YÜZÜNÜ ekşitiyor, ‘çok üzücü ve umutsuz’ diyerek ekliyor: ‘Bu partiden artık bir şey beklemek yanlış!..’
Umut kesilen parti, CHP!.. Bu sözleri söyleyen Gerd Andres. SPD (Alman Sosyal Demokrat Partisi) milletvekili, Çalışma Bakanlığı’nda Parlamenter Müsteşar. Aynı zamanda, Başbakan Schröder’in yakın çalışma arkadaşı.
Andres, birkaç gündür Türkiye’de. İstanbul’da ve Ankara’da görüşmelerde bulunuyor. Beraberinde Çalışma Bakanlığı Avrupa Politikası Bölüm Şefi Wolfgang Koberski var.
TÜRKÇE KARTVİZİT
Gerd Andres Türkiye’ye çok sık geliyor. Türk-Alman, Türkiye-AB ilişkileri ile sosyal demokrasi bağlarını iyi biliyor.
Türkiye’yi yakından tanıyor. Almanya’nın bizimkilerle yaptığı görüşmelerin çoğunda bulunuyor. Schröder’in, Türk başbakanları ve diğer politikacılarla yaptığı görüşmelere katılıyor.
Hatta, kartvizitinin bir yanı Almanca, diğer yanı Türkçe!..
Andres ve Koberski, birkaç gün önce, Friedrich Ebert Vakfı Türkiye Temsilcisi Hans Schumacher ile birlikte, gazeteye bana da ziyarete geliyor.
İsimleri ve ayrıntıyı aktarıyorum, çünkü söyledikleri önemli.
MARTTA BAŞLAR
AB ilişkileri açısından, Andres, Schröder’in görüşünü aktarıyor:
‘Biz uğraşıyoruz, aralıkta Türkiye’ye tarih verilir. AB ile görüşmelerin martta başlaması için, elimizden geleni yapıyoruz.’
Bu iyi bir haber!.. Bir kez daha teyit ediliyor.
Sohbet sırasında dikkat ediyorum, Andres, Başbakan Erdoğan’a sıcak yaklaşıyor!..
Nedenini sorduğumda, DGM örneğini veriyor. Geçmişte, Başbakan Ecevit, Schröder’e söz veriyor, ‘DGM’leri kaldırırız’ diyerek. Başbakan Mesut Yılmaz’ın sözü de aynı doğrultuda. Andres ekliyor, ‘Ama DGM’leri Erdoğan kaldırdı, diğer reformları da o yaptı!..’
İSLAMİ DEĞERLER
Onların sorusu üzerine, konu CHP ve Baykal’a geliyor. Andres, Baykal’a iğneli yaklaşıyor.
‘Baykal, o zaman bize şunu söyledi. Biz İslami değerlere yaklaşırız ve yüzde 35 oy alarak iktidar oluruz, dedi. Ama, olmadı.’
İslami değerlere yaklaşma projesi!.. Çarpıcı!.. Andres ekliyor:
‘CHP’nin bugünkü durumu ise çok üzücü ve umutsuz.’
ORDU+CHP FORMÜLÜ
Jandarmalı Kurultay... CHP ve sosyal demokrasi... Baykal ve parti içi demokrasi... CHP ve ilericilik... Bu sözler geçince, yüzünü hep ekşitiyor. Sorduğu sorular arasında:
‘CHP, orduya çok mu yakın?.. Statükoyu CHP mi koruyor?.. CHP, devletçi bir parti mi?..’
Alman sosyal demokratları Baykal ve CHP’den umutlarını iyice kesiyor. Keskin eleştiri yöneltirken, CHP’yi derinden düşündürmesi gereken sözü söylüyor:
‘CHP sosyal demokrat olarak, bizim kardeş partimizdi. Teoride yine öyle ama, ilişkilerimiz artık eskisi gibi değil.’
CHP ve Baykal’ın içerdeki durumu malum!.. Dışardan görünüşü de, artık aynı!..
CHP’de son komplo!..
AKILLARA durgunluk verecek açıklamayı yapıyorum:
‘Baykal’a şantaj hazırlığındaki milletvekilleri aslında Sabetayist!.. Darbeyi planlayan, CIA belgesi düzenleyen, dışarda bankalarda onun adına hesap açtıranlar Sabetayist!.. Onlar emirlerini doğrudan ABD ve İsrail’den alıyor!..’
Moda bu ya!.. Komplonun sonu yok!.. Yalnız bir nokta var. Baykal benzer açıklamaları, son olağan Kurultay öncesinde, 81 il başkanı ile yaptığı toplantıda da dile getiriyor:
‘Bazı işadamları ile medya patronları, beni düşürmek için, aralarında 30 milyon dolar topladı. CHP’nin Irak ve Kıbrıs politikaları onların işine gelmiyor.’
Bu sözleri basında çıkınca, o zaman Baykal‘Ben öyle bir şey söylemedim’ diyor. Ama, 81 il başkanı da, bu sözleri kulaklarıyla duyduğunu belirtiyor.
Her dönem Baykal’ı düşürmek için, para toplayan, sahte belge düzenleyenler var. Pentagon, El Kaide, CIA, Hizbullah, FBI, Asala, ETA, IRA bu yönde ortak çalışma yürütüyor!..
Kendi milletvekilleri hakkında bu tür iddialar ortaya atan Baykal’ın savcılığa başvurması gerekmiyor mu?..