BİZ 56 no’lu Koop., Özgür Koop. ve TMO Kooperatifi sakinleriyiz. Bu üç kooperatif arasında küçük bir park var; adı Uğur Mumcu Kır Bahçesi.... İçinde çocukların oynaması için düzenlenen bir alan var.
Yazın başlangıcında koyu renkli arkasında çapa, kürek ve asfalt delmeye yarayan matkap bulunan bir araba geldi, içinden 3-5 kişi indi. Başladılar, parkın kenarından elektrik trafosuna doğru asfaltı sökmeye. Çok seri biçimde sökülen kısma oraya bir takım kablolar döşediler. Bizler, "Ne yapılıyor, ne oluyor?" diye sormamıza rağmen hiçbir yanıt alamadık. Ağızları son derece sıkı; ser verip sır vermediler... Israrlar karşısında -zaten varolan- sokak lambası direğini değiştirip projektör takacaklarını söylediler. Bir öğlen vakti bir irice bir kamyonetle gelip projektör takacaklarını söyledikleri elektrik direğine -ki takarken çok hızlıydılar- kamyonu perde gibi kullanıp baz istasyonu takıp gittiler.
Sayın Duyar,
1- Çocukların oyun alanın içine o baz istasyonunu neden kurdurdunuz? Ki çocukları korumak yasal zorunluluktur.
2- Bize baz istasyonu kurmak için çok büyük paralar teklif edildi. Site sakinlerinden kimse kabul etmedi... Siz kime sordunuz da kabul ettiniz? Mahallemiz sizin kişisel malınız mı?
3- Langından mal kaçırır gibi gizli kapaklı mahalle sakinlerine hiç bilgi vermeden, -bilgi vermeyi bırak yalan söyleyerek- yapılan bu istasyonu kendi evinizin yanına neden kurdurmuyorsunuz?
4- Kurmak için daha uygun yerler varken (ki sitemizin 200 metre arkasında çok büyük boş bir alan var) niye buraya kurdurdunuz? Mahallemizin ve küçük parkımızın adının ’Uğur Mumcu’ olması mı bunun nedeni?
5- Cevap verin lütfen sayın Duyar! Soyadınızın hakkını verin. VatandaŞı sadece seçimden seçime duymayın!
Sarper TÜRKMEN
Sponsorluk ve reklam verme ölçütleri nedir
DSP İstanbul Milletvekili Süleyman Yağız, Başbakan Erdoğan’a ’sponsor ve reklam’ üzerinde ilginç sorular yöneltiyor.
Yağız diyor ki:
1- Milli Piyango, PTT, TCDD, THY ve TOKİ gibi kamu kuruluşlarının, sponsor olma ve reklám vermedeki ölçütleri nelerdir? Bu konuda ayrımcılık yapıldığı iddiaları doğru mudur?
2- Adı geçen kamu kuruluşları, 1 Ocak 2003 -1 Eylül 2008 arasında hangi medya kuruluşlarının, hangi birim ve programlarına sponsorluk yapmıştır? Bu sponsorluğun söz konusu tarihler arasındaki bedelleri ne kadardır?
3- Adı geçen kamu kuruluşları, 1 Ocak 2003-1 Eylül 2008 arasında bu medya kuruluşlarına ne kadar reklám bedeli ödemiştir?
4- Aynı kamu kuruluşlarının medya dışında sponsor olduğu ve reklám verdiği yerler var mıdır? Varsa bunlar nerelerdir? Bunların sponsor ve reklám bedelleri de ne kadardır?
’Liberal yılan’
ABD ve AB’nin liberal ekonomisi can çekişiyor.
ABD’den sonra AB ülkelerinde de devlet batan finans kuruluşlarını devletleştirmeye başladı.
İngiltere’den sonra çöküş kasırgası Belçika ,Hollanda ve Lüksemburg’a da ulaştı.
’Domino teorisi’ kuralları işliyor.
Biz liberal ekonominin tarihsel bir yalan dümen ve soygun olduğunu söylediğimiz de ’küresel yalan dalgası’na kendilerini kaptıranlar bu gerçeğe gözlerini kulaklarını kapadılar ve ’liberal yılana’ kurtuluş umuduyla sarıldılar.
Bu ’liberal yılan’ onları sadece parasal yönden değil ’demokrasi, insan hakları, eşitlik,özgürlük’ kavramlarıyla da güdümüne soktu.
Sanki mali oligarşilerin tarihte demokrasi, insan hakları, eşitlik getirdiği görülmüş gibi... Onun, tüm bu değerlerin amansız düşmanı olduğunu anlamadan.
Şimdi kulakları ve gözleri faltaşı gibi korkuyla açılmış olacakları daha doğrusu başlarına gelecekleri tevekkülle bekliyorlar.
Sami TOPRAK
Alacağına şahin vereceğine karga
BÜYÜKŞEHİR Belediyesi, ayyuka çıkan her türlü söylentiyle kamuoyu gündemini işgal ederken, borçlarını ödemeyip özelleştirme gelirlerini ve ASKİ gelirlerini amacı dışında kullanırken...kılı kıpırdamayan İçişleri Bakanlığı; muhtemelen Çankaya’da gözü olanların ve büyük olasılıkla da Büyükşehir Belediyesi’nin komplosu neticesinde ortaya atılan Çankaya Belediyesi’ne dönük iddialar için harekete geçti.
El insaf!.. "Madem bu kadar hassastınız, Büyükşehir Belediye Başkanı’nın görevini ihmaline dair ’Muhalefetin iddiaları’ için bugüne kadar neden bir şey yapmadınız?Çünkü partiliniz!" demezler mi?
Çifte standart ve adam kayırmak, bu değilse nedir?