Paylaş
G.O.Paşa'da bir Refah gerçeği
Gaziosmanpaşa Belediyesi'nin uygulamaları için köşemizde ve bazı gazetelerde ‘‘İstanbul'un 2. Konyası..'' ve ‘‘Refah yağması'' başlıklı yazılar yer aldı.
Refahlı Belediye Başkanı, İnşaat Mühendisi Recep Koral, konuların çarpıtıldığını, hizmetlerin yasal çerçevede yapıldığını ileri sürüyor. Geçmiş SHP'li belediyeyi suçluyor:
‘‘GOP'yı ve belediyeyi talan ederek yeşil alanlara, sosyal donatı alanlarına 10 bini aşkın kaçak inşaat ve 5 bini aşkın gecekondu yaptıran, 1994 fiyatlarıyla 750 milyar borç bırakan, işçisinin alın terini ödemeyen, çöp dağları bırakanlar 1989-94 arasındaki Belediye yönetimidir. Günahlarını omuzlarımıza yıkmak istiyorlar.''
CHP İlçe Başkanı Mehmet Polat'ın, ‘‘RP'li belediyelerde neler oluyor?‘‘ kitapçığında, yeşil alanların yağma edildiği; cami, Kuran kursu ve imam hatip okulu yapmak için tahsis edildiği iddialarına müthiş kızgın Koral... Yargıya gideceğini söylüyor.
Göreve geldiğinden beri tek bir gecekondu yaptırmadıklarını, ilçenin yüzde 95'nin imarlı olduğunu, İstanbul'da en fazla inşaat ruhsatı veren belediye olduklarını savunan Koral, şöyle diyor:
‘‘Okul yaptırmak, okulların eksiklerini gidermek, 70 personel görevlendirerek bakım ve onarımlarını yapmak, kaymakamlığa bina tahsis etmek, PTT'ye yer vermek, muhtarlara bina yapıp tahsis etmek, spor kulüplerine bina, stad ve sosyal tesisler kurmak, yüzbinlerce metrekare yeşil alan, park ve çocuk bahçesi yapmak, ağaç dikmek, yurt açmak, burs vermek, aşevi açmak, hastane yaptırmak, vergi dairesi ve belediye hizmet binası yaptırmak, bu zihniyet tarafından doğal olarak uygun görülmez.''
Belediye'nin 183 projesinden üçte birini başlattıklarını, GOP'a özel bir üniversite kazandırmak için 80 dönüm arsa temin ettiklerini söylüyor.
Koral'a, ‘‘Niye bu kadar cami ve kuran kursu'' diyoruz... ‘‘Siz ne diyorsunuz, oy oranımız %35, halkın üçte biri Refahlı... Bosnalı göçmenler gelmiş, cami istiyor. Cami dernekleriyle tabi ilgili olacağım. Ancak, cemaat, vakıf da tanımam. Nitekim, kaçak bir cami inşaatını mühürleyen benim. Ama camiye sandık koysanız, en az oy RP'ye çıkacağını da söylemeliyim'' diyor.
200 milyar sermayeli GOPAŞ nedir diyoruz... ‘‘Belediye sermayesiyle kurulan şirkettir'' diyor.
Her konuyu 'yasal' çerceveye oturtmuş Koral...
Aşevi'nden hergün 3 bin yoksulun evine iki kap yemek götüren, hastaları bedava tedavi ettiren, 10 bin aileye kömür veren, 1500 orta ve lise öğrencisine her ay 2 milyon lira burs veren Refahlı yönetim, anladığımız klasik belediye anlayışının dışında hizmet veriyor.
İnsanlar yazgılarını Allah'a havale ederse, onlar da elbette RP'nin kuçağına düşeceklerdir. Uyanın beyler, Refah böyle çalışıyor.
Uyarı! Çini eşyayı mutfakta kullanmayın
‘Kütahya'da yapılan seramik tabaklar zehir saçıyor'' yazısı büyük yankı uyandırdı. Kütahya Porselen Sanayi AŞ Genel Müdürü Zeki İphar, yazının bir gerçeği ortaya çıkardığını, ancak iddianın Kütahya'nın adıyla özdeşleşen firmalarının üzerinde odaklaşması üzerine açıklama yapmak zorunda olduklarını bildirdi. Ürettikleri porselenlerin TSE ve ISO 9001 kalite güvence belgesine sahip olduğunu, ham madde ve sırda sağlığa aykırı herhangi bir madde bulunmadığını belirten İphar, ‘‘Şikâyete konu seramik tabak, Kütahya'da sorumsuz bir atölyenin, sadece süs eşyası olarak kullanılması gereken çini çamurundan yaptığı kullanım amaçlı bazı tabak-kase gibi eşyaları piyasaya vermesinden ve hatta ihraç etmesinden kaynaklandığı anlaşılmıştır. Bu firmanın yaptığı yanlışlar, ilgili makamlara anlatılmalı ve hatta teşhir edilmelidir kanaatindeyiz. Hatta bununla da yetinmeyip, TSE kalite belgesi bulunmayan kullanım eşyalarının ne iç piyasada satılmasına, ne de ihraç edilmesine izin verilmemesi yasa hükmüne bağlanmalıdır.‘‘
Alman gazetesinde habere konu olan ürünün, Türk malı imajının zedelenmesine, sektöre ve ihraçatcılara zararı dokunduğunu bildiren İphar, ‘‘Çininin pişme dereceleri düşüktür, kullanılan sır da sağlığa zararlıdır. Ayrıca çini tarih boyunca süs eşyası olarak kullanılmaktadır. Tüketiciler bu konuda aydınlatılmalıdır'' dedi.
İnsan sağlığı ile oynayan sorumsuz kişilere karşı Çevre Bakanlığı ve ilgili ihraçatcı kuruluşlar hemen harekete geçmelidir.
Sungurlu'ya sorular
Bazı hâkim, savcı ve cezaevi müdürlerinin, köşemizden Adalet Bakanı Oltan Sungurlu'ya yönelttikleri eleştirileri ve soruları aktarıyoruz: Şevket Kazan'ın, Hâkim ve Savcı Kararnamesi'ni geri çekmediniz. Öğreniyoruz ki, atamaların 864'ünü aynen geçirtmişsiniz. 73 hâkim ve savcıyı kararnameden çıkartmış, 80 atamanın da yerlerini değiştirmişsiniz.
Hâkim ve Savcılar Yüksek Kurulu'ndaki taslak üzerinde birkaç oynama ile tayin listesini 'revize' etmiş olmuyorsunuz.
Aslında, bu liste üzerinde yapacağınız çok şey olmalıydı. Geç kalındı gerekçesine sığınmamalıydınız.
Size soruyoruz; Tenzili rütbeye uğratılarak sürgün edilen 65 cezaevi 1'inci müdürünün durumunu düzeltmeyecek misiniz? Türbanlı iki hakim hakkında açılan iki soruşturma ne oldu? Çoğu imam hatipli 423 kişinin kazandığı, bir o kadarının da yedekten kazanmış sayıldığı Hâkim ve Savcı Sınavı iptal edilmeyecek mi?
Sayın Bakan, adınızı 'Şevket Sungurlu'ya çıkartmayınız.
GÜNÜN SÖZÜ
'Enişte' bir kurum. Devlet içinde devlet gibi. 'Enişte' hesap vermeli.
(DTP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk)
Paylaş