Paylaş
AKP hükümetini “şans hükümeti, gayri milli bir hükümet” olarak nitelendiriyor.
Türkiye nasıl? “Kendi menfaatlerini koruyamayan bir ülke konumundayız.”
Yıllar sonra karşılaşılırsa kendisine “hayali ihracat” olayını sormamak olmaz.
“Bir siyasi kavganın sonucu, 17 yıl süre ile yargılandım. Ben demonte mobilya ihracatını 1974-75’lerde yaptım, iki yıl sonra dava açıldı; Demirel’in MC iktidarında... 1971 ve 1980 darbelerini geçirdim. 2.5 yıl hapis yattım. Mahkeme 6 karar verdi, Yargıtay hepsini de bozdu. Dava 1989’da sonuçlandı; sonunda Yargıtay ceza verilmesine gerek görmedi. Yani açılan davanın kamu adına bir yararı olmadığına karar verdi.
1970’li yılların en skandal olayı buydu. Bugün “masumum” dese de o günlerde ortalıkta dolaşan belgeler başka şey söylüyordu.
“Bu olay, bir gümrük memurunun ihraç ettiğim malın vallahi sunta değil demesiyle başlatıldı. 17 yıl süre içinde hayatım Kdz. Ereğli, Zonguldak ve Ankara arasında geçti. Hedef amcamdı (Demirel), AP hükümetiydi.”
YAHYA DEMİREL KİTABI
Bu hayali ihracattan ne kadar teşvik aldı Yahya Demirel?
“O günkü para ile 17 milyon lira (dolar 30-40 lira olabilir) vergi iadesi almakla suçlandım. Yargılanmam sürerken bu parayı geri ödedik. Bir şey söyleyeyim mi? Ben bu süreci avukatlarıma kitaplaştırıyorum. Bütün belge ve bilgiler yer alacak; dört ay sonra tamamlanır sanırım.
Yahya Demirel bir de “vatandaşlıktan ihraç öyküsünü” anlatıyor. “Açtığım dava sonucunda Behice Boran ve TÖB-DER Başkanı Gültekin Gazioğlu ve ben tekrar Türk vatandaşlığına döndük. Bunun ilginç bir öyküsü vardır. 12 Eylül’de vatandaşlıktan çıkarma kararına karşı önce Milli Güvenlik Kurulu’na karşı dava açtım, ancak mahkeme reddetti. MGK, bu hükmü daha sonra Anayasa’ya bu hükmü koydu. Ancak Anayasa’nın bir başka maddesinde ise ‘Vatandaşlıktan çıkarma ile ilgili karar ve işlemlere karşı yargı yolu kapatılamaz’ hükmü yer alıyordu. Bu cümleye dayanarak davayı kazandım ve Türk vatandaşlığına döndüm. Daha sonra 1985’te nüfus cüzdanım, beni vatandaşlıktan atan Kenan Evren imzasıyla geri verildi.”
Yahya Demirel siyaseti ve ekonomiyi yakından izliyor. AKP’nin birçok siyasetçisini yakından tanıyor, onlar için ilginç şeyler anlatıyor:
“Mali müşavir Kemal Unakatın, Albarakacı Ahmet Ertürk, hayali ihracat organizatörü Orhan Aslıtürk ve Muhammet Ciğer’in bir dönem arkadaş olduklarını ve ihracat işlerinde birlikte çalıştıklarını” söylüyor. Bir şey daha söylüyor:
“Unakıtan’ı biliyorsunuz, bakanken kendi kendini affettirdi.”
Kendisinin “hayali ihracatçı” olmadığını yargı kararlarına dayanarak ısrarla savunuyor. Ankara’da oturuyor; ne iş yaptığını tam söylemedi, bize “Bir şey yapmıyorum” dedi...
