Türkiye, niye fındık borsası oluşturmaz

Dünyada fındığın bir borsası yok. Aslında bunun Türkiye’de oluşturulması lazım... Bugüne kadar oluşturulmaması da Türkiye’nin ayıbıdır. Üreticisi ve satıcısı sadece Türkiye ise neden bu konuda bir çaba gösterilmiyor?

Borsa, Türkiye’nin bu ürüne ne kadar ciddi baktığının göstergesi sayılır aynı zamanda.

Nasıl TOBB, eğitime önem verdiğini göstererek üniversite kuruyorsa 'milli ürün’ için de pazar dalgalanmasının önüne geçmek amacıyla borsa kurulması çabasına öncülük edemez mi?

Fındık 30 yıldır ortalama 3 dolardan değer buluyor. 2004 yılı rekoltesi düşük olduğundan 2005 yılında Türkiye 10 dolara fındık satıp 2 milyar dolar döviz getirisi sağlayabileceğini gösterdi. Mevzi kazanarak ürünün değerini, fındığın gücünü anladı.

Ortalama 2-3 dolarlık fiyattan 10 dolarlık bir değer ortaya çıkmışsa, bu fiyat niye istikrarlı olmasın bugün için. Yeter ki, iç ve dış oyunlara alet edilmesin fındık... Yoksa, fındık yeniden 2-3 dolarlık fiyat seviyesine inerse, Fındık İhracatçıları Birliği eski Başkanı Lokman Kondakçı’nın dediği gibi önümüzdeki yıllarda 2 milyon insan daha varoşlara göç eder. Bu yılki mücadele, gelecek yılların seyrini de oluşturacak. Hükümet bunu iyice düşünmeli. Özellikle de işine gelmediği durumda polis müdürünü görevden aldırabilen AKP’li Karadenizli vekiller...

Fındık kulisini arkadan istediği gibi yönlendiren Cüneyd Zapsu’ya da bir şeyler söylemeli, cesaretleri varsa... Zapsu’ya sormak lazım, dıştan fiyatları ayarlamak mı daha iyi, yoksa bir borsa oluşturmak mı?..

Zapsu neyin temsilcisi

BİR okurumuzla konuşuyoruz:

"Biliyor musunuz Yalçın Bey, 'Fiyatları yüksek tutmayalım, ithalatçılar bize kızar' diyen Cüneyd Zapsu, zamanında Türkiye’nin en önemli fındık ithalatçısı (yurtdışında) idi ve hammaddesi fındık ve çikolata olan Kinder Suprise adlı dünyada en çok satılan çocuk çikolatalarının Türkiye distribütörüdür. Çocukların çok sevdiği İtalyan kökenli Nutella’nın da bayisiydi sanırım. Bunun gibi ithalatçı 5-6 firmanın temsilciliğini yürütmektedir.

Şu an kenarda kalıp olaylara müdahale etmez gözüken Zapsu, bence olayların tam içindedir. Tabii ki, yabancı gözüyle fındığın ‘ucuz’ olmasını ister."

Günün Sözü

"Kanatları altınla kaplı kuş uçamaz."

(Tagore)

Şarklı vekiller

AB, skandalın hesabını sorar

ORDU Emniyet Müdür Vekili Rıdvan Güler, AB standartlarını uyguladığı ve vekile konumunu hatırlattığı için görevinden oldu. Bu bir skandaldır. AB ülkelerinde böyle büyük gösterilerde polisin birinci görevi saldırıp dağıtmak değil, tam tersine tansiyonu düşürmektir. Hele AB’li vekiller, emniyet müdürlerinin işine hem etik olarak karışmazlar, hem de devletin ciddiyeti buna izin vermez. Emniyet müdürünü tehdit etmek hiçbir vekilin haddine düşmez.

Eğer polisleri vatandaşın üstüne yürütemediği için, bir vekil görevini yerine getiren emniyet müdürünü görevinden aldırtabiliyorsa o zaman, "Türkiye ne derece hukuk devleti prensipleriyle yönetiliyor?" diye de sormak gerekir.

Sözde demokrasi yanlıları galiba demokrasiyi ‘türban ve zina’ gibi hedefleri için bir araç olarak görmekteler.

Ordu'da ise fındık üreticileri ‘türban isteriz’ demedikleri için sevilmiyor olsalar gerek.

