Bugün iç piyasada 1 kg 30/1 penye iplik fiyatı 3.20 $ veya TL olarak 5 milyon 100 bin lira
(Sanko fiyat). Halbuki aynı iplik 2.50-2.80 $ arasında ihraç ediliyor.
Bu ipliği kim alıyor?
Bizden mamul mal alan alıcılarımıza mal yapan başta
İtalya, Portekiz, Almanya ve
Fransa gibi ülkeler alıyor. Orada ölmüş olan konfeksiyon firmaları tekrar canlanıyor.
Eğer ipliği ihraç etmezsek ne olur?
Ayda 250 ton pamuk ipliği ihracatı yapan bir iplik firması
Türk tekstiline ne kadar zarar vermektedir.
Eğer 250 ton ipliği biz işlesek, ki kapasitemiz buna çok müsaittir, bunun için çalıştıracağımız kişi sayısı şöyle olur:
- Örme ve boya tesisi, 100'er kişi çalıştırır... 250 ton iplik 1 milyon adet tişört demektir ve bu adet için konfeksiyoncu 1500 kişiye iş sağlar... Bu malı ihraç etmek için gümrük, taşıma vs. 50 kişi daha iş bulur.
Toplamda 1750 kişiye istihdam sağlanır.
250 ton ipliği ihraç edersek 250 bin kg x 2.60 $= 650 bin $ kazanırız.
Eğer bu ipliği mamul hale getirirsek 1.750 kişi net insan çalışır ve 1 milyon adet tişört x 4.00 $: 4 milyon $ sağlarız.
Şu anda ihraç edilen her kg iplik
Türk tekstiline büyük zarar veriyor. Ham iplik ihracatı ülkemiz ekonomisine işlenen büyük bir cinayettir.
Faruk BOLLUK-Örmebeyi Tekstil AKP'li başkanın su ve elektriği kaçak çıktı
TAYYİP Erdoğan Bey'e...
AKP Yüreğir İlçe Başkanı
Bilal Nadir Gök,
Adana Sofular Beldesi'ndeki plastik fabrikasında kaçak elektrik kullanmaktan yakalanmış... Hakkında soruşturma başlatılmış...
3 Ekim'den sonra olan bu olay bir...
İkincisi...
Gök bu kez fabrikasına 63 inçlik kaçak boru döşeyerek
Adana ASKİ'nin kaçak suyunu bağlatıyor. (Böyle bir boruyla bir beldenin ihtiyacı karşılanabilir.)
ASKİ bu suyu 11 yıldır kullandığını tespit edip zabıt tutuyor.
Böyle bir adam, geçen pazar günü yapılan kongrede yeniden ilçe başkanı seçiliyor. Adana
'Ekspres' gazetesi bu olayı manşetinde duyururken
‘‘Adamın hayatı kaçak’’ demiş... Belgeler ortada.
Sizin kadrolarınız böyle mi
'temiz' kişilerden oluyor?
AKP neden kadın memur atamıyor
İSTANBUL'dan arayan ve AKP'li olduğunu söyleyen bir kadın, ‘‘Partimiz bu kadar atama yaptı ama bir tek kadın bürokrat tayin etmedi’’ dedi.
Biz de sorduk soruşturduk; pek bir isme rastlayamadık.
(Sadece
Erkan Mumcu'nun, Turizm Bakanlığı'nda Yatırım Genel Müdür Yardımcılığı'na
Ayla Mir Mahmutoğlu adlı hanımı getirdiğini öğrendik. Zaten bu hanım
'Benim arkamda koskoca Dizayn var'' diyormuş; ne demek istiyor acaba?)
AKP sözcüleri, seçimlerden önce aday olamayan ve seçilemeyen kadınların değerlendirileceğini söylemişlerdi.
(Örneğin Erzurum'da Tayyip Erdoğan imzasıyla gönderilen teşekkür yazılarında ilerde kadın adayların değerlendirileceği söylenmişti.)
Yoksa
'Tarikatlar Koalisyonu' buna izin mi vermiyor?
AKP'de nedense kadınlar tavuklu pilav sinilerinin önünde, çay partilerinde, kermeslerde, tesettür defileleri dışındaki sosyal etkinliklerde yer almıyor.
Kadınlar süs bitkisi olmadıklarını göstermelidir.
Armutlu’da ‘‘kaçak inşaat’’ komedisi...
ARMUTLU Belediyesi tarafından
'kitabına uydurulmuş' Aziz Nesin'lik bir öykü anlatayım size.
Bu geçen yıl köşenizde de yer aldı... Bir dizi usulsuzlük ve göz yumma arasında sahilde yeşil alana bir taverna kurulmuştu. İnsanlar isyan etti; ama bu kez içkili lokantaya dönüştürüldü.
Türkiye'de her şey bir baraka ile başlar. Sonra koca tesis olur, yasalarla alay edercesine...
Söz konusu yer, dört yıldır olduğu gibi, bu yıl da
‘genişleme sürecinde’... Semt sakinleri her zamanki gibi ANAP'lı Belediye Başkanı
Celal Göç'e başvururlar. O da her zamanki gibi inşaatın durdurulması için emir verir! Kaçak inşaatın önünde bağırır, ekip gönderir. Ama işler sürer.
Bir kez daha aranır başkan... Ama bu kez çok sinirlidir:
‘‘Eğer bu inşaatı durdurmazsam görevi bırakırım!’’ der, hoparlörden sesi dışarı verilen
GSM telefonunda... Ne var ki inşaat sürer. Başkanın sözü geçmez!