(Bu arada bir DP yöneticisi, Yahya Demirel’e dönerek, “Bilindiği gibi iktidar Galataport’u yeniden ihaleye çıkaracak... Geçenlerde Ofer İstanbul’a gelmiş, hukuki bakımdan bir ‘sakatlık’ çıkabilir, sütten ağzım yandı diye ihaleye katılmayı düşünmüyormuş” demiş. Demirel “Bana niye söylüyorsun, AKP’lilere söyle” diye ilgilenmiyor bu bilgiyle.)
GÜNÜN SÖZÜ
(AKP ve anayasa değişiklikleri için) “Basit rötuşlarla meseleler çözülmez. Bir şeyler yapmak istiyorlar ama kendileri de ne yapacaklarını bilemiyorlar.” (Necmettin Erbakan)
‘Hile’nin organizasyonu Amerika’dan mı yapılır
2007 seçimlerinde bilgisayar hilesi yapıldığı konusunda ta o zamandan beri güçlü şüphem var. Ve hilenin ABD kaynaklı imkânlarla yapıldığı kanısındayım. Tabii kanıtlamak, şimdilik imkânsız. Fakat onun da zamanı gelecek (ve inşallah ben de görürüm). 2009 seçimleri kanımca daha güvenilir geçti. Çünkü muhalefet daha uyanık davrandı. Yalçın Bayer bugünkü köşesinde konuyu yeniden gündeme taşıyor (aşağıda veriyorum). Gelecek seçimlerde lütfen hepimiz (özellikle tabii anamuhalefet CHP) daha çok uyanık olalım. Neredeyse CIA’yı bile ‘hack’leyebilecek canavar gibi gençler var bu memlekette. Ümit ederim en azından CHP onlardan yararlanmaya başlamıştır. Değilse bile, birileri lütfen bu ‘uyuyan’ gücü uyandırsın. Veya en azından içimizin rahat etmesi için bizleri aydınlatsınlar!
Nuri AKKAŞ
Biliyor musunuz
İSTANBUL 5. İdare Mahkemesi’nin tayin ettiği bilirkişiler Prof. Hüseyin Cengiz, Yrd. Doç. M. Lütfü Yazıcıoğlu, Doç. Yiğit Evren’in ‘bir kısmı uçuş koridorunda yer aldığı dere yatağında olduğu, pasif yeşil olarak korunması’ gerektiği ve böylece plan değişikliğinin kamu yararına olmadığı yolundaki görüşüne mahkeme uyararak yürütmeyi durdurma kararı verdiğini, üst mahkemeye yapılan itiraza karşın yürütmeyi durdurma kararının kaldırıldığını, 5. İdare’nin de bu karara uyduğunu (Not: 191 milyon dolarlık ihaleye giren olmadı)... ? BÜYÜKŞEHİR Belediyesi PERPA ile yaptıkları açıklamada ‘Yapılan imar uygulaması ile ilgili olarak A Blok bağımsız bölüm maliklerinden biri tarafından İBB ve Şişli belediyeleri aleyhine açılan plan iptali davası 9.10.2009 tarihinde İstanbul 7. İdare Mahkemesi’nce reddedilmiştir. Dolayısı ile PERPA A Blok maliklerinin gazete ilanı ile ‘hak kaybına uğradıkları’ iddiasında bulunmalarının dayanağı bulunmamaktadır. Mülkiyet durumu, sözleşme ve plan hükümleri çok açıktır” denildiğini...
Mesaj panosu
- DİYANET İşleri Kanunu’nun değiştirilmesi öngören yasa taslağında, din murakıplığının kaldırılmak istemesi, camilerin kontrolsüz ve denetimsiz kalması, ‘sistemi tehdit’e açık hale getirmek demektir. Çeşitli cemaat ve tarikatların yuvası olur buraları. Azerbeycan’da bu yapıldı; camiler kapatıldı. Aman dikkat.
- KÜRŞAD Tüzmen, AKP Başkan Yardımcılığı görevini Ömer Çelik’e devrederken ağlayamadığı için mi bu kadar çok güldü?
Dursun YASTIMAN / Gazeteci-İZMİR
Paylaş