Zemzem ve rakı yan yana içilecek

TEKİRDAĞ’ın Malkara İlçesi’nde hafta sonu yapılan ’Tarım ve Süt Ürünleri Festivali’nde, din felsefecisi AKP Tekirdağ Milletvekili Prof. Necip Taylan’la karşılaştık.

Haberin Devamı

AKP Tekirdağ Milletvekili, din felsefecisi Prof. Necip Taylan'dan çarpıcı açıklamalar

Yörenin özgün ürünü kaşarlı köfte ve yoğurdun ikram edildiği yemekte, Tekirdağ Valisi Aydın Nezih Doğan, Malkara Kaymakamı Salih Yüce, Belediye Başkanı Salih Keskin ve (bir ara) CHP Tekirdağ Milletvekili Faik Öztrak vardı. Hoca da gelince ’derin’ Trakya ve Tekirdağ muhabbeti yaptık.

Necip Hoca’dan da ’akademik’ seviyede din ve devlet eksenli ’Türkiye portesi’ üzerine ilginç bir konferans dinledik. 1999’da FP’den de aday olmuş Prof. Taylan, belirli bir kesimin saygı gösterdiği bir bilim adamı. Aynı zamanda TBMM Dışişleri Komisyonu üyesi... Sonradan Ahmet Hakan’la konuşurken, "Hoca, fıkra anlattı mı?" diye sordu; "Hayır, fırsat olmadı" dedik.

Prof. Taylan’a çok şey sorduk; bazı sözleri çarpıcıydı. Bazılarını da isteği üzerine ’sansürledik’...

Özetliyoruz:

"Türkiye’de din eğitiminin üç ayağı vardır; 1) İmam hatipliler, 2) Tarikatlar, 3) Cemaatler... Herkesin bildiği gibi bunlar öne çıkanlardır. Biz 85 yıldır süren din-laiklik tartışmasının bitmesini istiyoruz. Neticede AKP’nin kapatma davasının odağıydı bu tartışma..."

Prof. Taylan, "Sistem, dini kavrasaydı, daha barışık bir toplum olurduk" diyerek ekliyor:

"Ben barışacağına inanıyorum."

TAYYİP BEY TARİKATÇI DEĞİLDİR

Sorular üzerine "Tayyip Bey’in hiçbir tarikat ve cemaatle organik bağı yoktur. Aldığı eğitim (imam hatip) ve yürüttüğü siyasi görev de bunların içine girmesine izin vermez. Tayyip Bey, bütün kesimleri kucaklıyor; itina ve itibar gösteriyor, hepsine de aynı mesafede duruyor. 22 Temmuz akşamında balkondan söyledikleri ortada. Türkiye’nin başbakanı, tek bir kesimin başbakanı değildir."

DİNDAR BURJUVA

Prof. Taylan, Erdoğan’dan yaşça büyük; imam hatip kökenli; Kadir Topbaş’la da sınıf arkadaşı... Türkiye’nin gelecekteki siyasetinin nasıl şekilleneceği üzerindeki düşüncesi şöyle:

"Türkiye’nin hattı hareketini burjuva belirleyecek; bu nedenle dindar burjuva gelişecek; bunun sonucunda da Türkiye kurtulacak!.. (Daha sonra telefonda bu ifadelerinin sözlerinin yanlış anlaşılmaması için açma gereğini duyuyor.) Türkiye’de orta sınıf (Özal’ın ortadireği) geliştiği zaman Türkiye rahatlayacaktır. 1950-60’lı yıllarda siyasetçilerin önemli bir kesimi kırsal kesime hitap ettiler. Çaresizdiler; oy yığını da oradaydı maalesef... Bugün ise orta sınıf güçleniyor. Bu söz de, sosyolojik olarak burjuvadır. Esas olan servet ve varlık değildir; zihindeki değişimdir. Köyden gelmiş, örneğin Boğaz’da köşke yerleşmiş ama hálá köylülüğü yaşıyorsa bu burjuva değildir. Türkiye’nin sanayileşmesinin yanında kentleşmesi % 95’lere geldikçe Türkiye rahatlayacaktır, ayrımcılık ve çatışma ortamı da ortadan kalkacaktır. Merkez güçlendikçe marjinal grupların etkisi ve fonksiyonu da azalacaktır.

18. yüzyıldan itibaren sanayileşme başlayınca Batı’da da böyle bir süreç yaşandı."

