Yeter! Söz milletin

Yalçın BAYER

İnsanına saygılı devlet arıyoruz

Memnuniyetle izliyoruz ki, yıllardır doğru dürüst vergi toplamasını beceremeyen Türk maliyesi dinamik ve işini bilen bir bakanın göreve gelmesiyle kış uykusundan uyanmış, hızlı bir çalışma temposuna girmiş görünüyor. Yalnız, devletin gönül rahatlığıyla vatandaşlarından vergilerini ödemelerini isteyebilmesi için ilk önce kendi mükellefiyetlerini yerine getirmesi, çağdaş hukuk sistemine bağlı bir demokraside ön şart olarak aranmalıdır kanımca...

Şöyle ki, ben ve kardeşlerime anne ve babamızdan miras kalma İstanbul Soğuksu/Küçükçekmece mevkiindeki arsanın bedeli, takriben 15 sene önce devlet tarafından istimlak edilmiş olmasına ve bu konuda açılan davanın kazanılmasına rağmen tarafımıza bugüne kadar ödenmemiştir. Gerekçesi de, örneğin büyüklerimizin altına dünyanın en pahalı arabalarını almakta, sayın milletvekillerimizin gelirlerini artırmada hiçbir şekilde zorlanmayan devletimizin parasının olmayışıdır.

Bilindiği gibi, ödenecek istimlak bedeli arsanın esas değerinin -ki bu sözü geçen arsa konut alanının ortasında olduğu için istimlak olmasa 4-5 katlı, 15-20 daireli bina yaptırma olanağı vardır- birkaç kat altındadır. Böylece zaten devletimize büyük bir bağış yapmış oluyor ve istimlak bedelini alamamakla ayrıca cezalandırılıyoruz. Böyle bir uygulama hangi demokratik ülkede, hangi hukuk sisteminde vardır, sorarım size?

Devlet-vatandaş ilişkilerinin karşılıklı saygı ve itimada dayanmadığı sistemlerin ilerlemesine olanak yoktur. Sosyal, hukuki ve teknik altyapı sorunları çözülmedikçe -özel teşebbüsün tüm dinamizmine, yaratıcılığına rağmen- Türkiye'nin çağdaş bir seviyeye gelmesi olanak dışıdır. Akılcı ve her şeyden evvel kendi insanlarına saygılı bir devlet sistemi kurulmazsa, şimdiye kadar harcanan çabaların da boşuna olacağı ortadadır ve bunun da zararını her zaman olduğu gibi Türkiye'nin insanı çekecektir.

Kamil KADIOĞLU-Dr. Mimar Müh.

Wuppertal-ALMANYA

1 Haziran çoktan geçti!

‘‘Kusura bakmasınlar. Kimseyi de araya koymasınlar. Hiçbir aracı ile konuşmayacağım. Ben ‘Fabrikanızı alıp başka yere götürün' demiyorum; ‘Arıtmanızı yapın' diyorum. Yapmayacaksanız, bu konuda kimseye taviz verecek durumda değilim.’’

Çevre Bakanı İmren Aykut, bir hafta önce Kent TV'de Cemil Özyıldırım'ın programında sanayicileri böyle uyarmıştı.

Bakanlık, Trakya'da Çorlu ve Çerkezköy'de kurulu 37 tekstil fabrikasına arıtmalarını yapabilmeleri için tam dört kez süre tanıdı... Eğer 1 Haziran'a kadar arıtmalarını yapmazsa kapatılacaklarını bildirdi. Verilen süre iki gün önce bitti. Tekirdağ İl Çevre Müdürlüğü yetkilileri, ‘‘Her şeyi Vali Zeki Şanal bilir. Devlet memuruyuz açıklama yapamayız’’ diyorlar. Çorlu Kaymakamı Sabahattin Yücel de, Çevre Müdürlüğü'nün arıtmaların yapılıp yapılmadığını araştırdığını, listenin henüz valiye gitmediğini öğrendiklerini belirtiyor.

Bizi arayan bir sanayici, ‘‘Ben galiba enayiyim. Milyarlar harcayarak arıtmamı yaptım; elektrik, kimyasal madde ve işçilik parası veriyorum. Çevreye özen gösteriyorum, öbür meslektaşım ise hiç umursamıyor. O kirletmeye devam ederse, arıtma çalışmasının ne anlamı var? Bu haksız bir rekabet değil midir?’’ diye soruyor.

