Yalçın Doğan

‘Kaleler kolay fethedilmiyor’

7 Ocak 2010
MERMİLER daha zarftan çıkmadan, onlar TV’lere çıkıyor.

Akıllara durgunluk veren mantıkla döktürme onlarda, haliyle söktürme ve çöktürmeyle muhteşem analizler birbirini izliyor. İktidara sırtını dayamış olmanın rahatlığı içinde hazretlerde atış serbest.

Bununla birlikte, aşırı güven ve “biz her şeye hakimiz” duygusu kolay açık veriyor, üç-beş dakikalık büyük laflardan sonra, kendilerini ele vermekte gecikmiyorlar.

Seferberlik Tetkik Kurulu’nda arama yapan yargıç ve savcıya zarf içinde sekiz mermi gönderildiği haberi önceki günün son dakika manşetlerini kaplıyor. Normal olarak, günün en heyecanlı haberi.

KAYNAĞI BELLİ

Önceki gün patlayan bu haber akşamı zor ediyor.

Aynı akşam ne konuşulur TV’lerde? Elbette mermiler. Herkes konuşur da, apar topar kim konuşur? Din kardeşlerimiz ya da liberal hemşehrilerimiz.

Türü ne olursa olsun, bir son dakika haberinin patlaması böyle bir Türkiye’de artık sürpriz değil. O haberlerin sanki aynı yerden verilmiş emir gibi benzer yorumlardan geçmesi yine sürpriz değil.

Zarftan çıkan sekiz mermi Kaleşnikof mermisi. Hah,işte lafı şimdi tam gediğe oturma zamanı. TV’deki hazret tespitinde tam isabet kaydediyor:

Yazının Devamını Oku

Canımız 9.26’dan geçiyor

6 Ocak 2010
HALKIMIZ pazara bakar.

Ete, süte, peynire, elmaya, patlıcana bakar. Boy boy tablolar, sıra sıra rakamlar halkımızı ilgilendirmez. Halkımız zeytinyağına, kaysıya, pirince, ıspanağa ve elbette ekmeğe bakar.

Bakkalda, kasapta, manavda ve süper marketlerde satılan gıda maddeleri fiyatları azar azar artıyor. Acıtmadan, hafif hafif artışlar.

Ama, bu artışlar yıl itibariyle toplandığında ortaya çıkan rakam en tepedeki rakam haline geliyor.

Yıllık enflasyon rakamları belli oluyor. Yıllık enflasyon tüketici fiyatlarında yüzde 6.53, üretici fiyatlarında yüzde 5.93. Harika. Belirlenen yüzde 7.5’luk hedefin de altında bir enflasyon.

Sevinelim mi?GELİRLER DÜŞÜK

Elbette sevinelim. Ama, iki kere de düşünelim.

1- Enflasyon neden düşük çıkıyor? Talep düşüklüğünden. Talep neden düşük? Halkımızın geliri gerilediği için. Kriz ve işsizlik nedeniyle.

Kaldı ki, enflasyon bütün dünyada düşme eğiliminde. Hatta, bizdeki dünyaya göre, yine de yüksek.

Yazının Devamını Oku

Sigara verdi vermedi kavgası

5 Ocak 2010
ZAMDAN önce, üretici firmalar son dört gündür bayilere sigara vermedi.

Sigaraya zam geleceğini herkes gibi, üretici firmalar da biliyordu. O nedenle, bayiilere sigara vermediler, spekülasyon yaptılar.”

Bu iddia Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu (TESK) Başkanı Bendevi Palandöken’e ait.

Maliye sigaradan alınan özel tüketim vergisini arttırıyor, sigara üreticileri de, bu vergiyi sigaraya fiyatına yansıtıyor. Sigaraya, markasına göre, yüzde 15 ile yüzde 40 arasında zam yapılıyor.

Bayilerle sigara üreten firmalar arasındaki kavga burada çıkıyor.

BAYİLER KIZGIN

Dün Palandöken’le konuşuyorum. TESK Başkanı çok dertli:

“Zamdan önceki dört gün hiç vermediler, son on gündür de, sınırlı sigara verdiler. Firmalara sorduk, ‘yıl sonu sayımı yapıyoruz’ cevabını aldık. Bu duruma Tütün Üst Kurulu el koymalıdır, aksi halde biz eyleme geçeceğiz.”

Bayiler neden bu kadar kızgın?

Yazının Devamını Oku

Hani nerede Ermenilerin verdiği söz

2 Ocak 2010
KİMSE kimsenin tavuğuna kışt demeyecek.<br><br>Kimse kimsenin dedikodusunu yapmayacak.

Kimse kimsenin kuyusunu kazmayacak.

Herkes birbirini anlamaya çalışacak.

Herkes geçmişi unutacak.

Herkes birbirinin eksiğini diğerinin yüzüne vurmayacak.