Dişli hesap versin

AKP Milletvekili Prof. Taylan’a çok şey soruyoruz; hepsine açık yüreklilikle yanıt veriyor. Ancak hassasiyet gösterilmesi gereken cevapların kullanılmamasını rica ediyor. "Çok sigara içmenize Başbakan müdahale etmiyor mu?" diyoruz; "Karışacağını sanmıyorum" diyor. Şaban Dişli olayı için şöyle diyor:

"Sayın Şaban Dişli’nin dokunulmazlığını kaldıralım tabii, yargılansın; aklansın veya cezasını çeksin. Kim hata ve yanlış yapıyorsa; bunların takipsiz, cezasız kalmaması lazım? Başbakan ’Tüyü yetmemiş yetimin hakkını yedirmeyeceğiz’ diyor. Türkiye geçmişten beri yolsuzluklardan çok çekti; bizim iktidarımız da bununla uğraşmak zorundadır."

Devam ediyor: "AKP Grubu’nun büyük çoğunluğu emin olun ’temiz’dir; herkes milletvekilliği görevini yapıyor, ülkeye hizmet ediyor."

İRAN VE ATATÜRK

"İRAN’ın, Türkiye’ye rejim ihraç edecek lafları boştur. Teorik olarak mümkün değildir. Sünnilik ve Şialık, sistem bakımından farklıdır. Şia’nın tabanında ekonomi vardır; biz öyle değiliz. Türkiye kendi dinamiklerini kendi içinde yaşıyor; hiçbir dış dinamik Türkiye’yi etkileyemez."

"ATATÜRK, Türkiye’nin ortak değeridir; bundan bir rant sağlamak artık son bulmalıdır."

Uzlaşma nasıl olacak

PROF. Taylan, kimsenin kimseyi ’hacı hoca takımı’ diyerek kategorize etmeye hakkı olmadığını belirtirken şu vurgulamayı yaptı:

"Toplumun farklı kesimleri uzlaşacak derken göstergeleri ortada. Bakın farklı kesimler artık bir araya geliyor. Başı açık kızlarımız başörtülü kızlarımızla kol kola gezebiliyor. Sizler içki içerken, ’akademik’ konuları konuşabiliyoruz. Yarın zemzem ile rakı yan yana içilecek. Benim öngörüm bu... AB ile irtibatımız sürüyor; medyanın iletişimi gelişiyor. 20 milyona yakın gencimiz eğitim görüyor; dünyayı tanıyor. Bunlar marjinal yapıyı azaltır."

Peki, AKP için ne diyor?

"Eğer bundan sonraki seçimde AKP gene kazanıp iyice merkeze yerleşirse ömrü o kadar uzayacak... O zaman kollarını daha da açacak millete... İslamcı bir parti olamaz o zaman. Milliyetçilerin oyu % 15’i aşamaz... Türkiye’de sosyal demokrat yok, bu nedenle de CHP merkez partisi olamaz. Marjinal kalmaya mahkûmdurlar. Yukarıda anlattıklarımı ’çünkü’ diyerek ’dünya konjonktürü bu gelişmeleri tetikliyor’ diye özetleyebilirim."

Biliyor musunuz

AVCILAR’ın eski Belediye Başkanı, Batı Trakya doğumlu Tahsin Salihoğlu’nun, Patrikhane’de 27-30 Ağustos tarihlerinde yapılacak Sen Sinod Meclisi toplantısı nedeniyle Florya Beyti lokantasında bugün 12.00’de karşı bir basın toplantısı yapacağını...

KAPIKULE’nin iki yanında gümrüksüz akaryakıt, Zeytinburnu’nda dericilik, Antalya’da turizmcilik (Simena Oteli) dallarında faaliyet gösteren Kırcaali doğumlu Fuat Güven’in kızını önceki akşam Beşiktaş’ta yeni açılan Four Seasons Oteli’nde evlendirdiğini, çok sayıda ’Balkan’ kökenli konuk arasında Bulgaristan’da hükümet ortağı Hak ve Özgürlükler Hareketi’nin (HÖH) Genel Başkanı Ahmet Doğan’la 6 HÖH’lü milletvekilinin, Meral Akşener, Necati Çetinkaya ve Mehmet Şandır’ın bulunduklarını...

Yazarın Tüm Yazıları