Üç gün süren gayretli aramalardan sonra başkana ulaşabilenler ‘‘Sayın başkan inşaat hálá sürüyor’’ der.
Üç bin küsur nüfuslu
Armutlu Belediye Başkanı'nın yanıtı hazindir:
‘‘İnşaata yokluğumda izin verilmiş, haberim yoktu!’’
Cengiz MUMAY-İSTANBUL ‘Çevre Günü’ değil kaygı günü bugün
BUGÜN Dünya Çevre Günü...
Çevre Mühendisleri Odası şöyle diyor:
‘‘AKP hükümetinin, Dünya Bankası ve
IMF programları doğrultusunda gündeme
aldığı yeniden yapılanma ve reform çalışmaları kapsamında ormanlarımız, kıyılarımız,
doğal ve kültürel varlıklarımız satılmak, yağmalanmak isteniyor.’’
Aslında kutlama günü değil uyarı günü olmalı... (Gene de çeşitli etkinlikler var.
Kadıköy Belediyesi, İskele Meydanı'nda 17.00'de, bahçe ve balkonların çiçekle süslenmesi için
'Saksısı sizden çiçeği bizden' sloganı ile 20 bin
begonya dağıtıyor. 20.00'de
Haluk Levent konseri var. Ayrıca İstanbul Barosu Başkanı
Kazım Kolcuoğlu, doğal SİT alanlarının imara açılmasını öngören kanun tasarısı ile Maden Kanun Tasarısı hakkında bugün 11.00'de
Sultanahmet Adliyesinde açıklamalar yapacak.)
Beylikdüzü artık bina istemiyor
HATALI, plansız, programsız imarlarla ne yazık ki,
Beylikdüzü de bitirildi.
5 ve 8 kat planlanan binalar, araya rantiyenin girmesiyle ve belediyelerin rüşvet, iltimas çarklarının işlemesiyle 13 ve 15 kata çıkartılmıştır. Projeleri 5 ve 8 kata göre yapılan bu binaların olası bir depremde akıbeti ne olur bilinmez. Deprem gerçeğini unutarak sırf belli kesimlere çıkar ve menfaat sağlamak için yapılan bu konutlar sudan ucuz olmasına karşın deprem korkusu yüzünden alıcı bulamamaktadır. Hal böyle iken yine yeni gökdelenler dikilmektedir. Geride kalan yeşil alanlar da böylece tüketilmektedir.
Beylikdüzü yeni binalara değil, yeşil alanlara, yol ve çocuk parklarına, kültür ve iş merkezlerine, alışveriş merkezlerine, üniversiteye, sinemaya, tiyatroya, herşeyden önce bir hastaneye ve ulaşım için metroya ihtiyacı vardır.
Beylikdüzü'nü kooperatifleştiren
Ali Cebi'lerin, öteki belde başkanlarının -bilhassa tutuklu Kavaklı Belediye Başkanı- akıllarına bir hastane yaptırmak nasıl gelmez.
Mustafa AK-BEYLİKDÜZÜ Kadere bak!
ERDOĞAN ve
Gürtuna'nın belediye başkanlıkları dönemlerini kapsayan inceleme sonunda
İGDAŞ soruşturma raporu, 14 aydan bu yana
Eyüp Cumhuriyet Savcılığı'nda bekliyor. Bir türlü soruşturma açılmıyor. Başta şimdi Enerji Bakanı olan
Hilmi Güler olmak üzere aralarında AKP'li milletvekilleri
Mehmet Mustafa Açıkalın (İstanbul),
Adem Baştürk (Kayseri),
Nevzat Pakdil (K.Maraş),
Hüseyin Besli (İstanbul) ile
Zeki Sayın (Ziraat-Halkbank Ortak Yönetim Kurulu Başkanı) ve
Veysel Eroğlu'nun (DSİ Genel Müdürü) da bulunduğu 159 ismin yer aldığı raporda, 200 milyon dolar yolsuzluk yapıldığı iddia ediliyor.
Ve en ilginci. Hilmi Güler, İGDAŞ'tan Enerji Bakanlığı'na yükseltiliyor. Önceki gün TBMM Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu'na müthiş açıklamalarda bulunuyor... Herkes hayran hayran onu dinliyor... CHP milletvekilleri de dünyalarından habersiz; ‘‘Bir de şu İGDAŞ'ı anlat’’ diyemiyorlar...
Kadere bak...
Mehmet BÖLÜK-İSTANBUL Biliyor musunuz?
DEVREK Ahmet Taner Kışlalı İlköğretim Okulu İngilizce öğretmeni
Anıl Pak'ın geçen pazar günü Devrek Kültür Sarayı'nda yapılan
AKP Devrek İlçe Başkanlığı Kongresi'ne üzerinde ismi yazılı büyük bir çelenk gönderdiğini... Biliyor musunuz?
MESAJ
‘ATAŞEHİR ilanı’ (28.5.2003) yazısına cevap alamayan bazı müteahhitler soruyor: Emlak Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı AŞ'nın (Emlak Konut) çevre düzenleme ve peyzaj ihalesini kim aldı? Karadeniz kökenli
C.İ.'mi? 150 milyon dolarlık işyapma koşulu neden ihale sırasında 15 milyon dolara indirildi.
AKP'ye soralım; niye rekabet ortamı sağlanmıyor.