Paylaş
Milas'a davet
Adı üç bin yıldır hiç değişmeyen, pek çok uygarlığı yaşayan Karya uygarlığına başkentlik yapmış, zengin tarihi ve kültürel varlıklara sahip bir kent Milas. Bodrum'a gidenlerin çevre yolundan geçerken kıyısından seyrettikleri Milas'ın içindeki bu eşsiz zenginlikleri görmemeleri, ziyaret etmemeleri ise büyük eksiklik. Oysa turizm sadece denizden ibaret değildir.
İlkçağlardan günümüze kadar bütünüyle ayakta kalabilen Gümüşkesen Mezar Anıtı, Macar evleri, cumbalı ahşap evleri, ince, uzun dar sokakları ile tam bir Anadolu kenti Milas.
Çevresinde İasos, Labranda, Herakleia, Euromos antik kentleri ile Beçin Kalesi, Büyük Menderes nehrinin alüvyonlarının oluşturduğu Bafa Gölü bulunmaktadır.
Milas tüm bu doğal, tarihi ve kültürel varlıkları ile sizlerin ilgisini bekliyor.
Şimdi yepyeni bir anlayış ve heyecanla Milas'ı Türkiye gündemine taşımak, yeni bir ‘‘Safranbolu’’ yaratmak istiyoruz. Bunun için Milas Çevre ve Kültür Değerlerini Koruma ve Tanıtma Vakfı'nı (MİÇEV) kurduk. ÇEKÜL'le işbirliği içinde çalışmalarımızı Milas'ın kültürel kent kimliğinin korunması yönünde başlattık.
Şimdi; ses sanatçılarımızı kliplerini Milas'ta çekmeye, yazarlarımızı, gazetecilerimizi ve film yapımcılarını Milas'la ilgilenmeye davet ediyoruz. Bu konuda kendilerine her türlü yardıma hazırız. Milas'ın tanıtımına, tarihi ve kültürel kimliğinin korunmasına katkıda bulunacak ve bu konuda bizimle işbirliği yapacak olan herkesi fahri hemşerimiz olarak kabul ediyoruz.
Ali Doğan SERÇEK-Milas Belediye Başkanı
Din sömürüsü
BAŞBAKANIMIZ, ‘‘Bana göre üniversitelerde başörtüsü konusunda yumuşak bir tutum takınmak lazım.’’ dediğini okuduğum zaman bir anda kan beynime sıçradı. Kaç gündür oluşmaya başlayan umutlarım söndü ve üniversite dekanlarının ve kayıtta görevli diğer insanların çabalarının boşa gideceğini düşünerek üzüldüm. Bu insanlar laik bir ülkenin ve gençlerinin, olması gerektiği şekilde kılık kıyafet içinde olmalarını anlatmaya çalışırken, tam her şey yerine oturmaya başlamışken, Başbakan talihsiz bir beyan veriyor. Bu nasıl olabilir? Canavar tam ölmek üzereyken serum takıyor ve yeniden canlanması sağlanıyor.
Sanırım Başbakanımız'ın ülkeden, türban konusunu bertaraf etmek için verilen çabalardan haberi yok, ya da ona kara bir tablo çiziliyor. Sayın Yılmaz da ortalığı düzeltirim düşüncesiyle böyle bir konuşma yapıyor. Ya da ANAP yine oy kaygısına düştü ve dini kesimden gelecek oyların gitmemesi için böyle konuşuyor. Ya da türban konusunun yumuşaklıkla çözülmesinden DSP'nin pay alacağını düşünerek bu konuşmayı yaptı. Ama hangi nedenle olursa olsun ölmek üzere olan canavarı tekrar uyandıracaktır. Karşılarında kararlı ve tutarlı yönetimleri görerek türban inadından vazgeçip geleceklerini düşünmeye başlayan gençlik, yeniden aynı konuya dönecek ve yeniden bu defa daha inatla din sömürüsü yapanlara alet olacaktır.
Böyle istikrarsızlık olmaz. Lütfen artık yöneticilerimiz kendilerine gelsinler ve her mikrofon gördüklerinde düşüncesiz sözler söylemekten vazgeçsinler.
Bir başbakanın düşüncesizce söylediği bir cümle, o ülkenin kaderiyle oynamaktır.
Mukadder ERGÜL-ANKARA
Fiş toplamaya bir öneri
FAHRİ Trafik Müfettişliği gibi Maliye Bakanlığı da, Fahri Maliye Müfettişliği sistemini getirip, alışverişlerde özellikle fiş vermeyen veya fişi pazarlık konusu yapan esnaf ve müşterilerine ceza kesilmesine yardımcı olunmasını sağlamalı. Bu cezalar da ciddi takip edilip, tahsil edilmelidir.
Yaptığımız alışverişlerin çoğunda fişimi istemeden alamamaktayım. Bir çoğunda ise istesem de alamamaktayım.
Böyle bir denetimin yararı olmaz mı?
Erdoğan AKYÜZ-ANTALYA
TRT-INT'de, TRT halk müziği sanatçısı Kubilay Dökmetaş'ın programını beğeniyle izliyorduk.'Dost Dost Diye' adını taşıyan bu programa birbirinden değerli halk müziği sanatçıları konuk ediliyordu. Ancak bu program 7.9.1998'de herhangi bir açıklama yapılmadan, 'elimizde olmayan nedenlerle' anonsuyla son buldu. Acaba TRT içinde zaman zaman olduğu gibi yine bir takım entrikalar mı dönüyor? Yoksa, gurbette yaşayan insanlarımızın aldığı bu kültür gıdası birilerini rahatsız mı etti?
Saki KORAY-MUĞLA
GÜNÜN SÖZÜ
‘‘Kılık kıyafet konusunda bakanlığımız
kuralları uygulamaya devam edecektir. Eğer
kural koyar ve uygulamazsanız, onun adı demokrasi değil, anarşi olur.’’
(Milli Eğitim Bakanı Hikmet Uluğbay)
Paylaş