Almancılardan on yılda 900 milyon Euro

Deniz Feneri e.V. Derneğini.
Türkiye’deki Deniz Feneri bağlantısına dönük belgelerle Almanya’dan dönüyorlar. Ocak-Temmuz, arada epey zaman var.
Deniz Feneri gözaltıları ne zamana rastlıyor? Yeni kabine ilanı gününe. Polis, Deniz Feneri bağlantısı iddiasıyla Zahit Akman ile dört Kanal 7 yöneticisini gözaltına alırken, bunu hükümet telaşına rastlatıyor. Ama, rastlantıdan büyük yetkililerin haberi mutlaka var.
Deniz Feneri soruşturmasının neredeyse üç yıl sonra başlamasında AB’nin rolü büyük:
1- AB’nin 2005 ile 2010 arasında yayınladığı Türkiye İlerleme Raporlarında, genel anlamda, “yolsuzlukla mücadelede sınırlı ilerleme sağlanmıştır” ifadesi yer alıyor.
2- 2011 raporunda ise, “hükümetin yolsuzlukla mücadelede bir komite kurmasından dolayı duyulan memnuniyet” dile getiriliyor, ama yolsuzlukların sürdüğü yine yer alıyor.
3- Son iki yılın raporunda ise, Deniz Feneri’ne özel vurgu yapılarak, “soruşturma sürüyor, iddianame henüz mahkemeye sunulmamıştır” deniyor.
AB ve Almanya fena halde bastırıyor. Yeni kabineyi açıklarken, Başbakan Erdoğan şike iddiasıyla ilgili soruyu yanıtlarken, şeffaflık adına, “uluslararası vizyonumuza leke gelmesin” diyor. Gerçi, Deniz Feneri’ni ağzına almıyor ama, aynı vizyonun Deniz Feneri’ni de kapsadığı ortada.

SORULAR

Deniz Feneri soruşturmasının fiilen başlamasıyla birlikte pek çok soru yanıtını bulabilir. Örneğin:
- Almanya’da İslami kisve altında para toplamış olan derneklerle Deniz Feneri arasında bağ var mı?
- Deniz Feneri’ne hangi uluslararası örgütler bağış yapmıştır?
- Deniz Feneri ile Kanal 7 arasında ilişki nedir?
- Gözaltına alınan kişilere Almanya’dan para getirildi mi? Bu paraların miktarı nedir?
- Almanya’da toplanan bağış paraları Türkiye’de hangi amaçla kullanılmıştır?
Ayrıntıda daha pek çok soru var. Bunların hepsi, Almanya’da toplanan bağış paralarını yeniden mercek altına alabilir.
Deniz Feneri modeli yeni değil. 90’lı yıllara kadar iniyor bu model. İslami amaçlı olduğunu öne sürerek, Almanya’daki işçilerden bağış altında para toplayan, sonra ne olduğu anlaşılan bu dernek ya da firmalar bir anda iflaslarını ilan ediyor, işin içyüzüne adım böyle başlıyor.
Alman kaynaklarına göre, bu gibi dernek ve firmalar Almanya’da işçilerden son on yılda 900 milyon Euro topluyor. 900 milyon Euro!
Almanya’daki Deniz Feneri e.V. dosyası, duruşma tutanakları, iddianame ve belgeleri ile mahkeme kararları aslında TV’lere dizi malzemesi olacak türde.

Emniyetin açıklaması yargı kararı gibi

ŞİKE soruşturmasını yürüten İstanbul Emniyeti önceki gün müthiş bir açıklama yapıyor:
“Süper Lig ve Bank Asya 1. Liginde toplam 19 maçta şike ve teşvik faaliyetlerinin gerçekleştiği tespit edilmiş ve delillendirilmiştir”.
Yargıya yansımış olayda Emniyetin bu açıklaması, yargı kararından önce verilmiş yargı kararı gibi.
UEFA’nın, kulüplerin, borsanın, taraftarların, maçları yayınlayan TV’nin, milyonlarca insanın dikkatini toplamış olan şike iddiasında Emniyet’in açıklamasını çok yadırgıyorum. Ender görülen bir açıklama. Sözü uzatmadan, “şike yapılmıştır” diyor. Önemli olan açıklamanın nedeni.
Emniyet, şike soruşturmasının bir biçimde sonu gelmeyeceği inancında mı? Bir kaygısı mı var? Açıklamanın akla gelmeyen başka bir gerekçesi mi var?
Bu işleri çok iyi bilen Emniyet böyle bir açıklamaya neden gerek duyuyor, neden?

İki kameramana dayak

ŞİKE soruşturmasında adliyede görev yapan iki kameraman arkadaşımız orada bulunan kişilerin saldırısına uğruyor.
Saldıranların kendini bilmez güruh olduğu ortada. Sporda şiddet yasasının ne kadar isabetli olduğu bir kez daha ortaya çıkıyor.
Arkadaşlarımız suç duyurusunda bulunuyor, umarım saldırganlar yakalanır ve cezasını bulur.

Aziz Yıldırım ve istifa

FENERBAHÇE yöneticileri Türkiye Futbol Federasyonu yetkilileriyle görüşürken, dramatik bir ifade kullanıyor, yol ayrımını işaret eden bir ifade:
“Başkan Başka, Fenerbahçe Başka”.
Bu ifade ile Fenerbahçe Kulübü, Başkan Aziz Yıldırım ile yollarının ayrıldığını ilan ediyor. Kulübü kurtarmak adına.
Aziz Yıldırım polis ile hastane arasında mekik dokurken, farklı bir girişimde bulunması söz konusu değil. Kendisiyle ilgili sonuç netleştiğinde, serbest bırakılsa bile, herhalde başkanlıktan istifa edecek. Beklenen istifası olsa gerek.