Yazık bu CHP’ye

Ev sahipliğini Sarıyer Belediyesi’nin yaptığı toplantıyı kısa adı SODEM olan Sosyal Demokrat Belediyeler Derneği düzenliyordu.

SODEM’in ne olduğu, ne iş yaptığını bir masanın üzerine konulan kitapçıktan öğrendik ki, bu dernek CHP’li belediyelere ödüller dağıtıyor.

Geçen dönem başkanlığını Selami Öztürk yapıyordu ancak şimdiki başkanı Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer...

Toplantıyı izleyen turizmgazetesi.com’dan Fehmi Köfteoğlu gözlemlerini şöyle anlatıyor:

“Adına bakıldığında toplantı kendilerine ‘sosyal demokrat’ diyen CHP’li belediyelerin toplantısıydı. Ama toplantıda CHP’li belediyeler çok azdı. CHP’nin Türkiye genelinde 5 büyükşehir, 7 il, 174 ilçe belediyesi var. Yalnız bu kadar değil. Toplantı başından ‘falso’larla başladı. Açılış konuşmalarından sonra basının dışarı çıkması istendi.

Oysa toplantıda basının izlemesinde sakınca olacak, basına yansıması istenmeyen bir şey yoktu. Falsolar, ‘yalapşaplıklar’ ile devam etti. İstanbul’daki 14 belediye başkanı niye birlikte olmazlar? (Özellikle Murat Hazinedar (Beşiktaş), Bülent Kerimoğlu (Bakırköy) partilerinin toplantısında niye görünmezler?... Her iş Kılıçdaroğlu’nu karşılamakla bitmiyor. Özellikle Hazinedar, dostlarıyla buluşmak üzere Batum’a mı gitmişti, yoksa Balmumcu’da kale gibi yaptırmakta olduğu Boğaz’a nazır villasının inşaatını mı denetlemeye gitmişti?

Zaten o kendisini CHP’li olarak görmüyor galiba. Bu toplantı kapsamında düzenlenen panele konuşmacı olarak çağrılanlar arasında TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy da vardı ama gelmedi; Elazığ’a gitmişti. Ulusoy bir dönem CHP İl Başkanlığı’na ve Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na aday olarak düşünülmedi mi?

KILIÇDAROĞLU TAVIRLI OLMALI

Kılıçdaroğlu’nun gerek toplantının ilk bölümünün sonunda yaptığı kısa değerlendirme gerekse toplantıdan sonra düzenlediği basın toplantısında söyledikleri ile toplantını açılışından panelde yapılan konuşmalara kadar herkesi dikkatle dinlediği anlaşılıyor. Bunu da konuşmalardan aldığı notlardan anlamak mümkündü. Keşke CHP’li belediyeler de genel başkanları kadar o toplantıya ilgi gösterseydi. Kılıçdaroğlu bazı belediye başkanlarına karşı tavırlı olmalı. Sonuç olarak 14 yıldır tek başına iktidar olan AKP’nin, her gün bir yenisi ile karşılaştığımız, her biri turizme darbe vuran uygulamaları yanında bir de ideolojisine uygun sektöre yönelik gizli ajandası olduğu da biliniyor. Peki seçimlerde en yüksek oyu turizm bölgelerinden alan CHP ne yapıyor? Kimse biz iktidar değiliz ki bahanesine sığınmasın.

BÜYÜKÇEKMECE’DE ALBATROS UÇTU

İSTANBUL’da oturanların, kim ne derse desin, İstanbul’u sevmedikleri çok açık. Çünkü yağma düzeni alabildiğine sürüyor. Zaten İstanbul’u siyasetçilerin mahvettiği ortada; dolayısıyla AKP ve CHP meclis grubunu eleştirmek en doğrusu... Eskiden aralarında rekabet vardı; şimdi dosya üzerinde ‘pazarlık’ yapıyorlar. İki dosya sana, bir dosya da bana... Adını ‘Kanlı Cuma’ koyduğumuz çok ağır eleştiriler yaptık bu köşede... Araya hafta sonu girdiği için ‘rant dosyaları’ genellikle cuma günü getirilir ve çıkar. Son iki yılda bu uygulamanın daha da arttığını vurgulamak gerekiyor.

Parsel bazında plan değişikliklerinden başlayarak yeşil alan, donatı alanları, eğitim tesisleri alanları, kamu arsaları, İSKİ su havzalarının yağması, İBB’de ve ilçe belediyelerinin gündeminden hiç düşmüyor. Yani her yönden ‘Büyükşehir çalışıyor’.