Velimeşe Köyü'nden bir vatandaş da, hayvanlarının sağlıksız su içip otladığını, bunun sonucunda karınlarında ur oluştuğunu belirterek,‘‘İmren Hanım'ı bölgemizi ziyaret etmeye çağırıyoruz; Halit Narin'in arıtmasının olup olmadığını, Çerkezköy'de Organize Sanayi Bölgesi'nin arıtmasından çıkan zehirli atık çamurun nasıl muhafaza edildiğini görmelidir’’ diyor.

Çevreciler gelişmeleri dikkatle izliyor. Sıkışan devlet ise suskun!

Bodrum'a gidenlere uyarı

Milas-Bodrum arasında uzun süredir devam eden yol genişletme çalışmaları sonucunda asfaltlama çalışmaları da bir yandan hızlı bir şekilde sürdürülüyor. Amaç, havaalanının açılmasıyla önemi daha da artan bu bölümü yeni turizm sezonuna yetiştirmek. Özellikle Milas-Bodrum arasında araba kullanan tatilciler bu kesimde araçlarını dikkatli sürmelidirler. Zemin kaygan ve mıcırlıdır. (Bir hafta önce bir taksi kamyonun altına girdi, üç kişi öldü. Cesetler, Milas Belediyesi'nin teknik atölyesine getirilerek parçalara ayrılan araçtan ancak çıkarılabildi.) Yaşamı seviyorsanız lütfen hızlı araç kullanmayın, hatalı sollama yapmayın.

Nevzat Çağlar TÜFEKÇİ-Milas Belediyesi

Bizi düpedüz aldatıyorlar

Son zamanlarda Ariel ve Omo reklamlarında deterjanların içerisinde çamaşır makinalarını ve çamaşırları kirece karşı yeterli miktarda koruyucu madde bulunduğu ve başkaca hiçbir koruyucu kullanmanın gerekmeyeceği vurgulanırken, Calgon reklamlarında ise bunun tam aksi tez olan, deterjanlardaki kirece karşı kullanılan katkı maddelerinin yetersiz olduğu ve mutlaka Calgon kullanılması gerektiği ileri sürülmektedir.

Bu durumda adı geçen firmalardan birinin yanıltıcı reklam yaparak tüketiciyi gözünün içine baka baka aldattığı apaçık ortadadır. Adı geçen firmaları tüm okuyucularınızın huzurunda kınıyorum. İlgili kuruluşların hangi firmanın doğru söylediğini bizlere bildirmesini, yanıltıcı reklam yapan firmanın da yasaların öngörüldüğü şekilde cezalandırılarak teşhir edilmesini istiyorum.

Erdal YETKİN-Levent/İSTANBUL

Gürdere ve vakıflar

Anayasa Mahkemesi, vakıf kiralarını artıran yasayı iptal etti. Bütün bunlara rağmen ilgili bakan, Anayasa Mahkemesi kararına uymamakta direnmekte ve gerekli talimatları bölge müdürlüklerine göndermektedir. Bu durum karşısında ise gerek vakıflar, gerekse vakıf kiracıları haziran ayı kirasını ne şekilde yatıracağını bilememektedir.

Konuya acilen bir açıklık getirilmesi gerekiyor.

Mehmet KOCAOĞLU-35 kiracı adına-ŞİŞLİ

EGO'ya... Fatih-Sıhhıye arası çalışan 515 nolu özel halk otobüslerinin eski güzergâhı olan 66 Durak'tan kalkmasını, ilk hareket noktasının burası olmasını istiyoruz. Nitekim, özel halk otobüslerinin ihalelerinde de otobüslerin duraktan kalkacağı yolunda ibarenin olduğunu öğrendik. Buna uyulmasını bekliyoruz.

Ayşe YANIK-ANKARA

CÜNEYT Canver'den öneri: ‘‘Silahlı, vurdulu kırdılı olaylara karışan müzisyenlerin kasetlerini ve CD'lerini satın almayın. Onların katıldıkları TV pogramlarını seyretmeyin. Ya müzisyen olsunlar, ya da şehir eşkıyası olarak kalsınlar.’’

---