‘‘ANAP'lı başkana kıyak’’
Gazetede üç fotograf da yer alıyor; altlarında
‘‘Burası Adana’’,
‘‘Burası İçel’’ ve
‘‘Burası Kastamonu’’ diye yazıyor.
Başa dönelim:
DSİ, Kastamonu Köprübaşı Barajı yapım ihalesi açılır. İlan yoluyla yapılan 96 trilyon keşif tutarındaki ihaleye 82 firma teklif verir.
İhaleyi, 11.12.2001 tarihinde
Özışık-Şal-Akeli İnşaat firmalarından oluşan konsorsiyumun % 53.67 kırımla kazandığı açıklanır.
ŞAL İnşaat'ın sahibi kimdir?
Şahin Kalo... ANAP delegesidir. (
Adana'daki Milli Mensucat arsasının
Emlakbank tarafından satışında köşemizde, ANAP Adana Milletvekili
M.Ali Bilici'nin kardeşi ile birlikte konuk olmuşlardı.)
AKELİ İnşaat'ın sahibi kimdir?
Süleyman Aktan... DSİ'nde mühendis olarak çalışırken 1990'da ayrılmış, müteahhitliğe başlamıştır. 4.8.2002'deki ANAP Büyük Kongresi'nde
Lütfullah Kayalar'ı desteklediği için görevden alınan
Nihat Köksal'ın yerine atanmıştır.
Yüreğir'de altyapı ve içme suyu ihalelerini üstlenmiştir.
Peki ANAP İçel İl Başkanı
Aktan nerede oturur?
Aslen
Mersin'in
Bozyazı İlçesi'nin
Aydıncık Beldesi'ndendir. İkametgáhı,
Adana'dır; Kurtuluş Mahallesi, Camkıran Apartmanı'nda oturur. Her gün
Mersin'e gidip gelerek il başkanlığı görevini yürütür. Gazete ilginç resimaltı yazılarıyla müteahhit-il başkanı
Aktan'ı anlatmaktadır.
Yüklenici
Özışık, Enerji Bakanı
Zeki Çakan'ın seçim bölgesi
Bartın'lı bir firmadır.
YETERLİLİK PUANI
Sakın bununla
Çakan'ın, hemşerisini kolladığı anlamı çıkmasın. Rekabet tüm koşullarıyla gerçekleşmiş,
Özışık rekor bir kırımla ihaleyi almıştır. Bakanlığı dönemindeki ihaleleri davet usulüyle yapıp % 10-15 kırımla verdirten ve
'yüksek kırıma karşıyım' diyen
Koray Aydın'ın kulakları çınlasın.
İhalenin aralık ayında yapılması, 18 gün sonra da 2002'de ihale keşif bedelinin olagan şekilde yaklaşık 160 trilyona çıktığı da unutulmasın.
Asıl soru şudur: 100 yeterlilik puanıyla ihaleyi kazanan
Özışık'ın doğru beyanda bulunup bulunmadığı. Çünkü bize telefon eden bir müteahhit, ‘‘Bu firma, son 5 yıl içinde
Karayolları'ndan aldığı bir işi başkasına devir ettiğine göre
DSİ'ye verdiği beyanda kendisini nasıl 100 puanlı olarak beyan etmiştir? DSİ'yi yanıltmış mıdır?’’ diye soruyor.
İhalelerde değişen bir şey yok. Bakınız gözlerden neler kaçıyor.
DSİ'nin bir kontrol mühendisi yarın ‘‘Burada kaya çıktı’’ derse siz bu barajın kaça mal olduğunu düşünün artık.
AB'nin dikte ettiği
Devlet İhale Yasası çıksa ne olur, çıkmasa ne olur?