Söz veriyorum; Avrupa Parlamentosu'nda Türkiye tartışılırken ben de sosyal demokrat bir milletvekili arkadaşım aracılığıyla Ordu Emniyet Müdürü Vekili Rıdvan Güler'in niçin görevden alındığını sordurtacağım.

Özellikle sözde demokrasi adına kulisler yaparak ‘anti-demokratik’ diye karaladıkları Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın Genelkurmay Başkanı olmasının ardından Rıdvan Güler'in örnek bir ‘demokrat bürokrat’ tavrı nedeniyle cezalandırılması hakkında ne anlatılacak çok merak ediyorum!

Ozan Ceyhun-BRÜKSEL

AKP'linin yolu yapılıyor

SAYIN Bayer, fındık yazılarınız için çok teşekkür ederim. Bir nebze olsun derdimizi paylaştığınız için size şükran borçluyuz.

Sayın Başbakan, Giresun’da susuz, yolsuz köy kalmayacak, bilmem ne kadar kaynak ayırdık dedi ya... Ancak köyden çıkan sandık sonuçlarına göre hizmet veriliyor. AKP hangi köyden kaç oy almış ona göre. Keçi bile yürümez yollarımızda. Lütfen inceleyin.

O. TOPAL

İstanbul'da İngiliz olmak

4 yıldır İstanbul'da oturan ve bu ülkeyi seven bir İngiliz vatandaşıyım.

Zorunlu olarak her yıl ikamet belgesi almak için Yabancılar Şubesi'ne gidiyorum. Memur arkadaşlar çok kibarlar fakat lisan bilmiyorlar.

Her gün onlar yabancı uyruklu insanla muhatap olan bir birimde lisan bilmeyen memurların olması inanın bir Türkiye hayranı ve Türk dostu olan bende hayal

kırıklığı yarattı.

Denisse M. L.

Mesaj Panosu

- HEYBELİADA'da bulunan İDO iskelesinin sol tarafındaki korkulukların bir bölümü kırılarak motor iskelesi haline getirildi. Her an bir çocuk denize düşebilir. Adalar Belediyesi'ne 20 gün önce haber verdim. Henüz tamir edilmedi.

Seniha BARTINLI

- 4. KADIKÖY Tiyatro Festivali bugün 21.00'de Selamiçeşme Özgürlük Parkı'nda başlıyor. Nejat Uygur, Ali Poyrazoğlu, Sadri Alışık, Enis Fosforoğlu, Hadi Çaman, Tuncay Özinel, Tevfik Gelenbe ve Dostlar tiyatroları ile Tiyatro Kare,  Kabare Dev Aynası, Bizim Tiyatro, Tiyatro İstanbul ve Semaver Kumpanya'nın destek verdiği festivalde tüm oyunlar ücretsiz. www.kadikoy-bld.gov.tr

- TURİZMİN gözbebeği, pilot bölgesi olan Kuşadası'nın en önemli sorunu çevrenin, özellikle yabancı turistlerin gezdiği yerlerin yerli halkımızın sorumsuz ve temizlik kavramından yoksun bireyleri tarafından kirletilmesidir. Toplumun rahatı, doğayı temaşa etmesi için özenle yapılmış parklarda pislikten geçilmiyor. Bu konuda bir kontrol ve ceza mekanizması oluşturulmasının zamanı gelmedi mi?

İ.Cahit YİMSEK

- KEMER'deki yazlığımıza giderken, Tekirova-Beldibi arasında bir grup insanın yol kenarındaki çöpleri topladığını gördük. O sıcağın altında, sorumsuz insanların bıraktıkları çöpleri toplayan Güney Antalya Turizmi Geliştirme ve Altyapı İşletme Birliği personeline gönülden teşekkür ediyorum.

Banu SERTAN

SİT alanları yapılaşmaya açılmamalı

CHP İzmir Milletvekili Hakkı Ülkü, “Kültür ve Turizm Bakanlığı SİT alanlarında yapılaşmayı savunamaz” diyor.

Ülkü, bakanın, 2.6.2006’da yöneltiği soruları yanıtlarken, Çeşme ve Alaçatı kıyılarında 112 bin dönüm alanın yapılaşmaya açılmasını sağlayan, SİT derecelerinin düşürülmesi kararlarını; bu alanların daha önce zaten yapılaşmaya açılmış olması ve önceki SİT kararlarında koruma-kullanma dengesinin gözetilmemesi gibi gerekçelerle savunmasını eleştiriyor.

