Turgut Yılmaz anlatıyor (1)

ANAP eski lideri Mesut Yılmaz'ın kardeşi işadamı Turgut Yılmaz dün telefonla aradı; ‘‘Önümde benimle ilgili haberlerin yer aldığı gazetelere baktım, sonra da sizi arama gereği duydum’’ dedi.

Kendi anlatımları ve sorulara yanıtlarla uzun bir konuşma oldu.

TV'deki konuşmasından; toplumun tanıdığı en meşhurlardan, tanımadığı kişilere kadar çok olumlu tepkiler aldığını söyledi.

Bu arada Tantan'ın sert açıklamasını sorduk kendisine:

‘‘Tantan'ı senin gibi çok kişi sevebilir ama hayali ihracat konusunda söyledikleri doğru değil... Bilesin ki, hiçbir zaman hayali ihracat içinde olmadım. Benim ifade verdiğim olay yönetim kurulu başkanlığını yaptığım EGS Dış Ticaret'le ilgilidir. Eğer insan hayali ihracat yapacaksa, halka açık 20 ortaklı bir sermaye şirketinden neden yapsın; kendi şirketleriyle yapar, kazanır!

- Rüşvet almam, veririm diye bir söz sarf ettiniz.

- Ama 'olsa olsa' sözü de var arada... Bir iddiaya karşı söyledim öyle.

- Uğur Dündar, FB yönetimine seçilme ile ilgili sözlerinizi yalanladı.

- Doğru değil, o ikinci kongreden söz ediyor; ben son kongreden bahsediyorum. Ben Aziz Yıldırım dahil dört yöneticiye, o ismi görürsem çizdiririm dedim, böylece yönetim kurulu listesine alınmadı.

- Bir belediye başkanı ile ilgili rüşvet kaseti olayını, Dündar ciddi bulmadığını söylüyor.

- Benimle alakalı bir konu değildi; aramızda böyle bir görüşme de olmadı; bana telefon açıp kaset var demedi... O kaset İstanbul il örgütünün elindeydi.

- Hayali ihracata dönelim..

- Size bir şey söyleyeyim, eğer böyle bir soruşturmadan tutuklansaydım, beni hemen partiden ihraç ederlerdi.

- Soruşturma ile ilgili ifade verdiniz.

- Biri bile belgelenemedi ki. Çıldıracağım yahu! Ne zaman istiyorsa, onunla bir programa çıkmak üzere emrindeyim Tantan'ın... Bakın bir şey söylüyorum benim hakkım yeniliyor.

- Yargı..

- Mahkemeye gidip beni aklayın diyemem ki... Hakkımda savcının dava açması lazım ama açılmamış. Peki kendimi nasıl aklayayım? Ortada büyük bir haksızlık var. Çünkü olayın benim şirketlerimle hukuken hiçbir ilgisi yok.

YARIN: Hayali ihracat doğru çıksın beynime kurşun sıkarım.


4 vekile karşı tavrım şu oldu


ÖNCEKİ günkü köşemizde Turgut Yılmaz'ın TV programına katılsaydık kendisine yönelteceğimiz soruları sıralamıştık.

Yılmaz sorulara şu yanıtları verdi:

‘‘Van Milletvekili RP'li Mustafa Bayram'ın yeniden ANAP'a dönmesine karşı MKYK'da konuştum ve ret oyu verdim. (Faruk Bildirici'nin 'Hanedanın Son Prensi' kitabında, Mesut Yılmaz'ın Prof. Mithat Melen ve Necdet Basa'nın uyarılarına karşın Mustafa Bayram'ı ANAP'tan milletvekili yaptığını... Hakkındaki iddiaların ayyukaya çıkmasına rağmen aradan bir dönem geçtikten sonra partiden ayrılmasına karşın Bayram'ın yeniden alınmasına çalışıldığını, ancak bu kez Ersin Taranoğlu, Yaşar Okuyan ve Turgut Yılmaz'ın itirazları üzerine vazgeçildiğini yazıyor.) Iğdır Milletvekili RP/FP'li Ali Güner'in katılmasına ise Meclis grubunda karar verildi. Orada ben yokum. Eğer daha önce ANAP'lı olsaydı bu kez MKYK'nın karar vermesi gerekecekti. Sühan Özkan'ın Tekirdağ'dan 1. sıra aday olmaması konusuna gelince... Her zaman başımın üstünde yeri vardır. Ben kendisini önerdim, ancak, partinin genel başkanı değilim. Ama 1999'da bana önerilen milletvekilliğini Sühan Özkan'a verdim. Süleyman Yağcıoğlu ise Antalya'da tutuklandı, MKYK'dan anında tedbirli olarak ihraç kararı çıktı.’’

Ve şu ilginç yorumu yaptı:

‘‘Hayali ihracattan tutuklansaydım, partiden beni hemen ihraç ederlerdi.’’

‘Duble yol’ mide bulandırıyor


AKP'nin duble yol ihalesi... Keşif bedeli 750 milyarı geçtiği takdirde yurt genelinde ihale açılması gerekir. O yüzden keşif bedeli bu rakamda tutuldu ve ilanı yerel gazetelere verildi. İşlerin bir kısmı % 66 tenzilatla alındı. % 66 kırım demek 495 milyar demektir. İşler 255 milyara alınmıştır. Bunların damga vergileri, sözleşme masrafları, teminat mektup masrafları 15-20 milyarı bulmaktadır. Yani anlaşılan işlerin esas keşif bedelleri 200 milyarı bulmaktadır. Durum böyle olunca insanların aklına, koskoca Karayolları'nda ve Bayındırlık Bakanlığı'nda doğru düzgün keşif ve metraj çalışması yapacak kişilerin olmadığı geliyor.

Yüksek fiyatla işlerin neden ihale edildiğini anlamış değilim.

H. Sabit CAN- ANKARA

Unakıtan tabii ki aklanacak


AKP, Maliye Bakanı Unakıtan'ı tabii ki aklayacak. Çünkü, bunu toplumun % 35'i istiyor. Toplum bu adamlara pisliklerini temizlemesi için oy verdi.

Bir anket yapsanız... Emin olun ki toplumun yine aynı % 35'i bu aklanma yasalarını onaylayacaktır. Sorun ve sorumlu maalesef içinde yaşadığımız toplumdur. Bu karakter ve kimliğe bürünmüş bir toplumda AKP, soygun ve hırsızlık dosyaları aklamış çok mu?

A.M.- KAYSERİ

Hamlemitoğlu Asena kadar haber olamadı


İSTANBUL'dan Murat Ortaç isyan ediyor: Bu ne ciddiyetsizlik; savaş kapımızda. Ekonomi malum, dolar fırladı. Ana haberleri dinlemek istiyorum, karşımda ve diğer tüm kanallarda Asena...

Sizce Türk halkı bu kadar geyik haberlere layık mı? Vuran tetikçinin yemek yediği kokereççi bile TV'ye çıkıyor. Ben 8 yıl ABD'de yaşadım. Adamlar 11 Eylül saldırısını, halk etkilenmesin diye gözlerden kaçırmak istediler. Asena'nın vurulması tam 32 dakika...

Rahmetli Hablemitoğlu suikastı bile 32 dakika yer almadı.

İşin dengesini kaçıranları esefle kınıyorum.

GÜNÜN SÖZÜ


‘‘BUGÜN Tayyip Erdoğan'ın her toplantısı, TCK'nın 146. maddesine göre, anayasayı tebdil ve tefkirden davalıktır. Tayyip Bey de idamla yargılanmalıdır.’’

(Prof. Yalçın Küçük)
Yazarın Tüm Yazıları