'Ver Burhanettin'i, elini kolunu sallayarak git'

Eski Başkanvekili Özgür Sanal’ın yazılı ifadesinde kendisine “Ver Burhanettin’i, buradan elini kolunu sallayarak çık git” şeklinde baskı yapıldığı iddiası, davanın seyrini çarpıcı bir boyuta taşıdı.

15 Temmuz’da yaşanan hain darbe girişiminin ardından sayısız asker, polis ve bürokrat çeşitli suçlamalarla gözaltına alınmış, bir kısmı tutuklanırken bir kısmı serbest kalmıştı. Yaşanan süreç, memuriyetten ihraçlar ile devam etmişti. Devam eden operasyonlar iş dünyasına kaydırılırken, FETÖ suçlamasıyla ilgili Mersin Büyükşehir Belediyesi çalışanlarına yönelik davanın görüşülmesine başlandı.

Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkındaki Kanun’a muhalefet, silahlı terör örgütüne üye olma, 6415 SK’nın 4/1, TCK’nın 314/2, 53, 63 mad. ile mahkemeye sevk edilen eski Başkanvekili Mehmet Özgür Sanal’ın verdiği yazılı ifade davanın seyrini farklı bir boyuta taşıdı.

Davanın görüldüğü 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde eski Belediye Başkanvekili ve Meclis Üyesi Mehmet Özgür Sanal’ın yazılı ifadesinde kendisine yönelik baskı yapıldığını ve Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz ile ilgili “Ver Burhanettin’i, buradan elini kolunu sallayarak çık git” ifadeleri kullanıldığını ifade etmesi, davanın en dikkat çeken ayrıntısı olarak dosyalara yansıdı. Ortaya çıkan şaşırtıcı bilgiler akıllara Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “FETÖ ile mücadele çerçevesinde ihraç edilenleri kriptoların seçtiği, yanlış insanların gönderildiği söyleniyor...” iddiasına verdiği yanıtı getirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan “Şu var ki at izi, it izine karışmış vaziyette. ‘Ben bir şey atayım da nasılsa tutar’ diyenler var. Bazıları böyle yapıyor. Özellikle yazılı ve görsel medya dünyasında bu çok var. Bazen fırsat bulduğumda TV’leri izliyorum. Öyle yorumlar yapıyorlar ki suçladıkları o insanın bu işle hiç alakası yok. Ama o insana o yaftayı yapıştırıyor. Bu tür yanlışlıklardan uzak durmak lazım...” diyerek 15 Temmuz sonrasında yaşanan gelişmelere dair değerlendirmelerde bulunmuştu.

15 Temmuz’un hemen ardından MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin “Biz bu yaşananlara karşı siyasi iktidarın yanındayız” açıklaması girişimin başarısız sonuçlanmasında en etkili rollerden birini oynamış ve devam eden süreçte ise AKP iktidarı ile MHP cephesi ülke bekası konusunda fikir birliğine vararak yakınlaşma sağlamıştı. Ama Mersin Büyükşehir’e yönelik kumpaslarla ilgili akıllardaki soru işaretleri halen belirsizliğini koruyor.


DAVANIN SEYRİ
AKP ile MHP arasındaki yakınlığın başlamasıyla birlikte Mersin Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik kumpaslarla alakalı akıllardaki soru işareti halen belirsizliğini koruyor.

Mehmet Özgür Sanal, kendisine yönelik suçlamaların ardından çıkarıldığı mahkemece 10 Ağustos 2016 tarihinde tutuklanmış, ancak avukatının yaptığı itiraz neticesinde 10 Eylül 2016 tarihinde tahliye edilmişti.

Avukat İsa Gök ise haber ajanslarına konuyla ilgili yaptığı açıklamada, ne müvekkili Mehmet Özgür Sanal’ın ne de Sanal ailesinin herhangi bir ferdinin ne FETÖ ne başka bir gayrikanuni örgüt, oluşum veya yapılanma içerisinde yer almadığını ve alamayacağını belirterek, “Sanal Ailesi, İstiklal Madalyası sahibi, tümüyle ülkeye, millete, devlete bağlı bir ailedir” demişti.

Dava görüldüğü sırada Sanal’ın avukatı İsa Gök’ün “Burada hedef Burhanettin Kocamaz’dı” ifadeleri ve Sanal’ın yazılı ifadesinde belirttiği “Ver Burhanettin’i buradan elini kolunu sallayarak çık git” beyanının ardından, şimdi gözler davanın seyrinin ne tarafa döneceğine çevrildi.


