Yeter! Söz Milletin

Yalçın BAYER

Ömer Lütfü Topal, Yeşilköy'deki KTHY merkezinden neden hiç çıkmazdı?

Susurluk-KKTC köprüsü ve Ümit Utku...

YEŞİLKÖY'de KTHY Genel Müdürlüğü binasına Ömer Lütfü Topal sık sık gidip gelmektedir. Bu ziyaretlere bazen de eşi ve sekreteri de katılmaktadır.

Ziyaret edilen kişi Ümit Utku'dur.

Orası cami veya mescit değil ki Topal, haftada üç gün oraya namaz kılmaya gitsin. Çimento ya da soğan satılan bir ticarethane de değil... Biri kumarcı; biri de filmci, dernekçi, vakıfçı ve de uçakçıdır(!). Birinin Ankara'da 'abileri, ablaları, enişteleri' vardır.

KTHY çalışanları bir ara sıklaşan bu ziyaretlere pek anlam veremez.

Topal, polisten çekinir, uyuşturucu ve kumar işi nedeniyle birilerine sığınmak zorundadır. Bazı çevrelerce rahatsız edilmesinden tedirgindir.

Bu ziyaretler, 1996 yılının başlarında iyice dikkat çeker. Bir süre sonra da sıkı dostlukları herkesi şaşırtır. Bu dostluk o kadar ileriye gider ki Topal, yıllardır avukatlığını yapan Ekrem Marakoğlu'nu azleder. Ümit Utku'nun avukatı Mehmet Altun'a vekaletname verir... Artık müşterek avukatları olur. (Topal, bu dönemden üç dört ay sonra yani temmuzda öldürülür.)

UTKU'NUN TANIDIK DOSTLARI!

Topal'ın ziyaretleri sırasında Utku'nun odasında telefonlar genellikle susmaz. Her şey sekreteriyle anlaşmalıdır. Telefonu çaldığında karşısında önemli bir kişi varmış gibi konuşması Topal'a da güven verir.

(Utku'nun telefonu çaldığında, siyasi gündeme ya da takip ettiği işe göre karşısındakiler mutlaka Demirel, Denktaş, Türkeş, Çiller, Ahat Andican, Fehim Adak ve Hikmet Çetin -genellikle teyzesinin oğlu olduğunu söyler!- olabilir. Ya da, geçen dönem Yargıtay Başkanı olan kardeşi Müfit Utku, Yargıtay'ın bazı daire ve başkan üyeleriyle yüksek hakimler ve Savcılar Kurulu üyesi Sıraç Aslan... Olabilr mi? Utku'nun dostları bile bu oyunu çok sonraları fark edebilir.)

Yüksek yargı organlarının bazı üyeleriyle yakın ilişkide olduğunu göstermesi, TRT'de yaptığı programlarda onlarla alakasız sorunları (!) tartışması, zaman zaman KTHY uçaklarıyla Kıbrıs'a tatile götürmesi belirli çevrelerde rahatsızlık yarattığı anlatılır da, kimse bu adamın içyüzünü araştırmayı akıl etmez mi?

Bazı 'işler'i için Başkent'te kapısını çaldığı siyasetçi ve bürokratlardan, Utku'nun hediye İngiliz gömleğinden almamış hemen hemen hiç kimse yoktur, denilir. Hep bunlar konuşulur.

Topal için zor günlerdir 1996'ın başları... Ama Topal için, Utku'nun Kıbrıs'ta sınır ihlalleri nedeniyle ülkücüleri uçağa doldurup Ercan Havaalanı'na götürmesi, Ankara ile yaptığı 'önemli' telefon görüşmeleri bir umuttur. Onun isteği 'aman rüşveti vereyim, beni rahatsız etmesinler'dir. Yeter ki üzerine gelinmesin... Bunlar böyle söylenir...

TOPAL'IN PARALARI UTKU'NUN BÜROSUNDA

O günlerin bir tanığı bize şunları anlatıyor:

‘‘Topal'ın ziyaretleri sırasında zaman zaman elinde gazete kağıdına sarılmış bir paket vardır. Bazen büyüklüğüne göre paket bir iple de sarılıdır. Bu paketler, genellikle kendi adamları tarafından, şirkete alınan ancak özel olarak kullandığı kasaya konur.’’

Oysa, bu paketler Utku'nun çok sevdiği hellim peyniri olamaz.

Bu paketlerin bir yerlere gönderilmesi için birilerinin 'köprü' görevini üstlenmesi gerekmektedir. Bunlar Ankara'ya mı gider, faize mi yatırılır, Beykoz'dan villalar mı alınır, kimse bilmez. İçinden tırtıklanır mı, içinden bir şeyler mi alınır? Tekrar soruyoruz; kim bilir?

