YSK’dan açıklama bekleniyor

Devlet Bakanı Faruk Çelik aradı, “Önce konuyu, kamuoyuna hatırlattığınız için teşekkür ederim” dedi. �

Çelik, Dış Türklerden sorumlu bir bakan. Şu bilgiyi verdi bize:

“Yüksek Seçim Kurulu (YSK) çalışmalarını Dışişleri kanalıyla yürütüyor. Bizim altyapı hazırlıklarını tamamladığımız anda, ki bu muhtemelen bir hafta içinde sonuçlanacaktır, seçim yapılacak ilgili ülkelere Dışişleri Bakanlığımızca bildireceğiz. Onlar da, ilgili ülkelerin Dışişleri Bakanlığınca yapacakları temas konusunda takvim açıklanacaktır. Tabii ülkelerin bakışı da önemli. Ancak demokratik bir hak için hiçbir bir ülkenin karşı çıkacağını sanmıyoruz.

- Almanya?
- Olaya bakışı önemli. Esasında sıcak bakıyorlar... Bizim önce tüm hazırlıklarımızı bitirmemiz gerekiyor. Güvenlik gibi, oy sandıklarının ‘diplomatik kargo’ ile güvenlik içinde Türkiye’ye getirilmesi gibi... O da izin verecek. Bizim açısından hiçbir zorluk olmayacak.
- Avrupa’da kaç Türk seçmen var?
- 2.5 milyon kadar, bunun 1.4 milyonu Almanya’da. Örneğin Hollanda’daki seçmen sayısı da 100 bin dolayında...
- Finlandiya, Norveç gibi daha az Türk’ün yaşadığı bölgelerde seçimin yapılmasına kim karar verecek.
- Talep edilen ülkede yapacağız.
- Oylama süresi ne kadar olacak?
- Çıkan yasaya göre 38 gün... Büyükelçilik ve konsolosluklarda yapılacak.
38 günden bir hafta önce oylama sona erecektir. Almanya’da bir büyükelçiliğimiz ve 13 konsolosluğumuz var.
- YSK...
- Asıl görev onun, işlerini Dışişleri kanalıyla yürütüyorlar. YSK neye ihtiyaç duyuyorsa temin edeceğiz.
Avrupalı Türkler, YSK’nın açıklamasını bekliyor. Partiler için yurtdışı oylara talip olmak, nasıl bir kampanya yapılacak; bunlar büyük bir mali yük getirecek.

Bu tesis Çorlu’ya değil Kayseri’ye yapılmalıdır

‘KATI atık korkutuyor’ yazısına Ekolojik Enerji A.Ş. İcra Kurulu Başkanı Ömer Salman ayrıntılı bir açıklama göndermiş... Biz daha çok nüfusu 300 bine yaklaşan çarpık bir kentin dibinde kurulacak böyle bir projeden kent halkının nasıl haberinin olmadığını sorgulamıştık.
Teknik ayrıntılar aydınlatıcı; Ar-Ge kurmak, TÜBİTAK’la işbirliği yapmak, atıkların sızdırarak yeraltına karışmasına karşı önlemler... Buna bir şey diyeceğimiz yok.

‘Karatepe’ denilen bölgede Hazine’den yer ‘temin’ ediliyor; Yıldız Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Çevre Mühendisliği bölümünden Süleyman Çakar ile Yaşar Avşar, İlter Aydınol, Hürrem Bayhan’a ‘Karatepe Entegre Katı Atık Bertaraf ve Enerji Üretim Tesisleri’ raporu hazırlatılarak 2 Eylül 2009’da Çevre Bakanlığına sunuluyor..

Çorlu’da kimse böyle bir tesis kurulduğundan haberdar değil; ya da bilenler suskun nedense...
Açıklamada ÇED konusunda şöyle deniliyor:

“Çorlu’da kuracağımız tesis için olmadığını ifade ettiğiniz ÇED raporumuz mevcuttur. ÇED raporunun en önemli ayaklarından birisidir halkı bilinçlendirme toplantıları. Halkın bilgilendirilmediği ve dahil olmadığı bir ÇED raporu alınamaz. Böyle bir raporu almadan söz konusu tesisleri kurmak mümkün değildir. Çevresel Etki Değerlendirmesi ve Planlama Genel Müdürlüğü’yle konuşabilir ve nihai ÇED raporumuz genel müdürlüğün internet sitesinde görebilirsiniz.”

