Paylaş
Milyonlarca memur ve emeklinin maaşı ile aylığına yeni yılın ilk 6 ayı için yapılacak zam TÜİK’in yarın açıklayacağı TÜFE oranı ile netleşecek.
2023’de ekonomide yaşanan olumsuzluk, hayat pahalılığı, ateşi düşürülemeyen yüksek enflasyondan ötürü hayli yoksullaşan, satın alma gücü süratle dibe vuran sabit ve dar gelirli yeni yıla sevinçle girebilmek için göreceli zam bekliyor. Temmuz-Kasım sürecinde TÜİK’in TÜFE oranı yüzde 33.65 oranında gerçekleşti. Yarın açıklanacak veri ile son 6 aylık enflasyon belli olacak.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın açıklamaları 14 milyona yakın SSK ve Bağ-Kur emeklisini üzerken, 2.5 milyon dolayındaki memur emeklisini bir ölçüde sevindirdi. Yılmaz, memur ve memur emeklisine enflasyon farkı ve yüzde 15 oranındaki toplu sözleşme zammı ile yüzde 50 zam verileceğini belirtirken, işçi, esnaf ve çiftçi emekli aylığında salt 6 aylık enflasyon oranında artış yapılacağını açıkladı.
Buna göre maaşı yüksek kitleye yüzde 50, 7.500 lira ve üzerinde aylığa talim eden gariban SSK ve Bağ-Kur emeklisine ise yüzde 40’a yakın artış yansıtılacak. Yılmaz’ın açıklaması korunaksız emekli, dul ve yetimi oldukça üzdü.
Eğer maaş ve aylık artışı böyle olursa fark daha açılacak, eşitsizlik derinleşecek. Yüksek zammı fazlasıyla hak eden, toplumun en alt gelirine sahip SSK ve Bağ-Kur emeklisi eşit ve adil zam için 6 aylık enflasyon farkının yanında mutlaka refah payı ödenmesini talep ediyor.
Cevdet Yılmaz, işçi, esnaf ve çiftçi emeklisine temmuzda göreceli zam verileceğini ve aylıkların iyileştirileceğini açıklasa da hayat pahalılığı altında en çok ezilen 14 milyona yakın kitlenin temmuza dek bekleyecek gücü yok. Yeni yılla birlikte iğneden ipliğe her şeye zam yağmuru başladığı dikkate alınırsa emekliye refah payı kaçınılmaz hale geliyor. Yeni yılın ilk zammı Ankara ve birçok ilde ekmek fiyatında 1 TL artış oldu. Siyasi irade emeklinin refah payı istemini dikkate almalı.
Emekli yeni yılda aylıkları yüzde 35’e düşürülen karma sistemden vazgeçilerek 2000 yılı öncesi gibi aylık bağlamada katsayı ve gösterge sistemine dönülmesini, büyümeden pay verilmesini, 2000 yılı sonrası emekli olan SSK ve Bağ-Kur emeklilerini kapsayacak intibak yasasının çıkarılmasını, sağlık hizmetinden alınan katkı payının sonlandırılmasını, vergi iadesi yerine aylığın yüzde 4-5’i kadar verilen ek ödemenin yüzde 8-10’a yükseltilmesini bekliyor.
Şükrü KARAMAN
GÜNÜN SÖZÜ
“Annesi ölene ‘öksüz’ denir. Babası ölene ‘yetim’ denir. Kocası ölene ‘dul’ denir ama evladı ölene hiçbir şey denmez. Çünkü bu acıya isim bile konamaz.”
Nurullah GENÇ
ANTİK KENTİN HİKÂYESİ
METROPOLİS’teki yaşam, kitap haline getirilerek Cumhuriyet’in 100. yılına armağan edildi.
Tarihin sıfır noktasından başlayarak kadim medeniyetlere ev sahipliği yapmış bir coğrafya Anadolu. Bu tarihi ve kültürel mirasın ortaya çıkarılarak koruma altına alınması geçmiş ile gelecek arasında köprüler kurmamızı sağlıyor. İzmir’in Torbalı ilçesinde kurulan Metropolis (İonia) kentinde 1989 yılında başlayan kazılar, kentin 2 bin 500 yıl süren yaşamına, hatta daha da geriye, geç neolotik çağdaki ilk yerleşim dönemlerine kadar ışık tutuyor. Metropolis Antik Kenti Kazı Başkanı Dokuz Eylül Üniversitesi’nden Prof. Dr. Serdar Aybek antik kente ilk adım attığında 19 yaşında bir arkeoloji öğrencisiymiş.
