İZMİT Ticaret Odası üyesi bir okurumuz, TÜPRAŞ'la ilgili son gelişmeleri şöyle anlatıyor:
‘‘Maliye Bakanı Unakıtan, TÜPRAŞ'ın Nafnet-Zorlu ortaklığına devredilmesiyle ilgili kararı bakanlara elden götürüp imzalatıyor. Kafasında çekinceleri olanları ise bir 'abi' olarak birebir ikna ediyor. Acaba İzmit'tekiler ikna oluyorlar mı? TÜPRAŞ çalışanları ve sendikacılar ne diyor? Petrol-İş'in Kocaeli yönetiminden ve işyeri temsilcilerinden bazılarının AKP'ye yakın olmamaları nedeniyle işçilerin özelleştirmeye karşı verdikleri eylemler karşısında ikircikli davranmak zorunda kaldıkları dikkat çekiyor. AKP'nin özelleştirme programına 1.5 yıl önce destek verirken, bugün gelinen noktayı göremediler mi yoksa? Bu nedenle işçiler haklı olarak sendikayı sorgulamak durumunda kalıyorlar. TÜPRAŞ'ı alan grubun bir banka ile yaptığı görüşmelerin olumlu geçmediğini duyuyoruz. Demek ki hálá para aranıyor. Sonuçta, ihalede hukuksuzluk yapılmaz ve iptali için Anayasa Mahkemesi'ne gidilmez.’’
Karadeniz’de ‘derin uyku’
GEÇENLERDE France 2 televizyonunda Karadeniz'de balıkçılık ile ilgili bir belgesel vardı. Takdimci, ‘‘Hayret ediyorum... Türkiye nasıl uyudu’’ diyordu. Rusya'nın dağılmasından sonra Karadeniz'e sahili olan ülkeler, karasularını öylesine büyütmüşler ki Türkiye'nin deneyimli olan Türk balıkçıları, kendilerine yer kalmayınca diğer ülkelerde, Ukranya'da yatırım yapmışlar, oralardan çeşitli yerlere ve Türkiye'ye balık ihraç ediyorlarmış.
Derin uyku buna derler.
Halit SEYFİLER-KADIKÖY
Çebi: Rant bölgesi yaratmışsam bundan gurur duyarım!
BU bölgenin (Beylikdüzü) bir ‘rant bölgesi’ olduğu söyleniyor. Doğrudur, ben de aynı şeyi söylüyorum ve bu bölgeyi bir rant bölgesi yapabilmeyi başarabilmişsem bununla gurur duyuyorum.
500-600 trilyonluk yatırım yapılan, binlerce planlı konut üretilen ve 15 bin insanın çalıştığı, en önemlisi de inşaat yan sanayisinin en parlak dönemlerini yaşadığı bir bölge tabii ki rant bölgesi olacaktır. Ancak ‘rant’ kelimesini beyinleri ters çalıştırarak yanlış yorumlamak insafsız bir yaklaşım olur. Oysa ben rantın vatandaş lehine dönüştürülmesinden yana gayret etmiş ve bunu başarmış bir yöneticiyim. Kaldı ki seçimleri kazanırsam aynı uygulamaları yapacağımı iddia ediyorum.
KARADENİZ LOBİSİ
'Karadeniz lobisi' oluşturduğum iddiaları ise tamamen haksız bir ithamdır. Çünkü yaptığımız planlar sayesinde bu bölgeye Sabancı'lar, Koç'lar, üniversiteler ve yabancı yatırımcılar gelmiştir. Bunun neresi Karadenizlobisi'dir? Ben 15 yıldır feryat ediyorum; ey yatırımcılar gelin bu bölgeye. Ben burada 3 tane Samsun büyüklüğünde yatırım bölgesi oluşturduysam bunun bölge halkına hiç mi yansıması olmadı?
Sayın Bayer, bizim gibi insanlar bundan sonra kendi inisiyatifleri ile hareket edemezler. Böyle bir şansları yok. Bizi buraya getiren halk bizi yönlendiriyor. Bundan böyle toplumun dinamikleri doğrultusunda davranmak zorundayız. Dün doğru yaptığıma inanıyorum, bugün de. Yarın da aynı doğruları savunacak ve uygulayacağımı bilmenizi istirham ederim.
Ali ÇEBİ
CHP Büyükçekmece
Belediye Başkan adayı
Soruyorum
BEN de Amerika'dan soruyorum.
Her gün biraz Kuran-ı Kerim okumaya gayret ederim ve son 40 yılda en az 40 defa başından sonuna kadar okudum. Fakat hiçbir yerinde 'Hanımlar saçlarını örtsün' diye bir şeye rastlamadım. 'Mütevazı olun mücevherlerinizi kapatın, esirleriniz imrenmesin' var. Fakat 'Saçınızı kapatın' diye acaba neresinde yazıyor. Yoksa biz Amerika'da başka türlü Müslüman mıyız?
