Paylaş
Bu kez kapıyı çaldığı kişi Almanya’nın efsanevi Başbakanı Helmut Schmidt. Schmidt 93 yaşında ama, hala turp gibi. Hala çok dinç. Sözü, sohbeti hala çok dinlenen politik bir figür. Kafası billur gibi. En son geçen Aralık ayında SPD Kongresinde dinliyorum Schmidt’i. Bir kaç bin kişi klasik müzik konseri dinler gibi, dinliyor Schmidt’i. Yaptığı politik analizleri, jestleri, vurguları hala tartışılmaya değer bulunuyor. Elinden düşürmediği sigarası, 93 yaşında onun ayrılmaz bütünü.
SPD Kongresinin ittifakla aldığı karar sonucu, salonda sadece onun sigara içmesine izin veriliyor, alkışlarla.
RÖPORTAJDA SÖYLEDİ
Schmidt ile geçenlerde haftalık “Die Zeit” gazetesinde bir röportaj yayınlanıyor. Schmidt bu gazetenin aynı zamanda yayıncıları arasında, her hafta bir yazısı yer alıyor gazetede.
Schmidt iki yıl önce eşini kaybediyor. Röportajda “her gün düşündüğünüz biri var mı” sorusu üzerine, Schmidt:
“Var, her gün Ruth Loah’ı düşünüyorum”.
Soru devam ediyor, “o sizin yeni kadın arkadaşınız mı?”
Schmidt kısaca “evet” demekle yetiniyor.
Ruth Loah yeni biri değil. Schmidt’in yıllar yılı birlikte çalıştığı asistanı. O daha Başbakan olmadan önce, senatör iken çalışma ekibi içinde yer alan Loah, Schmidt’in Başbakanlık döneminde yine en yakın halkada görev alanlardan biri. Sadece Schmidt’in değil, bütün ailenin hayatını yakından bilen biri.
Loah da, Schmidt gibi sigara tiryakisi, o 79 yaşında.
ÖRNEKLER VAR
Schmidt’in aşk itirafı ile birlikte psikologların açıklamaları gecikmiyor.
“İleri yaşlarda erkekler yalnızlığa daha az tahammül edebiliyor, kadınlar kendilerini idare ediyor ama, erkekler bunu beceremiyor, kendilerine yeni bir hayat arkadaşı, yeni bir aşk arıyor”.
Bu bilimsel açıklamaları ünlü örnekler izliyor. Örneğin, Goethe’nin, Tolstoy’un, Thomas Mann’ın, Troçki’nin, Beethoven’in, nice kralların, padişahların ileri yaşlarda yaşadıkları aşklardan söz ediliyor.
Günümüzde varsa, yoksa Schmidt’in aşkı. 93 yaşında, 79 yaşındaki çok iyi tanıdığı asistanı ile beraber.
Kimilerine göre, eski Başbakanın güncel politik değerlendirmelerinde yanlışlar doğrulardan daha çok, Schmidt eski, bilinen sözleri tekrar ediyor ve insanları bıktırıyor. Schmidt’i böylesine keskin sözlerle eleştirenler bile, onun taze aşkını duyunca, ceketlerini ilikliyor, saygıyla ayağa kalkıyor.
Schmidt ermiş muradına, biz çıkalım kerevetine. Gökten üç elma düşmüş, bakalım kimlerin kısmetine.
Adalet Bakanı itiraf etti
“ÇOK az sayıda basın mensubunun nispeten gazetecilik ile ilgili olabilecek faaliyetleri nedeniyle geçmişte hürriyetlerinden mahrum kalmış olabileceklerini inkar etmiyorum”.
Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ) Türkiye’de basına yönelik baskı, basın özgürlüğü kısıtlamaları ve gazetecilerin tutuklanmasına dönük yazdığı rapora Adalet Bakanı Sadullah Ergin bir mektupla karşılık veriyor.
Ergin mektubunda yukarıdaki cümleyi kullanarak, on yıldan bu yana ilk kez itirafta bulunuyor. “Hiç kimse gazetecilik faaliyeti nedeniyle tutuklu değil” diyen diğer bakanları ve Başbakanı ve hatta kendisini tekzip ediyor.
Böyle bir itirafın devamının gelmesi gerek. Tutuklu gazetecilerle ilgili yasal sürecin hızla tamamlanması ve serbest bırakılmaları gerekiyor. Tuncay Özkan’dan, Mustafa Balbay’dan, Soner Yalçın’dan diğer meslektaşlarımıza kadar.
Paylaş