2.5 ay önce denetim dışı bırakılan binalar

Sizin çalıştığınız bina kamuya ait. Şaşıracaksınız ama, o bina yapı denetimi dışında.
Siz entegre tesis niteliği taşımayan tarım ve hayvancılık amaçlı binaya sahipsiniz. Şaşıracaksınız ama, sizin o binalarınız yapı denetimi dışında.
Arka arkaya kanun hükmünde kararnameler çıkartılıyor. 17 Ağustos 2011 tarihli kanun hükmündeki kararnamelerden biri de, yapı denetimi dışında bırakılacak binalarla ilgili. Yukarıda sayılan binalar bu kararname ile denetim dışına çıkartılıyor.
Van depremi sonrasında sabahtan akşama kadar yapı denetimini tartışıyoruz. Tartışmanın boş olduğu ortada. Yukarıda belirtilen binalar depreme dayanıklı mı, değil mi, dert değil, nasıl olsa denetim dışı.
İstediğin gibi yap binayı, ister deniz kumuyla, ister midye kabuğuyla.
Kamu binalarına gelince, onlar ihaleyle yapılıyor. İhale şartnamesi binanın daha özenle yapılmasını öngörebilir. Yine de, neden denetim dışı?

KÖYLERDE DE AYNI

Devamı var.
Belediye sınırları dışında ve köylerde berber, manav, fırın, köy kahvesi, köy lokantası, bakkal gibi binalar yine yapı denetimi dışında. Depreme dayanıklı mı, değil mi, dert değil, nasıl olsa denetim dışı. İsteğini gibi yap binayı, depremde yıkılırsa da, yıkılır.
Nüfusu beş bini geçmeyen, belediye sınırları içinde bir binada oturuyorsunuz. Toplam inşaat alanı 500 metrekareyi geçmiyorsa, konut, bunun kömürlüğü, deposu dahil, o bina da yapı denetimi dışında.
Bu maddeler içinde en çarpıcı olan 200 metrekareyi geçmeyen müstakil binaların yapı denetimi dışında bırakılması. Sayısını elbette bilemem ama, Türkiye’de belirtilen alanlarda 200 metrekare altında müstakil evlerin sayısı kentlerde çok olmayabilir ama, köylerde öyle değil.
Hepimiz gayet iyi biliyoruz ki, denetim olmadığını bilen bizim aziz vatandaşımız bina yapımında gelişi güzel malzeme kullanacak, bir depremde ölüme davetiye çıkartacak.
Ne denetimi, neyi tartışıyoruz, ortada bu kanun hükmünde kararname var. İşin garip yanı, iki buçuk ayda aynı konuda üç kanun hükmünde kararname çıkartılıyor. Biri diğerini değiştiriyor.
Denetimde neredeyiz, bilen varsa, beri gelsin.

Kürsü kutsaldır

HERKESİN siyasette ilk öğrendiği konuların başında kürsü dokunulmazlığı gelir.
Anayasa, Siyaset Bilimi, Siyasal Tarih, Meclis İçtüzüğü ve bunlarla bağlantılı daha hangi öğreti, hangi kural varsa, bunların abc’si var. “Meclis kürsüsü kutsaldır, kürsü dokunulmazlığı vardır, o kürsüden söylenen sözlerden dolayı milletvekilleri sorumlu tutulamaz”.
Önceki gün CHP milletvekili Kamer Genç Meclis kürsüsünde konuşurken AKP’li İdare Amiri Salim Uslu’nun müdahalesine, itip kakmasına maruz kalıyor.
Bu vahim müdahaleyi daha vahim bir olay izliyor. Salim Uslu’ya kınama cezası verilmek isteniyor, kınama cezası AKP’lilerin oylarıyla reddediliyor. Yani, kürsüye müdahale meşru kabul ediliyor.
Meclis kürsüsünde konuşan milletvekilinin kürsüden zorla indirilmesi, Uslu’ya mutlaka verilmesi gereken cezanın reddi demokratik geleneğe aykırı tavrın son haddi. Çok yazık.
AKP’den seçilen Meclis Başkanı
Cemil Çiçek’in bile bu işe canı sıkılıyor, açıklaması öyle.

200 metrekare geçen hafta döndü

ORTADA üç ayrı kanun hükmünde kararname varken, tam çalsın sazlar, oynasın kızlar vaziyeti.
AKP 30 Haziran 2004 tarihinde Yapı Denetim Yasasını değiştiriyor. Tek parselde, bodrum katı dışında en çok iki katlı ve toplam 200 metrekareyi geçmeyen müstakil yapıları denetim dışı bırakıyor. Bu yasa değişikliğine Danıştay itiraz ediyor. İptali için Anayasa Mahkemesine başvuruyor.
2004-2011, aradan yedi yıl geçiyor. Geçen hafta Anayasa Mahkemesi 200 metrekareyi geçmeyen binaları denetim dışı bırakan maddeyi iptal ediyor. Onlar yine denetime alınıyor.
Yerel yönetimlerden sorumlu CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Günaydın şu değerlendirmeyi yapıyor:
“2004’te çıkan yasa 2011’de iptal ediliyor. Başvurudan bu kadar uzun süre geçtikten sonra iptal kararı veriyorsa, Anayasa Mahkemesi’nin de depremden ders çıkardığı görülüyor.”
Günaydın daha sonra işin can alıcı noktasını vurguluyor:
“İptalin gerekçesi henüz yazılmış değil ama, ortada şimdi Anayasa Mahkemesi’nin iptal ettiği maddenin benzerini içeren kanun hükmünde kararname var. Bu kararname hem denetim istisnalarını artırıyor, hem bu binalarda yapı ruhsatı aranmayacağını hükme bağlıyor. Takip edilmesi zor, yasal bir karmaşa ile karşı karşıyayız.”
Denetim Arap saçına dönüyor.