‘Yüzsüzlere bakın’

İŞADAMI Ali Haydar Veziroğlu, dün Hürriyet’te ‘Yüzsüz kim?’ başlıklı kamuoyuna bir açık mektup yayınladı.

İşadamlığı ve geçmiş siyasetçiliği nedeniyle kamuoyunda ilginç bir kişi olduğu bilinen Veziroğlu, Ankara Defterdarlığı’nın, Ankara’da vergi yüzsüzlerini açıklarken şirketi Vinsan İnşaat’ın adının 8. sırada yer almasına müthiş tepkili...

‘Çalıp çırpanla, hortumcuyla aynı kefede olamam. Olsa olsa iş yapıp hakedişlerini alamadıkları için zor duruma düşen vergi mağduru olmam gerekir. Şirketimin böyle bir listede yer almasının utancının, bu duruma sebep olan sorumlular arasında paylaşılması gerektiğine inanıyorum’ diyor.

Veziroğlu bunları Irak’tan söylüyor.

Çünkü 20 aydır Irak’ta müteahhitlik yapıyor; o tarihten beri Türkiye’ye dönmüyor.

2001’deki ekonomik kriz sırasında, bir şantiyesinden 56 milyon doları 10 ay, bir şantiyesinden de 39 milyon doları 33 ay süreyle alamadığını, banka faizlerinin % 270’e yükseldiğini, şirketine banka faizleri maliyetinin 632 trilyona çıktığını söyleyen Veziroğlu, ‘Bütün bu olumsuz gelişmeler bizim inisiyatifimiz dışında gelişti. Tüm birikimlerimizi kaybettik, borçlarımızı ödeyebilmek için malımızı-mülkümüzü sattık. Ancak buna rağmen devlet yaptırdığı işlerin bedelini, yani borcunu ödemiyor. Ödemediği borcuna karşılık herhangi bir faiz de vermiyor. Bu adil bir tutum mudur?’ diye soruyor.

IRAK’TAKİ İŞLERİ

Veziroğlu,
1988-2001 yılları arasında birçok kez vergi mükellefi olarak ön sıralarda bulunduğunu, 1999’da şahsi gelir vergisiyle Rahmi Koç’tan sonra ilk sırada yer aldığını anlatıyor.

Borç cenderesine rağmen dış ülkelerde proje çalışmalarının yanı sıra Irak Karayolları’ndan aldıkları 160 milyon dolarlık otoyol projesinin ilk iş avansıyla Türkiye’deki yedi vergi dairesine gereken ödemeleri yaptığını anlatıyor.

Veziroğlu, iki yıldan beri Irak’ta, o süreden beri Türkiye’ye hiç dönmedi. 110 milyon dolarlık su temini projesinden sonra Bağdat’taki otoyol projesi çalışmalarını bizzat şantiyesinde 50 derece sıcak altında yürütüyor. Ancak Irak’taki ödemeler konusunda da sorun yaşıyor.

11 ADAMI KAÇIRILMIŞTI

Bundan bir süre önce 11 çalışanı kaçırılan Veziroğlu, bu durumdan çok etkilenmiş ve kişisel olarak yürüttüğü pazarlıklar sonucu onları burunları kanamadan kurtarmıştı.

Veziroğlu, ‘Türkiye’de devleti soyanlar şimdi sayfiye yerlerinde. Bağdat bir tatil beldesi değil. Şimdi de çalıp çırpanla aynı kefeye konulmak isteniyorum. Bedel ödeyen namuslu insanlar, namuslu insanlardan destek bekler, ben de bu desteği bekliyorum.’

Veziroğlu’na galiba haksızlık yapıyor.

501 trilyonluk banknot bastırmıştı

Veziroğlu, 1998 yıllarında İzmit Körfez Geçiş projesi için Enka ile birlikte teklif vermişti. Ancak proje Enka’ya verilmek istenince büyük tepki göstermişti. Projenin bedeli yaklaşık 2 milyar dolar tutuyordu. Veziroğlu, 500 milyon dolar düşük teklif vermesine karşın dönemin iktidarı ihaleyi Enka’ya vermişti. Bunun üzerine Veziroğlu, devletin o zaman 501 trilyon TL zarara uğratılacağını göstermek için 501 trilyonluk káğıt para bastırmış, bunları 6 adet TIR’a yükleyerek Türkiye turuna çıkartmış. Ancak İstanbul’dan yola çıkan TIR’ların Ankara’ya gidişi İzmit’te polis tarafından engellenmişti. TIR’ların üzerinde, ‘Bu TIR’lar devletin bir kalemde uğratılacağı zarar olan 501 trilyonu taşıyor’ diye yazıyordu.

Bu konuda dönemin Bayındırlık Bakanı Yaşar Topçu ile sert şekilde tartışmıştı. Daha sonra ‘Barış Partisi’ni kurarak 15 trilyon harcadığını açıklayan Veziroğlu, partisinin ilk seçimlerde başarısız olması üzerine partinin tüm mallarını Milli Eğitim’e bağışlamıştı.