'EVRİM'İ BİLMEYENE SAĞLIK NASIL ANLATILIR?
GAZETELERİMİZ Dünya Sağlık Örgütü yenilik ve araştırmadan sorumlu başkan yardımcısı Dr. Mari-Paule Kieny’nin insanlığın önündeki büyük tehlikelerden birinin grip yapan organizmaların mutasyona uğrayarak mücadele edilmesi mümkün olmayan yeni organizmalar ve dolayısıyla yeni ve ölümcül salgınlar yaratmaları ihtimali olduğunu bildirdiğini yazdı. Hemen ardından Sağlık Bakanımız Recep Akdağ bilinçsiz antibiyotik kullanımının mikroplarda mutasyon neticesi yeni türler yaratarak bu ilaçları etkisiz kıldığını, dolayısıyla antibiyotik kullanımına yeni kontroller getirileceğini söyledi. Antibiyotiğin Avrupa’da en bilinçsiz kullanımı ülkemizdeymiş.

Bu arada Milli Eğitim Bakanlığı yeni ilan ettiği müfredat programından evrim bahsini çıkardı. Şimdi, sevgili okuyucularımız, evrim kuramı bir sacayağından oluşur:

1) Darwin-Wallace doğal seçme kuramı.
2) Mendel genetiği.
3) De Vries mutasyonu.

Evrimi bilmeyen bir insana mutasyonu nasıl anlatacaksınız? Mutasyonu anlatamadığınız bir insana yukarıda alıntıladığım sağlık tehlikelerini nasıl izah edecek ve insanların korunmalarını sağlayacaksınız? Aldığı bu kararla, Milli Eğitim Bakanlığı gençlerimizin modern bilime ulaşmasını engellemekle kalmıyor, milletimizin sağlığını tehlikeye atıyor. Bu karardan behemehal vazgeçilmesini ümit ederim. Ümidim, bu yazdıklarımı dikkate alacaklarını düşündüğüm Sağlık Bakanımız Dr. Recep Akdağ Bey ve Başbakanımız Binali Yıldırım Bey’dir. / A. M. Celâl ŞENGÖR


BİLİYOR MUSUNUZ?
TEKİRDAĞ Büyükşehir Belediyesi tarafından 30 Ocak-1 Şubat tarihlerinde gerçekleştirilecek ‘Uluslararası Mübadele Sempozyumu’nda; 94 yıl önce Yunanistan ve Türkiye arasında yapılan mübadele hakkında Türk ve Yunan 55 bilim adamının ilginç tebliğler sunacağını, bu isimlerin Prof. Kemal Arı, Prof. Dr. Ensar Nişancı, Prof. Dr. Elçin Macar, Prof. Dr. Onur Yıldırım, Prof. Dr. Serhat Güvenç ile Yunan akademisyenler arasında Prof. Dr. Paschaülis M. Kitromilides, Prof. Dr. Giorgos Mavrommatis, Dr. Vemund Aarbakke, Dr. Lampros Baltsiotis olduklarını...

TÜRKAN Eğitim ve Kültür Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Lütfü Türkkan’ın öncülüğünde yayınlanan ‘Tuna’ya Hasret’ albümünden sonra Türk müziğinin çağımızdaki en önemli seslerinden Melihat Gülses’in Balkanlar’dan çekilişimizi anlatan ‘Selanik’e Ağıt’ isimli kültür hizmeti albüm çalışmasının Yenikapı Müzik’ten çıktığını...

MURAT Karayalçın, Uluç Gürkan ve İstemihan Talay’ın aralarında bulunduğu 143 Mülkiyeli, Anayasa değişikliği teklifinin Osmanlı’nın padişahlık düzeninin dahi gerisinde olduğunu, Erdoğan’ın zorladığı sistemin üniter bir hukuk devleti olmasından da vazgeçilmesi anlamına geldiğini belirterek referandum öncesinde “Son nefesimize kadar hayır” dediklerini açıkladığını...

BOĞAZİÇİ Aydınlar Topluluğu’nun düzenlediği, Prof. Dr. Tolga Yarman’ın Cumartesi 14.00’te ‘Bölgedeki üstü örtülü enerji melaneti ve Anayasa değişikliği’ üzerinde konuşacağını (PERPA Ticaret Merkezi’nde)...


MESAJ PANOSU
BAZI kötümser arkadaşlarımızın aksine, Anayasa değişikliğine muhalefet potansiyelinin, ‘evetçiler kampı’ndan daha geniş olduğunu düşünüyorum. / Korkut BORATAV

KONUMU tarafsız olmayanın tarafsız davranması düştür. / Yekta Güngör ÖZDEN

DOĞU'DA NASIL CAZİBE KENTLERİ OLUŞTURULABİLİR
BAŞBAKAN Binali Yıldırm’ın Doğu’da cazibe kentlerini ancak sosyal eylem projeleri ile gerçekleştirebilir. Sosyal eylem projesinin olmadığı bir kalkınma hamlesinin başarısız olduğu arşivlerde bulunmaktadır. “Doğu’da cazibe şehirleri oluşturacağız” projesinin benzerleri 1984’ten itibaren hep gündeme gelmiş ancak, hükümetlerin sosyal eylem projeleri olmadığı için; 40’dan fazla teşvik destekleri sadece kağıt üzerinde kalmıştır. PKK da yıllarca hükümetlerin yanlış ve eksik sosyal politikalarını halk üzerinde propaganda aracı olarak kullanmıştır.