‘Müzevir Müzeyyen’ oyunu yemedi
‘MAHALLENİN Muhtarları’ dizisinde
'Müzevir Müzeyyen' rolünün sevilen sanatçısı
Sevil Üstekin (Barutçuoğlu), ‘‘Ben de hırsız diye bağırmak istiyorum’’ dedikten sonra başına gelenleri anlatıyor:
‘‘Demirbank'ta param vardı. Bazı hesaplar, el konulduktan sonra müşterilerin haberi olmadan bir başka el konulan bankaya,
Bayındır'a aktarıldı. Daha sonra zamanı geldiğinde bir talimatla hesapların,
Demirbank'ı satın alan
HSBC'nin Kozyatağı Şubesi'ne devri için talimat göndermem istendi; verdim. Ancak gelen hesapta bir tesadüf sonucu paramın 1 milyar eksik olduğunu gördüm. Araştırınca 1 milyarıma
Bayındırbank'ın Kazasker Şubesi'nde 16 gün vade ile hesap açtırıldığını öğrendim. Kazasker Şubesi'nde Yasemin Hanım'a ‘‘Bunu bana haber vermeden nasıl yaparsınız?’’ diye sordum. ‘‘İşlerimiz çok yoğun,
Demirbank'ta oturup paranızı kontrol etseydiniz’’ gibi bir ifade kullandı. ‘‘Ben mecbur değilim, paramı derhal
Kozyatağı'na gönderin’’ dedim. Benim çıkışım üzerine baktım,
EFT saat 14.00'ten sonra yapılmamasına karşın 16.30'da paramı, 2 milyon komisyon keserek gönderdiler. O kadar işleri çok ise, bu işgüzarlığı neden yapıyorlar?
HSCB Kozyatağı Şubesi yetkilileri, ‘‘Evet garip bir işlem’’ dediler. Böyle bir yanlışlık olur mu?
İzni olmadan kendisi gibi birçok kişinin parasına bu tür hesaplar açılmış olabileceğini duyuran
Barutçuoğlu, ‘‘Mudileri uyarıyorum, aman paralarını kontrol etsinler’’ diyor.
Görüyorsunuz aslında aydın ve hakkını sonuna kadar arayan bir sanatçı olan
Sevil Hanım, rolündeki yedi mahalle yerine şube şube dolaşmış, sonunda yapılan
'yanlışlığı' ortaya çıkartarak hakkını yedirmemiş. Keşke her vatandaş böyle yapsa.
Yazıklar olsun
RUSYA'dan aldığımız doğalgazın bedelini fındık fıstıkla mı, dolarla mı ödüyoruz?
Bir TV kanalında
Ekrem Pakdemirli, ‘‘Rusya'dan doğalgaz anlaşmasını yaptık ve dedik ki, biraz da devlet kazansın, belediyeler de kazansın, üstüne ilave edelim. Yani vur abalıya.’’
Sunucu şaşırıyor;
‘‘Nasıl yani vur abalıya, yani halkın sırtına mı?’’
Pakdemirli ‘‘Evet’’ diyor.
Okurumuz
Yılmaz Özay tepkisini şöyle aktarıyor:
‘‘İşte devlet bu zihniyetle idare ediliyor. Ekrana çıkanlar neredeyse ‘Bizi siz seçtiniz niye şikáyet ediyorsunuz' diyorlar. Yazıklar olsun onlara..’’
MESAJ
KÖŞENİZDE aylar önce yazarak uyardım: İstanbul Atatürk Havaalanı'nın girişindeki DHMİ (Devlet Hava Meydanları İşletmesi) yazısı öyle devasa şekilde mi kalacak? Atatürk mü büyük DHMİ mi? Her kurumun reklamı böyle mi yapılacak? O zaman yol yapan, asfalt döken Karayolları'nın TCK, demiryollarının geçtiği hatlarda TCDD adı bu şekilde mi yazılacak?
TÜRKİYE'de yaşanan ekonomik sıkıntılara rağmen Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş.'ye bağlı şeker fabrikalarında yaşanan saltanat hale devam edecek midir?
Özcan GÜNEŞ-ANKARA