Veziroğlu, 1977-80 arasında CHP milletvekili olarak parlamentoda bulunmuştu.

Magandalara özür borcu

BIÇKIN devrimcilik yıllarımızda her fırsatta yinelediğimiz bir sloganımız vardı: ‘İktidar namlunun ucundadır.

Sorunlarımızı sadece silahla çözebileceğimize inandığımız yitik yıllar...

Karadenizli, gurbetten gelen arkadaşını köyün mezarlığına götürerek anlatıyormuş:

- Bu furdi! Bu furuldi! Bu furdi, furdi, furuldi!

Sıra başka bir mezara geldiğinde es geçmiş, ‘Boş ver oni, o, eceliynen öldi’ demiş.

Birkaç gün önce, bir TV kanalında, Gaziantep Emniyet Müdürü Feyzullah Arslan, bir düğünde davetlilere çiçek dağıtıyor, ‘Düğünlerde silah yerine gül atın!’ diyerek ilginç bir uygulama başlatıyordu.

Bir gün sonra, aynı kanalda şu ilginç görüntü:

AKP milletvekilleri Eyüp Fatsa ve Enver Yılmaz, bir düğünde silahlarıyla havaya ateş ediyor, mermileri bittiğinde silah değiştirerek atışa devam ediyorlar.

Bu durumda, maçlardan sonra birbirlerini döner bıçaklarıyla kovalayan, rastgele silah sıkan futbol magandalarına söyleyecek ne sözümüz olabilir?

Ali Haydar NERGİS-İsveç

Almanya transit vizesi alıyor (3)

ANKARA’
dan emekli bankacı Özdemir Duman telefonda:

‘Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Sayın Namık Tan’ın sözlerini okuyunca şaşırdım.

Maalesef Almanya transit vize parası alıyor; bunu bizzat yaşadık. Oğlum, üniversite eğitimi için 8 Ağustos’ta Kanada’ya gidecek. Lufthansa’dan bilet sorarken, Ankara’dan giderse 35 Euro transit parası ödemesi gerektiğini, eğer İstanbul’dan uçağa binerse ödemeyeceğini söylediler. Ağır eşyaları olduğundan ötürü Ankara’dan binmesini uygun gördük. Münih’te aktarma olacağı ve bu nedenle giriş-çıkış yapılacağı için bir günlük vize almamız gerektiğini söylediler. Bu işlemi Maya Tur’la yaptırdık. İstanbul’dan gitseydi Frankfurt’ta aktarma yapacağından giriş-çıkış olmuyormuş. Yani, iç hatlara geçmesi gerekmediğinden vize de gerekmiyor.

Sayın Bayer, Almanya’nın bu transit vizesini uyguladığını söylemek istiyorum. Dışişleri’nin henüz haberi olmayabilir.’

Etik midir

‘BOTAŞ çalışanları’ soruyor: AKP’nin atadığı BOTAŞ Genel Müdürü Mehmet Takiyüddin Bilgiç, geçen ay ‘EPKD ile anlaşamıyorum Botaş’ı sıfırlamak istiyorlar, ben tasfiye müdürü olmam’ diyerek emekli olmuştu. Şimdi öğreniyoruz ki, HABAŞ’a üst düzey yönetici olmuş. Bilgiç, görevi sırasında HABAŞ’a ayrıcalık yapmış mıdır? Yapmışsa bunun Enerji Bakanlığı’nca araştırılması gerekmez mi? Ayrıca üst düzey kamu görevsini üç yıl geçmeden nasıl BOTAŞ’la iş yapan bir şirkette çalışabiliyor. Savcıları ve Kamu Etik Kurulu’nu göreve çağırıyoruz.

Biliyor musunuz

GAZETECİ-yazar, CHP Bakırköy Belediye Meclis Üyesi Rıza Zelyut’un ‘CHP Nereye-Baykal’ın Bakırköyü’ adlı bir kitap yazdığını kitapta; Bakırköy Belediyesi ile Florya müteahhitlerin ve CHP İstanbul İl Başkanı Şinasi Öktem’in ilişkilerinin anlatldığını; bu arada Rıza Zelyut’un bu konudaki karşı çıkışları nedeniyle örgütten kınama cezası aldığını...

Mesaj Panosu

HER
yıl Esenkent Süleyman Demirel Caddesi’nde düzenlenen Yaz Şenlikleri bu yıl 5 km. uzaklıktaki Enver Paşa Caddesi’ne alındı. Bu cadde etkinlik için uygun bir yer olmadığından etraf çöplerle doldu. Tuvalet olmadığı için her yerden pis kokular gelmeye başladı. Organizasyon zayıflığından şenlikler bir hafta önce bitti. 20-25 günlüğüne tezgah kiralayan esnafın hali ne olacak? Hasan Ali ÇALIK

GÜNÜN SÖZÜ

‘Cümleler doğrudur sen doğru isen, doğruluk bulunmaz sen eğri isen...’

(Yunus Emre)
Yazarın Tüm Yazıları