Türkiye’nin geleceği

“Son yıllarda reform adı altında gündeme getirilen bütün yasal düzenlemelerin devletin merkezi gücünü ortadan kaldırdığı, parçalı bir yapıyı ortaya çıkarabilmek üzere merkezin yetkilerinin sürekli olarak yerel yönetimlere devredildiği artık iyice görülmektedir.

Tablo kesin hatları ile belli olduğuna göre, Türk devletinin geleceğine bir büyük ulusal kurtuluş savaşı vermiş olan Türk milleti karar verecektir.

Türk milleti ulusal ve üniter cumhuriyet devleti tasfiye edilirken, bu gidişe bir dur diyecek, ulusal egemenliğine sahip çıkarak yeni yüzyılda da bağımsız Türkiye Cumhuriyeti’nin çatısı altında yaşamını sürdürecektir.

Artık devleti ve cumhuriyeti ortadan kaldırmakta olan bu reform görünümlü deform sürecine Türk milleti acilen ‘dur’ demelidir.”

Şubat’ta öğretmen ataması yapılmalı

NİMET Çubukçu’nun bir KPSS dönemi ortasında “Şubatta öğretmen ataması düşünmüyoruz” şeklindeki açıklaması ümitlerini her yıl yapılan şubat atamasına bağlayan binlerce insanı yıktı. Bedelli askerlik ve sözleşmeli öğretmenlerin tepkilerinden sonra en büyüğü... Sadece hurriyet.com.tr’ye 2500 mesaj geldi. Bakan’a soruyorlar:

* Şubat ataması yapılmazsa 2. dönem emekli olan, istifa eden ya da ücretli kölelik diye tabir ettiğimiz 500 TL’ye çalışan onbinlerce öğretmen KPSS’ye hazırlanmak için istifa ettiğinde bu açığı nasıl kapatmayı planlıyor?

* 2 yıl geçerliği olan KPSS puanını şubat ataması yapılmadığı takdirde kullanamayacak olan adayların ellerinden verilmiş bir hak alınmış oluyor ve bu durum hukuki sonuçlar doğurur.

* Bakanlığın planlarını bir KPSS dönemi ortasında uygulamaya koymaya çalışması ne kadar faydalı?

* Onbinlerce işsiz öğretmenin
aylar boyunca çalışıp hayatından eksiltip girdiği bir sınavdan aldıkları puanı Şubat atamasını kaldırarak bir çırpıda heba etmek hangi hakka hangi hukuka sığar?

Şubatta atama yapılmalıdır. Bakan Çubukçu’nun bir an önce yükselen sesimize kulak vermesini ve bir açıklama yapmasını bekliyoruz.”

Memurun durumu vahim

“TÜRKİYE’deki memurların %71’i yoksulluk sınırının (2.589 TL) altında, %18’i ise açlık sınırının (889 TL) altında yaşıyor. Aldığı maaş sadece 9 gün yaşamaya yetiyor.

Hükümet 9 milyon aileye kömür ve gıda yardımı yapıyor olmakla dizini dövmesi gerekirken övünüyor.

Hükümet 8 yıldır çalışanına reva gördüğü maaşla doktorunu, askerini, polisini yoksul, öğretmenini, memurunu aç bırakmış, çiftçisini, esnafını, işçisini perişan etmiştir.”

(Bağımsız Eğitimciler Sendikası’nın açıklamasından)

Terör azmettiricisinin avukatına ne yapıldı

LDP Genel Başkanı Cem Toker bir not göndermiş; bize çok şeyler öğretiyor:

“İSMİ Lynne Stewart, 70 yaşında, göğüs kanseri... Mesleği avukatlık, 1993 senesinde New York’ta İkiz Kuleler’i bombalayan çetenin elebaşısı ve azmettiricisi, ABD’de müebbet hapis cezasını çeken Mısırlı kör imam Omar Abdul Rahman’ın avukatı.

Avukat Lynne Stewart şimdi 28 aylık hapis cezasını çekmek üzere New York’ta, 53504-054 No’lu mahkûm olarak bir hapishanede. Savcı 30 yıl istedi. Alt mahkeme 28 ay hapis verdi. Temyiz mahkemesi cezayı az buldu ve alt mahkemeye geri gönderdi. Nisan 2010’da cezasının artması talebi ile yeniden yargılanacak.

Stewart’ın suçunu mu merak ettiniz? Terör azmettiricisi Omar Abdul Rahman’ın mesajlarını ve direktiflerini dışarı taşımak ve terör örgütlerine iletmek.

Devlet nasıl olunur öğrenmek isteyenler için yazdım bu bilgileri.”

‘Patrik Hazretleri’ Kapadokya’yı üzdü

ÜRGÜP Belediye Başkanlığı yaptığım yıllarda kendisi ile ulusal ve uluslararası pek çok projeye Kapadokya’da imza attık. Özellikle Hz. İsa’nın 2000. doğum yıldönümü olan 2000 yılında Kapadokya ayinlerini gerçekleştirip geleneksel hale getirdik. Yıllar içerisinde ayinler ABD ve Yunanistan’da canlı yayınlandı. O yıllarda ülkemizde algılama bugünkü kadar hoşgörülü değildi. Pek çok zorluklara rağmen çeşitli dinlerin önderlerinin katıldığı sempozyumlar düzenledik. Sayın Patrik Bartholomeos Kapadokya, Ürgüp halkı tarafından her zaman sevgi ve saygı görmüştür. Bu konuda memnuniyetini defalarca bizimle ve basın aracılığı ile kamuoyuna aktarmıştır. Patrikhaneyi ziyaretimizde Türk vatandaşı olmakla gurur duyduğunu özellikle belirtip TSK’da yedeksubay olarak görev yaptığı günlere ait fotoğrafları gururla gösterdi.Halkımız düne göre kendi dışındaki değerlere daha fazla saygı gösterirken, daha kabulcü yaklaşırken Sayın Bartholomeos’dan Anadolu topraklarında bugün dünden daha fazla ihtiyaç duyduğumuz birlik, beraberlik, sevgi ve saygıyı pekiştirecek mesajlar vermesini, onunla uzun yıllar pek çok zorluğa göğüs gererek güzel insani projelere imza atmış birisi olarak temenni ederim.
Bekir ÖDEMİŞ

Kadir mi, Sinan mı kararı siz verin

KANUNİ Sultan Süleyman emir verdi... Hassa Başmimarı Mimar Sinan, Romalılar döneminde yapılan suyolunu onararak ekler ve katma sularla yeniden yapılandırarak dev bir suyolu inşa etti. Bu suyolu için Kovukkemer, Paşa Kemeri, Uzunkemer, Mağlova Kemeri, Güzelcekemer gibi, kimi anıtsal ölçekte olan, toplam 33 tane su kemeri yaptı. Osmanlı dönemi İstanbul’unun en önemli su tesislerinden biri olan ve bir bölümü günümüzde de kullanılan Kırkçeşme Tesisleri böylece inşa edilmiş oldu.

Şimdiki mimarımız ise şehre yağan yağmuru bırakın biriktirmeyi...

Tarihi yarımadada yağmur suları denize ulaşamıyor.

Ne yapsın Kadir (Topbaş) Bey, Mimar Sinan zamanındaki teknoloji var da o mu kullanmadı!

Zafer YÖNDEM-İSTANBUL