Paylaş
Adalet Komisyonu’ndaki görüşmelerine devam edilen Basın Kanunu ve bazı kanunlarda değişiklik içeren kanun teklifi tepki yarattı. MHP’li Av. Feti Yıldız’ın, basın kartlarının gazetecilere mahsus olmadığını belirterek basın kartının gazetecilik yapanların dışındakilere de verilmesi gerektiğini öne sürmesi de dikkat çekti.
Basın kartını keyfe göre tanımlama çabası bilgisizlikten değilse gazeteciliğe, basın özgürlüğüne duyulan ‘hasımlıktandır’ diye cevap veren ÇGD, daha sonra şu görüşlerini kamuoyuna yansıttı:
“Kamu kurum ve kuruluşlarında çalışanlara amirlerinin keyfine göre basın kartı sağlama yolunu açanların, doğrudan gazetecilikle ilgili olduğu tartışmasız basın kartını niteliksizleştirme, kullanışlı hale getirme, ‘makul ve makbul’ gazetecilik yaratma amaçlarına karşı, halkın haber alma ve olma hakkının yolunda, görünen gerçekliğin sözcüsü ve güç odaklarını denetleme bilinciyle yapılan gazeteciliği savunmaya devam edeceğiz.”
GÜNÜN SÖZÜ
“Güzel sözler sıcak demir gibidir; vaktinde söylenmezse soğur, taş gibi olur.” Cengiz AYTMATOV
İmamoğlu’nun vekil ataması İBB Meclisi’nde gerginliğe neden oldu
ATAMA, İTTİFAKLARI KARIŞTIRDI
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, şehir dışında olması sebebi ile teamüllere aykırı olarak vekâletini İYİ Partili Meclis üyesi Akın Gürkan’a verdi ya... Konu dün İBB Meclisi’nde tartışıldı. AKP İBB Grup Sözcüsü Murat Türkyılmaz, bundan sonra soru önergelerini İmamoğlu yerine Akın Bey’in cevaplamasını isteyen bir konuşma yaptı. Daha sonra AKP Meclis üyesi Yavuz Selim Tuncer, “Demek CHP Grubu’nda bu kalibrede bir üye yok ki, İmamoğlu İYİ Partili üye atadı. İyi ki CHP Grubu üyesi değiliz, böyle bir zulüm yaşamadık” dedi.
CHP Grup Sözcüsü Tarık Balyalı, Yavuz Selim Tuncer’e sert şekilde “Sen CHP’li üyelerin kalibresini tartışamazsın” dedi. İYİ Partili İbrahim Özkan da “Bizim ittifakta çatlak yaratamazsınız” diye çıkıştı, partilerinin seçimde 1. parti olacağını savundu.
İBB Meclis üyesi Mehmet Ali Tüy’ün, sosyal medya hesabında yaptığı paylaşımda, “İmamoğlu’nun İBB ve iştiraklerinin kapısını İyi Parti’ye sonuna kadar açması yetmemiş olmalı ki CHP Grubu’nu pas geçerek İYİ Partili bir üyeye vekâlet verdi. Oysaki CHP’den sonra sizi (İmamoğlu’nu) oraya taşıyan HDP’dir” demesi karşısında CHP’lilerin ‘şaşkınlığı’ dikkat çekti.
Sonuçta, İmamoğlu’nun ataması beklenmedik bir tablonun ortaya çıkmasına ve değişik yorumlara neden oldu. İmamoğlu’nun daha önceki vekili Hüseyin Aksu’nun makamını kaybettiği ileri sürülse de Hüseyin Aksu’nun İstanbul İl Başkanlığı için kulis yaptığı ortaya çıktı. Bizi bir üye arayıp “Aksu, makam odasını boşaltıp makam aracını iade etti mi?” diye sordu. Biz de bu sorunun muhatabının İmamoğlu olduğunu söyledik.
Başsavcılık, Kaftancıoğlu’nun üyeliğini düşürebilir mi?
İLGİNÇ HUKUKİ YORUMLAR
YARGITAY Cumhuriyet Başsavcılığı’na, Siyasi Partiler Yasası uyarınca, parti sicillerini tutmak görevi de verilmiştir. Bu görevin kapsamı yasada gösterilmiştir.
Parti sicillerine konulacak bilgi ve belgeler üzerinde Başsavcılığın karar merci gibi hareket etmesi, işlem yapması yetkisi bulunmamaktadır.
Yasa’nın 8, 102/son ve 14/son maddesi hükümlerinden, Başsavcılığın sicilde terkin yetkisi olmadığı da açıkça görülmektedir.
Sicile konulan bilgilerde hukuka aykırılıklar var ise, bu durumda Başsavcılığın ilgili partiye ihtar istemiyle Anayasa Mahkemesi’ne başvurması gerekmektedir.
Geçmişte, Anayasa Mahkemesi’nin vereceği ihtar kararının yaptırımı var iken, Anayasa Mahkemesi bu yaptırımı Anayasa’ya aykırı bularak iptal etmiş, bu aşamadan sonra bir düzenleme yapılmamış, yasada boşluk ortaya çıkmıştır.
Erdoğan konusunda 2001 yılında yaşanan aynı konudaki hukuka aykırılıkta, Erdoğan’ın parti kurucu üyeliği ve kurucu genel başkanlığı, Başsavcılık tarafından düşürülmemiş, konu Anayasa Mahkemesi’ne taşınmış ve Anayasa Mahkemesi de yerinde olarak, bu konuda Başsavcılık görevlidir, ben görevli değilim demeden ve dosyayı iade etmeden, kendini görevli görerek, 2001/8 sayılı ihtar kararını vermiş idi.(Kanadoğlu) Aksi halde bugünkü uygulama yerinde olsa o zaman Başsavcılık konuyu AYM’ye taşımadan, Erdoğan’ın kurucu üyeliğini ve kurucu genel başkanlığını düşürme yoluna giderdi.
Kurucu üyelik ile üyelik arasında hukuken fark bulunmuyor.
Başsavcılığın sicil tutma işlemi, yargısal değil, idari işlem. Bu işlemin yokluğunun tespiti yoluyla idare mahkemesine iptal davası açılması mümkün. Ö. F. EMİNAĞOĞLU
BİLİYOR MUSUNUZ?
BİRLEŞİK Kamu-İş Başkanı Mehmet Balık’ın “Mayıs ayı enflasyon oranı aylık bazda yüzde 9.2, beş aylık bazda yüzde 65.6, yıllık bazda ise yüzde 159.6 oranı ile üç haneli rakamlardadır, çalışanlara, emeklilere ve asgari ücretlilere gerçek enflasyon oranında zam yapılması zorunluluktur” açıklamasını yaptığını...
MESAJ PANOSU
Tekirdağ’a üvey evlat muamelesi
TEKİRDAĞ Milletvekili Dr. Candan Yüceer, birçok ilde şehir hastaneleri yollarının Sağlık Bakanlığı ile KGK arasında yapılan protokollerle yapıldığını belirterek, Tekirdağ’da ise sorumluluğun CHP’li Büyükşehir Belediyesi’ne bırakılmasını eleştirdi ve “Bu yapılan çifte standarttır, ayrımcılıktır! Neden Tekirdağ’a üvey evlat muamelesi yapıyorsunuz?” dedi.
Paylaş