‘‘546'lı hatlar ocak söndürüyor’’ (29.3.2002) başlıklı yazımız üzerine
Türk Telekomünikasyon A.Ş'den; Basın Yayın Müşaviri V.
Hasan Taşan ve idari uzman
Mükerrem Ekmen imzalarıyla bir açıklama geldi.
İzmit'ten
Ahmet Kurt'un ev telefonuna konuşmadığı halde yüksek faturalar gelmesi üzerine
Telekom ve
Jandarma yaptığı araştırmada, hatlara giren bir gencin seks kanallarıyla konuştuğunu ortaya çıkarmış ve yakalanan genç tutuklanmıştı.
Bu konuyu anlatan yazımız üzerine
Telekom'un gönderdiği açıklama şöyle:
‘‘Haberinizde değindiğiniz olay ve benzerlerinde, telefon hattına kaçak girildiği ve görüşmelerin telefon abonemiz tarafından yapılmadığı tespit edildiği zaman,
Türk Telekom görüşme ücretini müşterilerimizin borçlarından silmektedir. Söz konusu olayda da bu işlem uygulanmıştır.
546'lı seks kanallarına gelince,
Telsim GSM şebekesine ait numaralar üzerinden
audioteks hizmetinin verilmesinin 406 sayılı
Telgraf ve Telefon Kanunu'nun geçici 2. maddesi a bendinde ‘Hiç kimsenin Telekomünikasyon Kurumu'ndan ruhsat ve genel izin almadıkça telekomünikasyon hizmeti veremeyeceği veya altyapısını kurup işletemeyeceği' hükmüne göre, yasal olmadığı
Telekomünikasyon Kurumu'nca tespit edilmiş,
Telekomünikasyon Kurumu'nun talebi üzerine bu servislerin verildiği tesisler
İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nce iki kez kapatılmıştır. Ancak buna rağmen
0546'lı numaralar üzeriden yasal olmayan söz konusu yayınların devam ettiği görülmüştür.
Bakanlar Kurulu kararı ile
0900'lü numaralar üzerinden hizmet vermek isteyen firmaların
Telekomünikasyon Kurumu'ndan ruhsat almaları gerekmekte olup, numaraların tahsisi ve bu numaralar üzerinen verilecek hizmetlerin içeriği ile ilgili esasları belirleme yetkisi de
Telekomünikasyon Kurulu'na devredilmiştir.
Yazınızda da belirttiğiniz gibi
Türk Telekom kendi hatları kiralanarak yapılan audioteks hizmeti sırasında kullanıcıların yüksek faturalarla karşılaşmamaları için sürekli uyarılarla müşterilerini bilgilendirmektedir.’’
Depo öğretmen
ÇANKAYA’nın
Ahmet Barındır İlköğretim Okulu'nda öğrencisi bulunan bir veliyim. Kızımın okuduğu 2-A sınıfı öğrencileri, bir öğrenci için çok önemli sayılan eğitiminin ilk yıllarını öğretmen sıkıntısını fazlasıyla yaşarak geçirmektedir. Öyle ki
Ankara'nın merkezinde bulunan okula tam iki yıldır kadrolu bir öğretmen atanamıyor ve öğrenciler her yarı yılda bir öğretmen değiştirmek zorunda kalıyor. Şunu da belirtmek isterim ki, bu okul sıralı okul statüsünde ve bu okula gelmek isteyen ve gerekli şartları tutan yaklaşık 25 öğretmen bulunmaktadır.
Biraz araştırıldığında özellikle
Ankara ilinde çok fazla öğretmen fazlası bulunmaktadır. Bu öğretmenler depo okullarda, depo öğretmen olarak boş boş oturmakta ve birçoğu da okula hiç uğramadan maaş almaktadırlar. Artık depo okullar bile ilçelere kaydırılmış durumdadır. Bir tarafta kadrolu öğretmen bulamayan okullar diğer taraftan okullarda boş duran öğretmenler büyük çelişki oluşturmaktadır.