***

Asil Nadir, İngiltere'den Kıbrıs'a kaçmıştır. Zor durumdadır.

Erol User'in de, Asil Nadir'e yüklü bir borcu bulunmaktadır.

Ümit Utku, sürekli Nadir'in Jasmine Court Oteli'nde kalmaktadır. Bu otelde tanıştığı Utku'ya sorunlarını anlatır Nadir:

‘‘Erol User'den alacağımı alamıyorum. Siz Türkiye'de güçlü isimsiniz.’’

Utku; ‘‘Asil, merak etme ben hallederim. Her şey istediğin gibi olacak.’’

User de, o zaman KTHY merkezini ziyaret eder, çantalarla para getirir.

NADİR-TOPAL-UTKU İLİŞKİSİ

Asil Nadir, alacağının bazı bölümleri geldikçe Utku'ya telefon eder, şükranlarını bildirir.

Bu arada Türkiye'deki casino'ların kapatılması tartışılmaktadır. Topal, casinosu da bulunan Jasmine Court Oteli'ne talip olur.

Nadir, bu arada Utku ile Topal'ı tanıştırır. Asil Nadir, Utku'nun devlet zirvesindeki kişiler üzerinde etkin olduğu ve her istediğini yaptırabileceğini kesin bir dille ifade etmesinden çok etkilenir. Asil Nadir, bunu Topal'a anlatır.

Artık aralarındaki 'akçalı ilişki' vardır. Utku, Asil Nadir'in Türkiye'ye gelmesinde sorun olmayacağını söyler. Ama bunun da bir bedeli vardır... Yakınları, Utku'nun, bu aracılıktan yüklü bir 'komisyon' aldığını söyler. Almış mıdır?

Singapur'dan özel olarak getirdiği orkidelerin arasında 'önemli ve değerli' birilerine nelerin gittiğini çok kişi bilir de kimse konuşamaz, anlatamaz!

Kıbrıs'ın en güzel otelinin bir kumarcıya satılması Kıbrıs'ta büyük yankı uyandırır. Topal, casino'sunu yeniler.

Ümit Utku, Topal'a hemen büyük bir kıyak geçer. Normalde 95 dolar olan biletler, Jasmine Court Oteli'ndeki kumar turu için 65 dolara indirilir.

AYŞEGÜL NADİR'E YARDIM

O sırada Ayşegül Nadir'in, Amasya'dan çalınan el yazması Kuran yüzünden başı beladadır. Utku, ‘‘Ben yardımcı olurum, seni kurtarırım’’ der. Ayşegül Nadir, avukatı Rahmi Özkan'ı azleder, davalara Topal'da olduğu gibi Ümit Utku'nun avukatı Mehmet Altun girmeye başlar.

Ayşegül Nadir, bu 'candanlığından' ötürü Utku'ya büyük boyda bir yağlıboya Atatürk tablosu hediye eder.

Üsküdar ve Amasya mahkemelerinde davalar sürer, gider...

Sonuçta, Amasya'daki mahkemece verilen mahkumiyet kararının bozulması için dosyanın peşinden Ankara'da Yargıtay'a giden Ayşegül Nadir, Yargıtay'dan 'kovulur.' Kararın açıklanmasından bir gün önce de yurtdışına kaçar.

Acaba, Utku'nun 'yardım' sözü geri mi tepmiştir?

***

KTHY'yi 228 milyon borçla batık hale getiren Utku, bugün 'Para' Dergisi'ne göre, 'dolar milyarderi'dir. Bir uçak şirketinin perde arkasındaki ortağı olmak üzeredir.

Bir süredir Mesut Yılmaz'a ulaşmak için Kadir Has'la dostluk yürütmektedir. Onun kuracağı üniversiteye 'katkı' sağlamak istemekte, ancak yüksek öğrenimi olmadığından Mütevelli Heyeti'ne girememektedir.

Yalnız bazı yandaşları ile birlikte hakkında yolsuzluk, usulsüzlük ve zimmet iddialarıyla Türkiye ve KKTC'de savcılıklıklara suç duyurusunda bulunulmuştur, yakında yargı önünde hesap vermeye başlayacaktır.

Sorular, sorular, sorular... Bunların sadece araştırılması gerekir diyoruz.

Haftanın haberi

‘Topal’dan 17 milyon dolar istendi. Topal mehil istedi. Para ödendi, ancak yerine ulaşmadı. Ödeme yapılan mutemet kişiler, bu parayı ilgili kişilere dağıtmadığı için Topal'ın ölüm emri çıktı''

(Hürriyet-23.1.1998)

---