O günden bugüne, birbirinden değerli ekibiyle birlikte Metropolis’le gönül bağı kurmuşlar. Şimdi de Sabancı Vakfı’nın desteğiyle arkeolog Nezih Başgelen’in danışmanlığında Metropolis’in tarihini her ayrıntısıyla literatüre geçiren, meraklısına ise müthiş bir okuma ve öğrenme keyfi yaşatacak kitaba imza atıyorlar. Tam 30 bölüm, 444 sayfa.
‘Metropolis. Kent, Yaşam, İnsan’ isimli kalın ve büyük kitap, Sabancı Vakfı’nın Cumhuriyet’in 100. yılına bir armağanı niteliğinde. Vakfın Metropolis’e olan desteği ise seneye 30. yılını dolduracak. 1994 yılında Sabancı Topluluğu olarak başlayan katkılar, 2003 yılından bu yana Sabancı Vakfı’nın önderliğinde devam ediyor. Türkiye’de devlet haricinde bir kazıya verilen en uzun süreli ve en büyük destek.
Metropolis’i 7 Kasım’da bir basın grubu ve Sabancı Vakfı Genel Müdürü Nevgül Bilsel Safkan’la birlikte gezdik. Kazı başkanı Aybek, hâlâ ilk günkü gibi heyecanla keşfedilen kalıntılar hakkında bilgi verdi. Kentin en etkileyici yanlarından biri, toprağın altından çıkarılan bazı kalıntıların ilk günkü haliyle bulunması. Buna dev bir hamam kompleksi ve zeminlerdeki birbirinden güzel mozaikler de dahil... Ayrıca o zamandan kalan yazılı belgeler, bardaklar, çömlekler hatta 2 bin yıllık yazılı belge de görülesi. Kitapta tüm bunlar fotoğraflarıyla ve canlandırma resimleriyle birlikte, yalın, anlaşılır bir dilde anlatılıyor. Metropolis’in yönetimi, mimarlığı, planlaması, inşa sistemleri, kültürü, sanatı, ticaret hayatı ve günlük yaşamdan parçalar ayrı ayrı bölümlere ayrılmış. Özetle tam bir kaynak kitap niteliği taşıyor.
Eskişehir ve Tekirdağ belediye başkanlarının ismi neden açıklanmıyor...
CHP’Lİ BÜYÜKŞEHİRLERDE SON DURUM
YEREL seçim takviminin belli olması ile birlikte büyükşehir belediye başkan adaylarının belirlenmesinde son düzlüğe gelindi.
CHP’nin elinde bulundurduğu Aydın, Eskişehir, İzmir, Antalya, Mersin, Adana, Muğla ve Tekirdağ büyükşehir adayları merakla bekleniyor. Eskişehir ve Tekirdağ gibi başarılı iki belediye başkanının isimlerinin (Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen ve Kadir Albayrak) açıklanmaması dikkat çekiyor.
Aydın’da Özlem Çerçioğlu, İzmir’de Abdül Batur, Antalya’da Ümit Uysal, Mersin’de Vahap Seçer, Eskişehir’de Yılmaz Büyükerşen, Adana’da Zeydan Karalar isimleri ön plana çıkıyor. İzmir Belediye Başkan Tunç Soyer’in ‘haksızlığa’ uğraması halinde tepki göstereceği belirtiliyor. Muğla’da ise sürpriz bir ismin aday gösterileceği kulislerde dillendiriliyor. Muğla’da turizmin kalbi olan Bodrum’da Ahmet Aras ile devam edilmesi beklenirken Marmaris’in belediye başkanın değişmesine kesin gözü ile bakılıyor.
MESAJ PANOSU
- CHP’de aday adayları öyle kolaycı ki, seçilmesi çantada keklik yerlerde 50-60 aday var, zor yerler için adaylığa soyunan yok. Neden Altındağ, Mamak veya Sincan için aday değilsin diyen yok!
Paylaş