Yazının Devamını Oku

İlk on yılda buz revüsü

1 Ocak 2010
DÜNYAYI 12-15 santim daha yüksekten görüyorlar. Kırk altı ülkedeki kadınlar son on yıldır artık bu şansa sahip. 12-15 santim yüksek topuklu ayakkabılar sayesinde.

Ayakkabıların tabanındaki kösele rengi kırmızı. Daha seksi olması için. O kırmızı tabana ve o yüksek topuklara dönüp bakmayan erkek yok gibi.

Yüksek topuklar kadınlığın alametine katkı.  Yüksek topuk çıktı, eşitlik bozuldu misali. Yüksek topuklu ayakkabılar sayesinde, kadınlar kendilerini erkeklerle daha eşit saymaya başlıyor. 12-15 santim yükseklik, bütün şehvetli feminizm teorilerini geride bırakıyor.

Paris’in pek de revaçta olmayan köşelerinden birinde açtığı küçük dükkanda Christian Louboutin icat ettiği yüksek topuklarla kısa sürede büyük başarı kazanıyor. Yüksek topuklar geride bıraktığımız on yıla damgasını vuruyor.

Geçtiğimiz on yıla damgasını vuran iki büyük siyasal olay var.

Yazının Devamını Oku

Bir liralık şans

31 Aralık 2009
EN düşük aylık alan memur bir lira daha şanslı. Kime göre? Asgari ücret alan çalışana göre.

En düşük aylık alan memura yapılan zam 32 lira. Oysa, asgari ücrete yapılan zam 31 lira. Muhteşem artışlar.

Memurlara bütçe ile yapılan zam oranı yüzde 2.5. Birinci dereceden on dördüncü dereceye kadar memurların aylıklarındaki artış 32 lira ile 114 lira arasında değişiyor. Yüzde 2.5 bu artışa denk düşüyor.

Yeni yılda memurlar ve diğer ücretlilere iyi haberler vermek istiyorum,  üzgünüm, bu ne yazık ki, mümkün değil. Hatta, haberler tersine.

ACI TABLO

İşin gelir tarafı böyle. Ya gider tarafı? Orası acı. Şu söyledi, bu söyledi anlamında değil, resmi tablolara göre acı.

Bütçenin 2010 yılındaki vergi gelirleri hanesine bakıyorum. Özellikle, hepimizi ilgilendiren, herhangi bir alış verişte hepimizin ödediği haneye bakıyorum. Özel tüketim vergisi hanesine.

2010 yılında özel tüketim vergisinden elde edilecek gelir 13 milyar lira artıyor. Bütçede öyle yazıyor.

Özel tüketim vergisi başlığı altında önemli altı kalem var. 2009 ve 2010 rakamları şöyle: (Milyar Lira olarak).

Yazının Devamını Oku

Dağdakini indirelim derken ovada kovalamaca

30 Aralık 2009
SÖYLENENLERİ duyunca, DP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk biraz şaşırıyor. Şaşırmakta haklı.

Kürt açılımı kamuoyuna mal olduğu günlerde DP’ye üç kişi geliyor. İçişleri Bakanı Beşir Atalay ile eski İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu ve Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ.

Açılımı Atalay anlatıyor:

“Bu bir devlet politikasıdır. Açılım kararı vererek, bir anlamda siyasal risk aldık”.

Cindoruk, AKP’nin seçtiği bazı kişilerle açılım hakkında görüş alışverişinde bulunmak üzere, Polis Akademisi’nde yapılan ilk toplantıyı kastederek:

“Açılımı Polis Akademisi’nden Meclis’e taşıyın”.

İÇERİK VE ÖZ

Cindoruk açılımın ne ifade ettiğini merak ediyor. Atalay’ın Cindoruk’u şaşırttığı an burada:

“Biz size hazır bir paketle gelmiyoruz. Paketin içeriğini ve özünü birlikte oluşturalım”.

Yazının Devamını Oku

Menderes’in Gestapo’su

29 Aralık 2009
KOLBAŞLARI buraya gelsin”.

Emir büyük yerden, Mustafa Kemal’den.


Yıl 1937. Doktorlar seyahatine izin vermiyor, o yine de Adana’ya gidiyor. Trenden iniyor, yanına sadece doktorunu alarak, Adana’nın bir dış mahallesinde bir adres veriyor.


Araba, batakhane gibi, mezbelelik, dışardan leş gibi kokan, köhne bir binanın önünde duruyor. Mustafa Kemal içeri giriyor. İçerisi ilk bakışta ayyaş, berduş, süzme serserilerle dolu.


Salonda Mustafa Kemal kolbaşlarını çağırınca, o ayyaş, berduş takımından birileri bir anda çakı gibi sıralanıyor. Mustafa Kemal görevlerini sorunca, onlar sırayla:

“Sabotaj yaparım, adam kaçırırım, yol keserim, banka soyarım...”

Yazının Devamını Oku