AKP-BDP: Ufuktaki uzlaşma

İKİSİNDE de, hem AKP’de hem BDP’de yeni anayasa çalışmalarında birkaç temel konuda görüş farkı ortadan kalkmış görünüyor. Bu anlaşma, terörün sonlandırılmasıyla ilgili yürütülen sürecin çok önemli bir parçasına dönüşüyor.

Haberin Devamı

İki partinin Anayasa Uzlaşma Komisyon çalışmalarında anlaşmış göründüğü başlıklar şöyle:

Vatandaşlık: AKP ve BDP Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı kavramında buluşuyor. Vatandaşlık tanımı yapılırken, anayasa taslağından Türklük çıkarılıyor.

Anadilde Eğitim: AKP de, BDP de, resmi dilin Türkçe olmasında sorun görmüyor. Ancak, BDP ek olarak anadilde eğitimi isterken, AKP buna evet ya da hayır demiyor, kapıyı açık bırakıyor.

Laiklik ve Diyanetin Yapısı: AKP anayasanın başlangıcında yer alan laikliğin bir başka maddede tekrarlanmasına karşı çıkıyor. Diyanetin yapılanmasında, CHP’nin “Devlet inanç guruplarına karşı tarafsızdır” önerisine gerek görmüyor. BDP ise, “Laikliğin vurgulanması gereksizdir” diyor, Diyanetin anayasal kurum olmasına karşı çıkıyor.

Yerel Yönetimler: AKP yerel yönetimlerde bugünkü sistemi öneriyor. Ancak, kapıyı kapatmıyor. BDP “Bölge Meclisleri, Bölge Başkanı” önerileriyle bölgesel özerkliği hararetle savunuyor.

BAŞKANLIK

Haberin Devamı

AKP’nin üzerinde en çok durduğu konu, rejimi temelinden değiştirecek olan başkanlık sistemi. Burası çok önemli.

BDP, cumhuriyetin kuruluşundan bu yana, demokrasinin en temel güvencesi olan parlamenter sistemi önemli görmüyor, önemli olan yerel yönetimlerin özerkliği. Başkanlığı pek umursamıyor.

Öcalan, Kandil, kanın durması derken, temeldeki anlaşmanın düğümlerinden biri burası. Zaten Öcalan da, son İmralı görüşmesi sonrasında sözü edilen üç mektubundan birinde, başkanlık sistemine gönderme yapıyor.

Diğer temel konu yargı bağımsızlığı. AKP’nin önerisinde Türkiye yargı bağımsızlığına veda ediyor, BDP’nin bu konuda henüz bir değerlendirmesi yok.

Bir yanda “barış süreci” görüşmeleri, öte yanda AKP ile BDP arasında anayasal uzlaşma. Ufukta “Ver başkanlığı, al özerkliği” görünüyor.

Bilimde dolaşan hayalet

MARKS’ın en belirleyici eserlerinden biri de “Komünist Manifesto”. O manifestonun girişinde, “Avrupa’da bir hayalet dolaşıyor, komünizm hayaleti” diye yazıyor Marks. O hayalet şimdi Türkiye’de üniversitelerde dolaşıyor.

Kocaeli Üniversitesi’nde Yard. Doç. Seydi Çelik öğrencilerine, anayasa hukuku dersinde siyasi rejimleri anlatıyor. O rejimler arasında komünizm, dolayısıyla Marks da var.

Sosyal medya dün çalkalanıyor, YÖK’ün talebi üzerine, üniversite Seydi Çelik hakkında soruşturma açıyor.

Utanmak gerek, üniversitede Marks okutulmayacak da, nerede okutulacak? Utanmak gerek, bu nasıl bir bilimsel özgürlük?

Sormak gerek, önümüzdeki derslerden birinde faşizm de okutulacak, örneğin Hitler’in “Kavgam” kitabı okutulursa, yine soruşturma açılacak mı?

Zavallı YÖK, zavallı üniversite, zavallı bizdeki bilimsel özgürlük.

Bu saçmalık bir yana, hani bu kitaplar serbest bırakılmıştı. Adalet Bakanlığı “özgürlük” adına hani davul zurna çalmıştı.

Yazarın Tüm Yazıları