Tekirdağ ve Çorlu Belediyeleri CHP’li, İl Genel Meclisinde çoğunluk CHP’li üyelerin elinde... Gerçekten de hiç haberleri olmadı mı?
Kendi inisiyatifleri dışında geliştiği için mi suskun kaldılar?

Ergene’nin kirliliği yetmezmiş gibi, şimdi de Trakya’nın ve Avrupa’nın çöpünü işlemek için Çorlu üs mü seçiliyor? Hani Çorlu belediyesi bir katı atık tesisi yapacaktı... Büyükşehir’in 100 binlik planlarında böyle bir ifade var; ama 1/25’lik planlar İl Genel Meclisi’nden geçmedi. Zaten böyle bir not da yer almış çöp fabrikası yapılması için...

Tekirdağ Valisi Zübeyir Kemelek ve Çorlu Kaymakamı Ali Dursun ile Tekirdağ milletvekilleri ‘susma hakkını’ kullanıyorlar. Çünkü hiçbirinin haberi yok.

Sivil toplum örgütleri, kent konseyi ve basının haberi olmadan ÇED raporu nasıl verilir... Yasa mı değişti yoksa! I. sınıf tarım arazisine kaşla göz arasında yapılmak istenen bir çöp fabrikasına karşı Ziraat Odaları uyuyor. Bir daha yineliyoruz; tesisin teknik ayrıntısına denilecek bir şey yok; Kemerburgaz’da bu zaten görülüyor. Asıl soru bu yerin tahsisinin nasıl olduğu; ÇED raporunun nasıl alındığı ve bu işi kotaranların neden ortaya çıkmadığıdır.

Eski İSKİ müteahhidi olan Ömer Salman, böyle bir tesisi Kayseri’ye yapmak isterse, nelerle karşılaşacağını birazcık düşünüyor mu?

GÜNÜN SÖZÜ

“KATI atık bertaraf tesislerini araştırdım... Bugüne kadar çevreye zarar vermeyen bertaraf tesisi hiç görmedim. Bu nedenle Eskişehir’e kurdurmadım.”

(Eskişehir Belediye Başkanı Prof. Yılmaz Büyükerşen)

Demokrasiyi kendine yontmak

ATAKÖY’de Ayamama deresi kenarında, Ataköy’ün adeta göbeğinde her biri beş bin tonluk, 7 adet ‘yakıt tankı’ yapıldı.

‘ataköygazete.com.tr’de yer alan habere göre, “ÇED raporuna gerek yoktur, yazısı ile başlatılan tank yapımları 21 gün sonra 18.8.2010 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak ÇED raporunun değiştirildiği” belirtiliyor. Eski ÇED uygulaması olsaydı, bunların ve havaalanı civarındaki yeni viyadüklerin yapılması mümkün olamayacaktı.

DHMİ yeri göstermiş, THY’nın uçak benzini ihalesi alan OPET’e yaptırılmış. Tankların yapıldığı yer, bir afet sırasında insanların çadır kurup toplanacağı yeşil alandı. Artık buraya uçaklar, ‘maharetli pilotların’ sayesinde tankların 10 metre üzerinden iniyor.

Ulus Vadisi

BÜYÜKŞEHİR Belediyesi, ‘Ulus Vadisi’nde ne oluyor?’ (10.3.2011) yazısına şu açıklamayı yaptı:

“Büyükşehir Belediyesi Zabıta Dairesi (Avrupa) Müdürlüğü ekiplerince yapılan kontrollerde, yazınızda belirtilen çalışmaların Beşiktaş Belediyesi tarafından yapıldığı tespit edilmiştir. (Gönderilen fotograflarda görülüyor.) Mezkûr adresteki alanın haftanın 5 günü molozların toplanma alanı olarak kullanıldığı, haftanın 2 günü ise dökülen molozların buradan alınarak resmi döküm sahalarına sevk edildiği öğrenilmiş olup, Büyükşehir Belediyesince herhangi bir döküm çalışması yapılmadığı tespit edilmiştir.”