UVF, IRA, NLFT, SLA, MILF, JKLF, JEM, ANO, PGA, ULFA, ONLF, SSDF, İBDA-C, NPA, ELN, GSPC, PKK, SPLMA, ADF, LRA, AUM, ETA.
Bunlar, uluslararası anlamda, terör örgütü tanımına girenlerden bazıları. Bunlara bağlı yan örgütleri unutmak yanlış. Sudan’dan Kolombiya’ya, İspanya’dan Türkiye’ye, Afganistan’dan Hindistan’a, Japonya’dan Kongo’ya, İtalya’dan Libya’ya, Somali’den İngiltere’ye uzanan örgütler. Bu ülkelerde terör eylemlerine girişiyorlar. Zaman zaman bulundukları ülkeyi aşıyor, başka ülkelerde de eylem yapıyorlar.
*
Sakal, Kalaşnikof, yeşil bant, bere, postal, sigara coğrafyanın neresi olursa olsun, önde gelen aksesuvarları arasında.
Yine coğrafyadan bağımsız, ortak değer,
"Ben sizden biri değilim" tekerlemesi.
Biz, yani hukukun üstünlüğüne inanan, insan haklarına saygılı ezici çoğunluk.
Onlar, yani her türlü çözümün mutlaka silahtan geçtiğine inanan azılı azınlık.
Hepsi Horatius’la yola çıkıyor, sizden biri değilim tekerlemesiyle devam ediyor. Kendisini ortalamadan ayırıyor. Kendi kişisel sorununu çözmeyi, ait olduğu topluluğun sorunlarını çözmeye bağlıyor. Onun için kendini feda ediyor. Kendini feda ederek, ait olduğu toplumun sorunlarını çözdüğüne inanıyor.
Bununla birlikte, bireysel olarak, kendini o toplumdan uzak hissediyor. O toplumun sorunlarını çözmeye kararlı, ama o topluma ait değil! Bu duygu, her teröristi toplumdan biraz daha uzaklaştırıyor. Her uzaklaşma, yeni bir terör eyleminin tuzağı. Zaten bir kez o bataklığa girdi mi, artık oradan kendini kurtarma umudu hızla zayıflıyor. Çünkü, ben sizden biri değilim, duygusu onda iyice perçinleniyor.
Eylemleri ne olursa olsun, dökülen kanda hiçbir zaman başarı yok. Her zaman kaybetmeye mahkum. Onları kemiren de, zaten bu duygu. Her cinayet biraz daha kaybetmenin batağı.