ÇANKAYA Kaymakamlığı İlçe Nüfus Mudürlüğü, gazetesi Baki Şehirlioğlu’na bir yazı yazarak annesi Sıdıka Şehirlioğlu’nun (92) nüfus kayıtlarında sağ gözüktüğünü, ölü olmadığı konusunda tereddüde düşüldüğünü belirtiyor.
Anne Şehirlioğlu’nun nüfus idaresine başvurarak “Adı geçen sağ değil ise ölümünün nüfus kayıtlarına düşebilmesi için ölümünü gösterir bir belge veya ölüm olayını bilen iki tanık belirleyerek en kısa zamanda yazımız ile birlikte Müdürlüğümüze müracatınızı arz ederim.”
Baki Şehirlioğlu, annesinin bunun üzerine Çankaya Nüfus Müdürlüğü’ne şöyle bir dilekçe gönderdiğini bildiriyor: “Tunalı Hilmi Caddesi’nde oturuyorum. Oğlum Baki Şehirlioğlu’na gönderdiğiniz 26.01.2011 tarih ve B050NÜV4063800-1231-117/90981 sayılı yazıdan hakkımda sağ olup olmadığıma ilişkin kovuşturma yaptığınızı öğrendim. Evet Devlet ‘baba’ olsa da onun hizmetlerini yürüten siz kamu görevlileri bana ve benim gibi yaşlılara göre genç insanlarsınız. Bu nedenle 92 yaşındaki bir insanın yaşamak için çaba harcamasına şaşırmakta haklı olabilirsiniz. Ama ömürlere sınırı biz değil Yüce Tanrı koyuyor. Onun çizdiği çerçeve içinde ömrümü size verdiğim kovuşturma gibi zahmetlere rağmen maalesef yaşamaya devam ediyorum. Akıl sağlığım yerinde. Ancak ben yaştakilerde görülen bedensel zorluklar yaşıyorum. Yürüme zorluğu çekiyorum. Bu yüzden evimden çıkamıyorum. Varlığımı kanıtlamak için Daire’nizde ispat-ı vücutta bulunmam mümkün değil. Yazınızdan yaşamakta olmamı suçmuş gibi algıladım. Bu algılama biçimim doğruysa hukukun bir evrensel kuralına sığınmak istiyorum: ‘Müdde-i iddiasını ispatla mükelleftir’. Yani ben yaşamakta olduğumu değil, siz öldüğümü kanıtlamakla yükümlüsünüz. Bu yükümlülüğü yerine getirmek zahmetli olacaksa kolay bir çözüm yolu var. Ben engellerim nedeniyle evden çıkamadığım için, siz bana buyurun bir acı kahvemi için, yaşadığıma tanıklık edin.
ÖLDÜĞÜMÜ KANITLAYACAKSINIZ
Benim bedensel sizin bürokratik engelleriniz böyle basit bir çözüme olanak vermiyorsa çare yok, öldüğümü siz kanıtlayacaksınız. Oğlum Baki Şehirlioğlu’na gönderdiğiniz yazının bir benzerini mahalle karakoluna göndererek çalışmalarına başlayabilirsiniz sanıyorum. Yazınız bende karmaşık duygulara yol açtı. İlkin Anayasa’nın 61. maddesi uyarınca koruma altında bulunduğumu sanıyordum. Yanılmışım korunmuyor, kovuşturuluyormuşum. Bu beni üzdü. Ama 92 yıllık ömrümün bana öğrettiği bir şey var. Her işte bir ‘hayır’’ vardır. Bu açıdan yazınız bana moral verdi. Artık vakit tamam olunca arkamdan; “Bir garip ölmüş diyeler Üç günden sonra duyalar Soğuk su ile yuyalar Şöyle garip bencileyin” denilmeyeceğini de ahir ömrümde sayenizde öğrendim. Artık bunu da biliyorum; Devletimin gözü üstümde, ölümümü gözlüyor. Bu vesileyle yazınızın gereğini elinizdeki geniş olanaklarla sizin yerine getirmenizi arz ederim. Sıdıka ŞEHİRLİOĞLU- 212836659624 kimlik nolu TC vatandaşı
KISA... KISA...
UNESCO Türkiye Milli Komisyonu ve Ankara Üniversitesi Rektörlüğü, Türkiye Felsefe Kurumu’nun düzenledikleri ‘Hasan Âli Yücel’in Eğitim, Kültür ve Bilim Dünyamıza Katkıları’nın konuşulacağı panel 25 Şubat Cuma 14.30’da Ankara Üniversitesi Rektörlüğü 100. Yıl Salonu’nda yapılacak.