Bu yaza girilirken AKP’de pek beklenmeyen bir durum oldu. AKP’nin iki yıldır meclis grup başkanlığını yürüten Abubekir Taşyürek (Arnavutköy) ve yönetim kurulundan 7 kişi ‘değiştiriliverdi’; eskilerden iki üye kaldı. İmar Komisyonu üyesi Timur Soysal ve Oktay Birinci yeniden seçtirilmediler. Neden mi? Parsel bazında şehir menfaatine aykırı değişikliklere karşı geldikleri için... Soysal ve Birinci gönderilirken, ‘komisyon’ bir şekilde rahatlatıldı, engellerin önü açıldı. Bunun sonucunda iki aydır meclise ranta dayalı hassas projeler gelmeye başladı.

Dün gazetelerde yer alan Büyükçekmece’deki Albatros projesi çok ses getirecek gibi görünüyor. Uzun süredir pusuda ‘yatırılan’ 50 dönümlük proje, plan değişikliği ile İBB meclisine geldi.

Albatros, İstanbul’un önemli sayfiye yörelerinden biri... Bunun 32 dönümü, GS’lı Hasan Akgün’ün belediye başkanı olduğu Büyükçekmece Belediyesi’nin, geri kalanı da BJK Kulübü eski başkanı Serdar Bilgili’nin tapusunda görünüyor. Bu proje geçen yıl Meclis’e sevk edilmiş, ancak oybirliğiyle reddedilmişti. Bu süreçte, bölge halkı eylemler yapmış, buna eski ve yeni CHP’li milletvekilleri de katılmıştı; Dr. Ali Şeker, Melda Onur, Kadir Ögüt, İlhan Cihaner burasının imara açılmamasını, yeşil alan (park) olarak kalmasını istediler; bunun karşılığında ‘gaz’ yediler. Ne yazık ki proje ikinci hamlede İBB meclisinden geçti. Plan değişikliği notlarına otel rezidans ve alışveriş merkezi eklenmişti. İki parti de anlaşmıştı; tasarı oybirliğiyle geçecekti. CHP Grubu da oybirliği ile plana ‘evet’ dedi. CHP’li üyeler Hüseyin Sağ, Esin Hacıalioğlu ve Ferhat Epözdemir ‘hayır’ oyu verdiler.

AKP kulislerinde Kadir Topbaş’ın başdanışmanı, eski İmar Komisyonu Başkanı Sefer Kocabaş’ın Büyükçekmece İlçe Başkanı’nı arayarak “Bu dosya oybirliği ile geçecek” diye talimat verdiği doğru mudur?

İBB meclisinde Albatros planları görüşülürken Meclis tarihinde bir ilk yaşandı AK Parti Grup Başkanvekili Temel Başalan, Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün ile daha önce görüştüklerini, CHP ile ortak hareket ederek talebin oybirliği ile geçmesi konusunda istişarede bulunduklarını söyledi. CHP Grubu’na dönen Başalan, “Toplantı öncesinde bu raporun oybirliği ile kabul edilmesi yönünde gruplar anlaşmıştı. Şimdi neden karşı çıkılıyor, reddediliyor? Hani oybirliği ile sözü vermiştiniz” derken, açıklama istemesi hayli ilginçti. CHP Grup sözcüsü Tonguç Çoban “Bu dosyaya evet oyu vermemiz konusunda grup kararımız var. Hiçbir itilaf yoktur. Ret oyu veren üyelerin kendi takdiridir” diyerek yanıt verdi.

Yani iş kapandı mı şimdi? Bundan sonra ne olacak biliyor musunuz? Bu isimlerin partiden ‘ihracı’ için bazı işgüzarlar harekete geçecekler. CHP’de kimse de bunu sorgulamayacak. İmam Bakır Üküş’ün dediği gibi “Yerel diktatörler bildiklerini yapacaklar”.

Genel Merkez’den kimse de bunları denetlemeyecek değil mi?

Albatros, Albatrosgiller familyasını oluşturan kuş türlerine verilen addır. Açık deniz kuşudur; suda uyur ve beslenirler. Kanatları hariç vücutları beyazdır. Kanat uzunluğu 4 metreyi bulabilir.

MESAJ PANOSU

“(Hakkındaki ‘Erduran tarafını seçmiş’ görünüyor yazısı üzerine) Bu kadın bana Tayyipçi diyor. Peki gerçek ne? Kimin tarafındayım. Kimsenin! Ben ‘tarafta’ değil, kendi bağımsız yolumdayım. Herkese ‘tuhaf’ görünmem de ondan. ‘Tayyipçiliğe’ gelince... Cumhurbaşkanımızı İBB Başkanı iken tanıdım. Yalnız söylediklerine değil, tutumuna baktım. İddia edildiği gibi diktatör ruhlu falan olmadığını gördüm. Çok yazdım. Zaten istese de ‘Hitler’ olamaz. Çünkü ordunun yüzde yüz desteğini sağlamadan diktatörlük kurulmaz.”
Refik ERDURAN - ‘Yeni Birlik’