Yerli mi değil mi?

BU ülkenin yetiştirdiği bir mühendis olarak, gazetenizde de manşet olan ‘yerli’ gözlem uydusu Göktürk-2 ile ilgili gelişmeleri heyecanla takip diyorum” diyor Y. Fizik Mühendisi Engin Kıran... Mühendis olmanın kazandırdığı refleks ile hemen internette biraz araştırma yapmış, konu ile ilgili yerli ve yabancı web sitelerine ulaşmış...

Haberin Devamı

Diyor ki:

“Ardından biraz şaşırıp kandırılmış duygusuna kapıldım. Elde ettiğim arama sonuçlarından ‘yerli’ yapıldığı söylenen uydumuzun temel birimlerini oluşturan parçaların hepsinin yabancı firmalarca tasarlanıp yapıldığını gördüm. Örnek vermek gerekirse:

- Uydunun güç ünitesi (APCON): APCON AeroSpace&Defence GmbH Prof.-Messerschmitt-Str. 3, D-85579 Neubiberg/Munich, http://www.apcon.aero/

- Uydunun pyro sürücü ve kesici sistemleri (PDM): SpaceTech GmbH Seelbachstraße 13 D-88090 Immenstaadhttp://www.spacetech-i.com/G%C3%B6kT%C3%BCrk-2_PDM.html

- Uydunun güneş panelleri ünitesi: SpaceTech GmbH Seelbachstraße 13 D-88090 Immenstaad http://www.spacetech-i.com/G%C3%B6kT%C3%BCrk-2_PDM.html uydunun optik cihazları (MSI): Thales Alenia Space http://www.thalesgroup.com/Markets/Space/Related_Activities/Thales_Alenia_Space/

- Uyduyu fırlatan, kargo konteynırını yapan, yer kontrol iletişim vb: Çinli, İtalyan, Fransız... Kısacası, normal olarak artık bütün dünya böyle büyük mühendislik projelerini benzeri yöntemlerle yapıyor. Ancak kritik birimlerin hepsi ülke sınırlarında ve yerli kurumlarca yapılmaktadır. Ancak böyle bir projede bu tür kritik birimler yerli tasarım ve üretim ise ‘yerli’ denebilir. Bu proje uluslararası bir konsorsiyumdur.

Bu nedenle sürecin pek çok kritik mühendislik tasarımlarını ve birimlerin üretiminin yurtdışında yapılmış olmasına rağmen ‘yerli’ diye lanse etmek insanların zekâsıyla dalga geçmek anlamına gelir.

Tabii ki ülkemiz için bir mühendis çalışması olarak çok memnun edici bir gelişmedir. Böyle büyük bir projenin yönetimi, planlanması bile başlı başına büyük bir iştir ve bu konuda emeği geçen tüm yurttaş mühendislere, idarecilere, emeği geçen herkese teşekkürler. Ancak kesinlikle yeterli değildir ve gerçekten yerli olmadan yerli kelimesi kullanılmamalıdır.”

Bilgilerinize diyor Kıran...

Haberin Devamı

TASARIMI KİM YAPTI?

ANCAK verdiği örneklerden bazıları uydunun en kritik bölümleri değil. Önemli olan kritik bölümleri kimlerin yaptığı... Örneğin, beyni kim yaptı? Yurtdışında yapıldı ise ‘milli’ bir uydu sayılamaz... Çünkü o zaman uydunun kontrolü sizde değildir. Kriptosunun, anahtarın sizde olması gerekir.

Esas olan tasarımdır... Eğer öyleyse ‘uydu’ milli bir uydudur.

Haberin Devamı

GÜNÜN SÖZÜ

“Kendisi (Erbakan) 21. asrın Sultan Abdülhamit Han’ıydı, 21. asrın Fatih Sultan Mehmet Han’ıydı.”

(Erbakan’ın oğlu, SP Genel Başkan Danışmanı
Dr. Fatih Erbakan)

‘Şehzadebaşı Karakolu’ için de gözyaşı dökelim

OKUR Tarık Konal’ın, “Günümüzde İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin ana binasının olduğu yerde, bir karakol vardı” diye başladığı yazısı şöyle devam ediyor:
“İngilizler, 13 Kasım 1913 günü İstanbul’a el koyduklarında, bu karakolu basmış, burada görevli askerleri öldürmüşlerdi.

Atatürk’ün “Geldikleri gibi giderler” dediği, ülkemize el koymuş bu güç, İstanbul’dan 6 Ekim 1923 günü kovuldu. Karakol o günlerde yerli yerindeydi.

‘Şehzadebaşı Karakolu’ adlı tarihsel önemi kadar mimarisi de görkemli bu karakol, Menderes Dönemi’nde yıktırıldı, emperyalizme şirin görünmek için!

Uluslararası bir güç, ‘Ulusal Kurtuluş Savaşı’nın izlerini silin’ diyor.

Ne yazık ki, bu karakol binasını ‘yol genişletiyoruz’ gerekçesiyle yıktılar.

Bugünlerde bilgisunarda (internette) eski İstanbul fotoğrafları dolaşıyor.

Ulusal tarihimizde önemli yeri, anısı olan bu karakolun -varsa- fotoğrafını arayıp, bulabilir miyiz?

Yıkıldıkları için kimi cami, çeşme, kilisenin ardından gözyaşları dökülen bu günlerde, Şehzadebaşı Karakolu’nu ulusumuza anımsatmanın anlamlı bir görev olduğunu düşünüyorum.

Haberin Devamı

Sağlıklı tavuk nedir

ANORMAL şekilde gece-gündüz olmadık gıdalarla beslenerek 45 günde yarısı yağ içeren, asgari 1.5 kg ağırlığında tavuklar yetiştirmekten vazgeçilmelidir.

- Daha geniş alanlarda metrekareye daha az miktarda tavuk bulundurularak, kısmen doğal yemleme yapılmalıdır, tane tahıl ve ot vb yeşillikler verilmelidir.
Tavukların fazla yağlanmasına fırsat verilmemelidir. Tavukların gelişme süresi 45 günden 60 güne çıkarılmalıdır.

- Tavuk ürünleri çeşitlenmelidir, konserve şeklinde tavuk yağı, tavuk suyu, kemiksiz tavuk eti vb.

- Her büyük firma organik tavuk yetiştiriciliğine önem vermelidir. Piyasada bulunan organik tavuk satıcılarının talep ettikleri fahiş fiyatlar (21 TL/kg) önlenmelidir.
Oral ANTMEN

Haberin Devamı

Biliyor musunuz

İstanbul ‘başşehir’ olacak ya...

CHP Konya Milletvekili Atilla Kart’ın, Başbakan’a, “İstanbul ‘başşehir olacak ya’ başlığı ile “Şeb-i Arus törenlerini İstanbul’a nakletmeye çalışan zihniyet, Şeb-i Arus törenlerinde yapılan protokol konuşmalarını da yasaklamıştır” diyerek “Hükümet olarak bu törenin Konya dışında İstanbul’da da yapılmasına neden ve hangi gerekçeyle karar verdiniz? Bu uygulama Mevlânâ değerlerinin içinin boşaltılmasına, ticarileştirilmesine ve alternatif yaratılmasına yol açmaz mı? Protokol konuşmaları hangi gerekçeyle yasaklanmıştır?” sorusunu yönelttiğini...

Yazarın Tüm Yazıları