Paylaş
Bir üst düzey bürokrattan çağrı: Az gelirlilerden fedakârlık beklenemez
Utanılacak zam...
Hasan Oktay, Ankara'da önemli bir kurumda görevli olduğunu, ancak yazıdaki imzasının yanına mesleğinin 'üst dereceli bürokrat' olarak yazılmasını istiyor. Memurların ücret konusunu, özellikle 'düşük ücretlilerin duygularını' yansıtırken, ‘‘Zam konusu gerçekten Türkiye ve özellikle Türk halkı adına üzülünecek ve hatta utanılacak boyutlara ulaşmıştır. Bugünün Türkiye'sinde yapılacak zam % 20 olsa ne olur, % 40 olsa ne olur? Neyi değiştirir az ücretlilerde?’’ diye soruyor.
Yazının devamını okuyalım:
‘‘Önce Türkiye'nin göstermelik olarak bugününü mü, yoksa geleceğe dönük yarınını mı kurtarabilmenin önemli olacağının kararını vermek gerekir. Bunun için de sayın büyüklerimiz, parlamenterlerimiz, parti başkanlarımız önce bunun nasıl başarılabileceğinin kararını vermelidirler. Yoksa az ücretlilerin alacakları zammı polemik meselesi yapacak siyasi çıkar aramaları günahtır, yanlıştır, saygısızlıktır. Türkiye'nin bugünkü ortamında böyle bir tartışma gündem değiştirmekten başka hiçbir şey değildir ve olamaz da, az ücretli ve köylü kan ağlarken bu yönlü tartışmalar yersizdir. Bugününü kurtaran yüksek ücretliler, çeşitli yöntemlerle kazanç sağlayanlar eğer kazançlı çıktıklarını sanıyorlarsa -ki öyle görünüyorlar- yanılıyorlar.’’
Sonra ‘‘unutmasınlar ki...’’ diyerek devam ediyor:
‘‘Bu ülke hepimizin, bu ülkenin yarınını riske etmek, kendi geleceklerini riske etmek ya da yok etmektir. Yine unutmasınlar ki kendi gelecekleri olan çocukları, torunları; az ücretlilerin, gelirlilerin çocukları ile bu ülkeyi paylaşmak zorundadırlar. Gelecek olan bir felakette kimseye kimsin, nesin diye sormazlar. Gelecek hepimizin ise bugünde eşitliği, birliği, beraberliği, sevgiyi, saygıyı, sosyal adaleti, vatan bütünlüğünü başka türlü korumak mümkün değildir.
EŞİTLİK VE HAK NEREDE
Son tartışmalara yeniden dönecek olursak; gönül isterde ki % 20 - % 40 tartışmasını yapanlar, ücretliler arasında dengeyi kurabilmek için tabandan yukarı doğru bir skala düzenleyerek yüksek ücretlileri % 10 ya da sıfır, az ücretlilere % 15'ten başlayan ve % 40'lara varan hatta daha fazlasını öngören bir sistem getirebilselerdi ya da her ücrete yüzdesi kendi içinde yansıyacak seyyanen eşit miktarda zam yapabilselerdi. Örneğin; tüm ücretlilere 30 milyon ya da 50 milyon gibi. İşte eşitlik, hak ve adalet buna denebilir. Eğer eşitlik, fedakarlık diyorsak bunun başka türlüsü yok.
Hatta ve hatta yüksek kazancı olanlarda daha da büyük fedakarlıklar dile getirilebilirdi. Kesinkes vergi yasasını getirmiş ve gerçekleştirmiş ülkeler paralelinde ve bu noktaya geliş sürecindeki uygulamaları dikkate alınabilirdi. Dünyayı yeniden keşfetmeye gerek yok, gelişmiş olmak, bir bakıma gerçeklerden, gelişmelerden ve geçmişten insanı için örnek almakla eşdeğerdir. Az gelirlilerden fedakarlık beklemek, 21'inci yüzyıla girerken geri kalmışlığın son numunesi görüntüsü vermektedir.’’
GERÇEKÇİ OLUN
Hasan Oktay, Türkiye'nin kaderini elinde tutanlara yani tüm parlamenterlere, parti başkanlarına, yüksek gelirlilere, işadamlarına, üst düzey bürokratlara şöyle sesleniyor:
‘‘Gerçekçi olun ülkenin gelirini ve geleceğini birlikte paylaşalım, geleceği birlikte kuralım, sevgiyi, dostluğu birlikte yaşayalım, senin çocuğun benim çocuğum diye bir ayırım yapmadan Türkiye'nin geleceği olan çocuklarımıza birlikte sahip çıkalım, başka türlü güçlü devlet olma şansımız yoktur. Cumhuriyeti, demokrasiyi, Atatürkçü düşünceyi, inanç ve iman gerçeğini ve gereğini birlikte paylaşalım, birlikte uygulayalım.
Kendimizi düşünemiyorsak çocuklarımızı düşünelim, eğer bu ülkede yaşamayı, devletin devamını düşünüyorsak...’’
Bu çağrıdan siyasetçilerin alacağı hiç ders yok mu?
GÜNÜN SÖZÜ
‘‘(İzmit Körfez geçiş ihalesi nedeniyle VİNSAN'ın sahibi Ali Haydar Veziroğlu'na...) Yaptığı iş tam bir müteahhitlik kavgası, kullandığı yöntem tam bir anarşidir.’’
(Bayındırlık ve İskan Bakanı Yaşar Topçu)
Yazıklar olsun!
ÇİLLER'in, Ordu düşmanlığı yaparak irticayı destekler görüntüler verdiğini kamuoyu görmektedir. Birçok yolsuzlukların batağına saplandığı herkes tarafından bilinmektedir. Bilmeyen tek kişi, ileriye yönelik çıkar beklentileri olan emekli Paşa Doğan Güreş'tir. Doğan Paşa, Mustafa Kemal ve İsmet Paşa'ların kemiklerini sızlatmıştır. Yazıklar olsun!‘‘
Burak SOYSAL-Emekli Astsubay-KADIKÖY
HÜKÜMETE... Akçakoca-Trabzon arasındaki kıyı şeridinde fındık hasadı yakında başlayacak. Lütfen fındık taban fiyatını zamanında açıklayın, üreticinin parasını da peşin ödeyin.
Talat ERDOĞAN-ALMANYA
DENİZLİ'den Ayla Polat: Akgüneş Pazarlama yok tefal fritöz, yok müzik seti çıktı, çıkacak diye bizi taksitle alışveriş yapmaya mecbur bırakarak dolandırdı. Taksitler 5'ti, 10 milyon olarak geldi. Uyardım; malları gelip almadılar. Çeşitli numaralar çevirdiler. Bu sahtekarlara karşı herkes uyanık olsun.
Paylaş