Arts Longa Vita Brevis

Kültür üzerinden. Tarihi miras ve müze, kitap, tiyatro, müzik, sinema üzerinden.

İngiltere’yi yönetenler Londra-New York rekabetini gerçekleştirmek için, kültüre yoğunlaşıyor. Para ile uğraşanlar, işleri dışında en çok kültür arıyor. Londra bu nedenle, şu anda Avrupa’nın en yoğun kültür etkinlerine sahne oluyor. Ve New York ile rekabet çoktan sağlanmış durumda. New York Borsası yanında, Londra Borsası.

Bunu örnek alan Arap ülkeleri benzer arayışta. Abu Dabi Fransızlara gidip yalvarıyor. Louvre Müzesi’nin bazı bölümlerini ara sıra Abu Dabi’de sergilemek üzere. Ayrıca, kente bir opera binası yapılıyor.

Bunu duyan Katar İslam Müzesi açmak için kolları sıvıyor.

Dünyanın önemli kentleri şu anda “yaratıcı şehirler” üzerinde kafa patlatıyor.

YARATICI ŞEHİRLER

Ne demek “Yaratıcı Şehirler?”

Ekonomik gelişmeye paralel olarak, kültürün gelişmesini sağlamak. Ekonomi geliştikçe, bunu kültürle beslemek.

İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti. 2010 içinde pek çok etkinlik hayata geçiyor, ancak bunların bir bölümü kamu oyuna yansıyor.

Geçen akşam bir sohbet toplantısında anlatılanlar, toplumun önemli bir kesiminin bu etkinliklere ne kadar uzak kaldığını gösteriyor.

Etkinliklere uzak kalan bir toplum, “yaratıcı şehirler” oluştururken, kültüre nasıl ulaşacak?

İstanbul gibi, altyapı sorunları içinde kıvranan, trafiği, yapılaşması, kent planlaması tam bir karmaşaya dönüşen, estetikten uzak bir kentte hangi kültür? Yağmur yağdığında, güneş açtığında kaosla haşır neşir bir kent, kültürle nasıl beslenecek ve “yaratıcı şehre” dönüşecek?

SEMPOZYUM

İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti yönetimi 11-12 Kasım’da 21. Yüzyılda Yaratıcı Şehirler ve Endüstriler Sempozyumu düzenliyor. Buraya konunun ünlü uzmanları katılıyor.

İstanbul’un kültürle beslenerek, o kültürün geniş kitlelere ulaşmasını düşünerek, “yaratıcı şehre” dönüşmesi iyi bir hayal.

Aynı akşam orada bir opera, burada bir konser, ötede dizi dizi filmler, tiyatrolar kulağa hoş geliyor. Ayrıca, Bizans ve Osmanlı’dan kalma yapıtlar, “yaratıcı şehre” ilaç gibi gelecek, kültüre bir altyapı katkısı olarak.

İstanbul’a mal olmuş yapıtların, simgelerin bütünü ile “yaratıcı şehre” ulaşmak şimdi bir gurup bilim adamı ile bu işe inananların temel amacı.
Latinler ne demiş, “Arts Longa Vita Brevis”, hayat kısa, sanat uzun.

İstanbul o uzunluktan nasibini almaya adım atma hevesinde.

CHP ile uğraşmak

“REFERANDUMDA kırk bin kilometre yol yaptık, bu kadar yorulmadım.”

CHP Genel Başkan Yardımcısı Hakkı Süha Okay dün sohbetimizde bu sözleri söylerken, herkesin CHP içinde mutlaka bir bit yeniği aradığına dikkat çekiyor.

Moda CHP. CHP dedikodularında moda ise, tüzük kurultayı. Olacak mı, olmayacak mı? Olsa ne olur, olmasa ne olur.

Ya da biri MYK üyesi seçilecek mi, seçilmeyecek mi? Aman ne önemli.

Yargıtay Başsavcısı CHP’ye bir mektup gönderiyor, yürürlüğe giren tüzüğü uygulayın, diyerek. Ancak, bu yazı bağlayıcı değil.

CHP kurultaya gitmezse, Başsavcı en çok Anayasa Mahkemesi’ne dava açar, dava CHP aleyhine sonuçlanırsa, CHP’ye ihtar verilir.

CHP’nin iktidara yürümesinde neleri, nasıl ele alacağı, bunları halka nasıl anlatacağı ayrı, CHP’nin bürokratik sorunlarla başını ağrıtmak ayrı. Şu anda daha çok ikincisi yapılıyor.

Yine de meraklısına not, CHP tüzük kurultayına gitmeye niyetli değil.

‘Şimdi eve gidelim’

İSTANBUL 2010 Avrupa Kültür Başkenti faaliyetleri çerçevesinde çocuklara konserler veriliyor. Çeşitli müzik türleri arasında Klasik Batı Müziği dinletileri de, bunlardan biri.

Cem Mansur çocuklara bu konserleri verirken, işi biraz da çocukça eğlenceye dökmek için, “gelin şimdi Avusturya’ya gidelim, Mozart’ı dinleyelim, haydi şimdi Almanya’ya gidelim, Beethoven’i dinleyelim” gibi sözlerle çocukların ilgisini toplamaya çalışıyor.

Bir klasik müzik eserinden sonra, Cem Mansur çocuklara, “şimdi nereye gidelim” diye sorduğunda, yüzünü ekşiten bir çocuk ayağa kalkıyor:
“Hocam şimdi artık eve gidelim.”

Ataşehir tam fırsat

DÜNYANIN önde gelen finans merkezlerinde paradan sonra kültür geliyor. Diğer kentlerle rekabet kültür üzerinden yürüyor.

İstanbul şimdi finans merkezi olma yolunda ilerliyor. Bunu tamamlayan önemli bir öğe var. Merkez Bankası ile iki kamu bankası İstanbul Ataşehir’e taşınıyor. Nereye, nasıl yerleşecekleri hazır. Ataşehir finans merkezi olacak.

Şu ana kadar Ataşehir’de ne yapılıyor? Sadece konut, sadece bina. Şu ana kadar Ataşehir’e kültürün k’sı teğet geçmiyor. Yaratıcı şehir mi, işte fırsat. Ama, şu ana kadar bu yönde atılan adım yok.