Bülbün ARARAT bararat@att.net
Evet, hatalıyım
MİGROS Center'daki sinemayı eleştirirken 'popcorn' kelimesini kullandığım için hatalıyım. Ersen Aktaş'tan ve tüm okurlarınızdan özür diliyorum. Yabancı bir şirkette çalışıyorum ve devamlı İngilizce konuşuyoruz. Dilimizi maalesef yabancı kelimelerden arındıramıyoruz. İşte Migros Center; Odeon Cineplex ve Popcorn+Cola... Yani tümüyle yabancı kelimeler; hep beraber onları da kınamamız gerekmiyor mu?
Celal GÜNEY-ANKARA
İki uyarı
ANKARA'dan, bakanlar Yıldırım ve Güler'e notlar:
ULAŞTIRMA Bakanlığı Özel Kalem Müdürü Okan Çetin, AKP Yenimahalle'den aday adayı olmak için ayrılınca yerine yardımcısı Ahmet Ataşçı bakmaya başladı. Ataşçı, Taşıt Kanunu'na aykırı olarak kendi kullandığı 06 DU 53 plakalı Palio'yu hemen terk etti; eski müdürü Çetin'in 06 PT 012 plakalı resmi aracını altına çekti. Ve direksiyona geçerek, yakıtı devletten olmak üzere bayramda Elazığ'a gitti; geldi (mi?).
ASLEN Şarkikaraağaçlı olan Fikret Özkan, RP döneminde Erbakan'ın danışmanıydı; kadrosu da başbakanlıktaydı. Bu arada, herkesin bildiği gibi A.H.'nin Ankara'daki eski işyerinde sürekli göründüğü konuşulurdu. Şimdi öğreniyoruz ki; Enerji Bakanı Hilmi Güler, bir tavsiye üzerine kendisini bakanlık müşaviri yapmış. Peki Özkan özel bir TV kanalında kendisine tahsis edilen özel odada ne yapıyor?
İTÜ’de zulüm
İSTANBUL Teknik Üniversitesi'nde okuyan bir grup öğrenci, internet üzerinden yapılan kayıtlar sırasında yaşadıklarını şöyle anlatıyor:
‘‘İTÜ'de her dönem başında internet üzerinden yapılan kayıtlar sırasında büyük bir karmaşa yaşanıyor. Bilgisayarı olmayanlar kayıtların başlayacağı günün öncesinde 02.00'de okul kampüsünde tahsis edilen bilgisayarların başında nöbet tutuyor; çadırlar kuruyor. Bilgisayarı olanlar ise 09.00'dan itibaren kayıt olmak için sisteme giriyor. Aşırı yüklenmeden dolayı sistem her zaman çöküyor. Bunun sebebi ilk kayıt yaptıran öğrencilerin istedikleri hocaları seçebilmesi. Hocaların belli bir kontenjanı olduğundan kimse istediği hocayı seçemiyor. Kayıt olmak için en az 3-4 gün çabalamanız gerekiyor. O kadar ki bu sene 17-21 Ocak arasında yapılan kayıtlara yoğunluktan dolayı 1.5 gün ara verdiler. Artık bu sistemden bıktık usandık. İTÜ, kayıt sırasında öğrencilerine zulüm etmekten başka bir şey yapmıyor!’’
Biliyor musunuz?
SİİRT'te AKP'nin beş aday adayı arasında büyük bir çekişme yaşandığını, kentin yerli halkıyla birlikte Şeyh Mugisiddin,Şeyh Nasıh ve Şeyh Fadli'nin (Arınç) ilk kez bir aday (Meteoroloji eski Genel Müdürü Faysal Geyik) etrafında birleştiklerini...
Biliyor musunuz?
MESAJ PANOSU
KIBRIS, Kuzey Irak ve Ermeni sorunları üzerinde bilgilenmek isteyenlere Turkish Forum olarak hizmete hazırız. grassroots@turkishforum.com
ANKARA Anıttepe'deki Gençlik ve Spor Müdürlüğü'ne bağlı yürüyüş parkurundan birçok sporsever yararlanıyor. Peki çamur ve balçık deryasındaki otopark alanı için 1 milyon alınması 'uyanıklık' değil midir?
Nejat MORAL
EMİNÖNÜ Mısır Çarşısı'nın önüne tekerlekli bir büfe konduruldu. Sahiplerine göre ‘Büyükşehir’den torpilli' imişler. Zabıtalar geldi; çaresiz bir şey yapamadan gittiler. Bakalım bugün ‘seçim büfe’yi yerinde görecek miyiz?