GAP Sosyal Eylem Planı Yeniden canlandırılmalı: GAP’ta insan boyutunun önemini vurgulamak ve bu öğeyi GAP Master Planı doğrultusunda üretilen projelerle ilişkilendirmek, teknik ve ekonomik projelerle insan kaynakları arasında koordinasyonu sağlamak.

Bölge gençlerine, kadınlarına  yeni iş alanları oluşturulmalı: Üniversite mezunu bölge gençleri, branşlarına göre kendi illerinde istihdam edilmelidir. Bir gelecek kurmak ve bölge sorunlarını sahiplenmek için, gayret gösteren bölge gençlerinin, sadece alternatifi sınav olarak KPSS; olmamalıdır. Sözleşmeli öğretmenliğin yaygınlaştırılması, tarım, iktisat vb. alanda eğitim gören gençler, bu alanlara yöneltilmeli ve destek olunmalıdır. Bölge gençleri, iş sahibi olunca, çevrelerindeki sorunların çözümü için de devlete destek olacaklardır.

Atatürk’ün Doğu’daki kalkınma modeli de esas alınmalı: Atatürk’ün cazibe kentleri; isyanları önlemek amacı ile Elazığ, Doğunun cazibe kenti yapılmıştır. Atatürk döneminde Diyarbakır, Elazığ, Mardin ve çevresi, ulaşım yollarının merkezinde bulunması isyancıların, bu şehirlerde zemin bulma arayışını ortaya çıkartmıştır. 1925’te Elazığ ve Diyarbakır hattında meydana getirilen Şeyh Said isyanı bu konunun en canlı örneğidir.

1930’lardaki ulaşım rahatlığından ötürü Elazığ, doğunun marka kenti olmuştur. Bu dönemde, Doğuda sadece Ticaret Borsası Elazığ’da kurularak faaliyetlerde bulunmuştur. Ayrıca 18 Haziran 1934’te Diyarbakır’da yapılan İktisat Kongresinde, Mardin’in Doğu illeri için bir iskele konumunda olduğu da belirtilmiştir.

Kürt iş adamlarından destek alınmalı: Başbakan Yıldırım, Batıdaki Kürt iş adamları ile bir araya gelerek teşvik paketini icraata geçirmelidir. Batıdaki Kürt iş adamlarını, sanatçılarını, aydınlarını, bir araya getirerek; “Elinizi taşın altına koyun” teşvikini yapmalıdır. Başbakanın yani hükümetin desteği ile bölgelerine gidecek olan Kürt iş adamları, aynı dili, aynı geleneği, aynı geçmişi,  yaşadıkları dost ve akrabaları ile bütünleşerek; kısa zamanda Doğu için ekonomik anlamda çok işler yapacaklardır. “Başka Türkiye yok” sözü bu bağlamda hareket noktası olmalıdır. / Yrd. Doç.Dr.Ramazan TOPDEMİR


PEN  YAZARLIK ATÖLYESİ
PEN Yazarlar Derneği Yaratıcı Yazarlık Atölyesi için başvurular başladı. 18 Şubat- 15 Nisan tarihleri arasında gerçekleşecek atölyenin rehberliğini önceki yıllardaki gibi öykü yazarı Zeynep Aliye üstlendi.

Katılımcılara kendi yazdıkları metinler üzerinde etkileşimli bir eleştiri ortamı sağlamayı amaçlayan atölye her cumartesi 14.30-17.30 saatleri arasında, toplam 27 saatlik bir programla hayata geçirilecektir.

Öykü ve şiirin, fotoğraf, resim, müzik gibi sanatsal disiplinlerle olan bağlantısının yine o alanların önemli isimlerince ele alınıp inceleneceği PEN Öykü Atölyesi, yaratıcılığı geliştirmeyi hedefliyor. Beyniniz yazıya dökemediğiniz öykülerle doluysa, kendinize ait bir dünya ve o dünyada soluk alıp veren karakterler yaratmak istiyorsanız, kurmaca teknikleri hakkında kendinizi geliştirmekse amacınız, sizi PEN Yazarlar Derneği’nin İstiklal Caddesi Beyoğlu İş Merkezi B Blok Kat 2’deki bürosunda  gerçekleşecek atölyemize bekliyoruz. Atölyeye katılım bedeli 300 liradır. Mekanın darlığı nedeniyle  katılımcı sayısı sınırlı tutulmak zorundadır. Başvurular, doğrudan Zeynep Aliye’ye yapılmalıdır.  (Tel:0533 2665034-zeynepaliye@hotmail.com)