Pırıl pırıl çocuklarımızın geleceği ile oynandığının farkında mısınız?
Oktay GÜRCÜ-ANKARATürkmenistan bizi katladı
TÜRKMENİSTAN, son 10 yılda MG'ini 250 $'dan 5.000 $'a çıkartmıştır. 2001'de %20.5 kalkınma hızı ile lideri, dünyada yılın devlet adamı seçildi.
Türkmenbaşı yazdığı
'Ruhname' kitabı ile milletine, dinini, örf ve adetlerini, çalışmayı ve kendine güvenmeyi rehber göstererek millet olmanın temellerini atıyor. (Taşkent'in sokakları ve okul kitapları,
Türkmenbaşı'nın
Atatürk'ün söylemlerine benzer vecizelerle doludur.)
Sayın Meclis Başkanı,
'Ruhname' kitabını temin edip ilgililere dağıtırsa vatana hizmet eder. Devlet milletvekiliyle kavgadan vazgeçmeli; borç içinde saltanat sürmekten vazgeçilmelidir.
A. Hamdi GÜNDÜZ-BURSAOzan Arif harcanamaz
OZAN Arif, hangi siyasi çıkar ve hesap uğruna harcanmaya çalışılıyor?
MHP eleştirilemez mi? Ülkücüler özeleştiri yapamaz mı?
MHP yönetiminde
Ozan Arif’i karşısına alıp
‘‘Nedir derdin o zaman’’ diyebilecek bir cesur yürek yok mu?
Başkalarının eleştirilerine açık olmayı öğrendikçe kendimizi eleştirmeyi ne zaman öğreneceğiz?
Rahşan Hanım'ın eleştirilerine okkalı bir cevap verilmemişken,
Ozan Arif'e bu baskı hiç yakışık olmamıştır. Bilinsin ki,
Ozan'ın 'Yeter Artık' kaseti çıkacak ve kendi çapında bir rekora imza atacaktır. Çünkü bu taban onu seviyor. Bu gerçeği kimse değiştiremez.
Ahmet AĞAOĞLU-EMİRGANSigortacı kaçıyor vatandaş kovalıyor
BAYINDIRLIK Bakanlığı'na,
Afyon'dan bir uyarı:
‘‘Deprem bölgesi
Bolvadin'de, Bakanlığın
Afet İşleri Genel Müdürlüğü'nden gövevliler sokak, cadde ve mahalleleri dolaşırlar. Birinci derecede
ağır hasarlı raporu verilen konuta
az hasarlı; orta hasarlı konuta
hasarsız raporu verilir. İki kararın aynı anda doğru olması olanaksız. Raporlar arasında uçurum var. Bir insana önce
ağır yaralı, sonra
hafif yaralı denirse inandırıcı olabilir mi? Ağır hasarlı denilen konut nasıl
az hasarlı; orta hasarlı denilen konut nasıl
hasarsız olabilir? Yoksa raporlar vatandaşların isteklerine göre mi veriliyor? Sigorta şirketleri
‘Az ve hasarsız binaları sigorta yapıyoruz. Orta ve ağır hasarlıları yapmıyoruz' diyor. Bu durumda ağır hasarlı ve orta hasarlı bina sahipleri sigortadan para alamayacak. Halkın parasını yağmalamaya kimsenin hakkı yok. Yetkililerden açıklama bekliyoruz.’’
Büyükşehir tasarruftan bihaber
BÜYÜKŞEHİR Belediyesi'nden bir görevli dün arayarak şunları söyledi: ‘‘Başkan Sayın
Gürtuna basın toplantısı yapmış; müfettişin görevden aldığı 18 bürokratına sahip çıkmış!.. Müfettişlere ve yargıya karışamayız ama ben size
Büyükşehir'deki özel araba saltanatını anlatayım da İstanbullular ödediği paraların nasıl çarçur edildiğini bilsin.