“Bakanlığa düşen görev, bu değişimler karşısında SİT alanlarını yapılaşmaya açmak ve koruma anlayışından vazgeçmek olmalıdır” diyen Hakkı Ülkü şunları ekliyor:

“Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın ve ilgili kurulların inşaat sektörüne ve gayrimenkul yatırımcılarına hizmet etme sevdasının, Anayasamızın 90. maddesi çerçevesinde, usulüne uygun bir şekilde onaylanarak yürürlüğe giren uluslararası sözleşmeler ile Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın asli görevleriyle kesinlikle bağdaşmıyor. ‘Koruma-Kullanma’ dengesinin SİT alanlarını yapılaşmaya açarak ‘kullanma’ yönünde değiştirilmesinin bilimsellik gibi gerekçelerle savunulmasının çok büyük bir çelişki ve göz boyamadır.”

Özcan'a saldıranlar üç kişi yakalandı

ÇORLU Belediyesi'ne dönük imar yolsuzluklarını gündeme taşırken üç kişinin sopalı, yumruklu saldırısına uğrayan gazeteci Erdal Özcan'a saldıran

Ümit Çakır, Abdullah Albayrak, Aytaç Dündar 'adam öldürmeye teşebbüs' suçundan tutuklanarak Çorlu Kapalı Ceza Evi'ne konuldu.

Babaseki'de Tekirdağ ve Kırklareli'ni kapsayan yerel yönetimler toplantısı yapan CHP Genel Sekreter Yardımcısı Oğuz Oyan saldırıya uğrayan Erdal Özcan ile görüştü. Özcan, Oyan'a Çorlu Belediyesi'nin imar yolsuzlukları ile ilgili bir dosya sundu. Dosyayı inceleyen Oyan, Özcan'a "Sayın Deniz Baykal'ın olaylardan zaten haberi var, gereken yapılacaktır" dedi. Özcan, Tekirdağ İl Başkanı Burhan Karaevli, Çorlu CHP İl Başkanı Ünal Baysan, Tekirdağ Baro Başkanı Hasan Orta ve Çorlu'daki mimar ve mühendislerden bilgi alabileceklerini, Baykal'ın Bodrum ve Çorlu'daki imar rezaletine el koyması gerektiğini söyledi.

Oyan, CHP Genel Merkezi'nin örgüte gönderdiği bir genelge ile Hazine'yi zarar uğratan AKP'li belediyelerin Ali Dibo olaylarının araştırılmasını istemişti.

Kırklareli ve Tekirdağ'daki CHP'li belediye başkanlarının katıldığı toplantıda St. Petersburg'dan dönen Çorlu Belediye Başkanı Altan Ersin de bulunuyordu.

Bu arada CHP Tekirdağ Milletvekili Enis Tütüncü, kendisinin Özcan'a

yapılan saldırı sonrası olayla ilgilenmediği iddialarının doğru olmadığını

belirterek; "Erdal, Trakya'da önemli bir gazetecidir. Sahipsiz değildir. Her türlü soruşturma CHP Genel Merkez'i tarafından yürütülmektedir" diye konuştu.

Yıllık izinden dönen Tekirdağ Valisi Aydın Nezih Doğan da Özcan'ı telefonla arayarak "Basın doğruları yazmaya devam edecektir. Yazılanlardan rahatsız olanlar tekzip yerine neden kaba kuvvete başvururlar? Bu üzüntü verici olayda tek tesellim saldırganların yakalanıp cezaevine konmasıdır."

Bana da mı lolo

"SON günlerde herkes THY ile ilgili anılarını anlatıyor bir de benden dinleyin" diyen bir okurumuz ile konuşuyoruz:

"Ben bir meteoroloji çalışanıyım. Geçenlerde görev yaptığım meydanda hava şartları çok uygun olmasına rağmen olumsuz hava şartları nedeniyle 2.5 saatlik rötar yapılacağı anons edildi.

Görevlilere kendimi tanıtınca kem küm ettiler yok motor arızası yok yakıt durumumuymuş falan filan....

Bu durum aynı meydanda çalışan kuleci (hava-trafik kontrolör) arkadaşın da başına geldi.

Buna benzer çok anıları vardır kule ve meteoroloji çalışanlarının... Çünkü açıklanamayan durumlarda 'kabak' bizim başımıza patlar."