Büyükşehir'de her daire müdürü ve müdür muavininin altlarına özel araç vardır. Yaklaşık 800 araçtan 600'ünü müdür (Opel) ve yardımcıları (Clio ve Renault 19) kullanır.
İstanbul Valiliği'nin tasarruf genelgesi
Büyükşehir'de dikkate alınmaz.
Albayraklar aracılığıyla yandaşlardan kiralanan araçlar belediyeden maaş alan görevlilere,
'özel hizmet' için zimmetli. Büyükşehir bir holding midir? Bunlar
'resmi' olsaydı garajdan çıkarılırken görev kağıdı hazırlanacak; eş ve çocuklar gezdirilemeyecek ve her gün 16.40'dan sonra da garaja çekilecekti. Cuma mesai bitiminden sonra şoförlerin garajdan çıkardıkları araçların direksiyonuna az ilerde müdür ve yardımcıları geçemeyecek, hafta sonu gezilerinde kullanamayacaktı. Açıkçası yasadışı bir işlem yapılamayacaktı.
Bir polis günde 10 litre benzini zor temin ederken, müdür ve yardımcılarının aylık benzin harcaması yaklaşık 300 milyon lirayı buluyor.
Taşaronlara kira için ödenen yıllık bedelin 6 trilyon lira olduğu belirtiliyor.
Genelgeler delinerek yapılan israfın hesabını soran yok.
Manzarayı görmek için
Büyükşehir'in garaj olarak inşa ettiği ancak 35 trilyona yenilenerek
'Belediye Sarayı'na dönüştürülen
Merter'deki binanın önüne akşam üzeri uğramak yeterlidir. Bu arada servisleri iptal edilen düz memurların
İETT otobüslerinde tıka basa nasıl seyahat ettikleri de ibret verici bir adaletsizlik.’’
Bize daha başka
'Büyükşehir Öyküleri' anlatacağını söyleyerek vedalaşıyor.
GÜNÜN UYARISI
‘‘Bir yerde büyük bir deprem olmuşsa gelecekte yine o yerde aynı büyüklükte bir deprem olacaktır.’’
(Türkiye Jeofizik Mühendisleri Odası Başkanı Prof. Ahmet Ercan)
MESAJ
ÇALIŞMA Bakanı Sayın
Yaşar Okuyan'ın,
SSK ve
Bağkur'dan tespit edilip de emeklilikleri iptal edilenler (haksız emekli olanlar) bu kez de bazı şirketler tarafından
Emekli Sandığı'na yönlendirilip haksız olarak emekli edilmeye çalışılmaktadır. İlgili bütün kuruluşların dikkatine sunulur.
Ahmet ÇETİN-ANKARA
HER hafta sonu annemi ziyarete giderken
Eskişehir ekspresini kullanıyorum. Cuma gecesi
Eskişehir'e gidiyor; pazartesi günü de
İstanbul'da oluyorum. Fakat bu trenin seferden kaldırılacağını üzülerek öğrendim.
İstanbul'a bu kadar çabuk ve medeni bir şekilde ulaşılmasını sağlayan treni kaldırmak değil, teşvik etmek gerekir. Kararın bir kez daha gözden geçirileceğini umuyorum.
M.Kemal URAL-İSTANBULDOLAPDERE'nin
Elmadağ ışıkları ile
Pangaltı arasında esnafın park ettiği araçlara iki günden beri yoğun bir ceza kesiliyor. Böyle bir krizde trafik polisleri bizden ne istiyor?
Kemal K. DALAYHAN-DOLAPDERE
SABİHA Gökçen Havalimanı'na sadece bir tek giriş yolu var. Oysa kapalı tutulan
Orhanlıyolu Caddesi açılırsa hem havaalanına varmak kolaylaşacak hem de yoğun bir talep oluşarak çevredeki esnaf ve ticarethaneler canlanacaktır.
G.EKŞİ-PENDİK